4. bölüm

49 8 0
                                    

Hotaru hala dizlerinin üstündeydi. Küçük kız ona seslendi " oni-chan! " diye. Ama Hotaru bir türlü toparlanamıyordu. Küçük kız sonunda sürüklenerek Hotaru'ya sarıldı. Kendine gelen Hotaru küçük kıza döndü ve " ben göremiyorum " dedi. Küçük kız bunu duyunca Hotaru'ya daha çok sarıldı. Hotaru da ona karşılık verdi. Kibuchi ve diğerleri gelince ikisini yere yığılmış bir şekilde buldular. Etrafa bakındıklarında bir savaşın izleri vardı. Sonra yılan takımı tesise geri döndü. Geri döner dönmez kendilerini müdürün odasında buldular. Müdür " ne oldu? " diye sordu hepsine. İlk önce kimse cevap vermedi. Sonra Hotaru boşluğa bakarak " ben... birlik enerjisine kavuştum " dedi. Herkes şaşkınlıkla Hotaru'ya baktı. Kimse bir şey söylemeden Hotaru devam etti " ama o muhafız benim görme yetimi aldı. Bundan bahsetmemiştiniz Müdür bey " dedi. Müdür şaşkınlıkla " bu nasıl olur, bunun olmaması lazım " dedi. Bir süre sonra devam etti " muhafız sana bir şey söyledi mi? " dedi. Hotaru biraz düşündü. Sonra aklına bir şey geldi. " içimde fazla güç olduğunu söyledi. Onun taşıyamıyacağı kadar büyük bir güç " dedi. Müdür bir oh çekti ve " iyi bari kötü niyette yapmamış. Ben üzgünüm Hotaru ama bunun dönüşü yok gibi görünüyor " dedi. Sonra Hotaru ve diğerleri üzgün bir şekilde Müdürün odasında ayrıldılar. Herkes Hotaru'ya yardım ediyordu. Sınıfa geldiklerinde herkes yine yılan takımına bakıyordu. Sonra bir çocuk yanlarına geldi ve " bugünkü temizlik nasıldı? " dedi. Hemen Sakura atladı " git başımızdan zorluk çıkarma " dedi. Çocuk " zorluk çıkarmıyorum sadece sordum " dedi. Hotaru sinirle " çok bilmek istiyorsan yine bir canavarla dövüştüm " dedi. Çocuk " sizin savaşmama cezanız var " dedi. Hotaru " biliyorum ama yine de savaştım hem de S sınıfıydı " dedi. Çocuğun yüzü hemen düştü. Herkes şaşkınlıkla Hotaru'ya baktı. Çocuk " yendiniz mi? " dedi. Hotaru " evet yendim " dedi. Herkes bir anda fısıldaşmaya başladı. Kibuchi atlayıp " hem de birlik enerjisine kavuşdu " dedi. Çocuk sırıtarak " bu imkansız o güce şimdiye kadar kimse sahip olamadı. Bir D sınıfı da asla olamaz " dedi. Sakura " he yani bir S sınıfı canavarı yendiğini inanıyorsun da birlik enerjisine kavuştuğuna inanmıyorsun " dedi. Çocuğun yüzü yine astı. Tam devam edilecekken bir öğrenci geldi " Saichi Hotaru takım elbisen hazır " dedi. Çocuk şaşkınlıkla " ne takım elbisesi? " dedi. Kibuchi sırıtarak " birlik enerjisine kavuşanlara özel bir takım elbise verirler. Bunu herkes bilir " dedi ve sınıftakilerin yüzüne baktı. Çocuk sinirli bir yüzle onun arkalarından baktı. Hotaru Kibuchi'nin yardımıyla takım elbisesiyi giydi. Çıktığında herkes Hotaru'nun üzerindeydi. Hotaru " nasıl olmuş? " dedi. Herkes " harika oldu " dediler. Hotaru " keşke bende görebilseydim " dedi. Herkesin birden suratı astı. Kibuchi hemen Hotaru'nun yanına yanaştı ve " merak etme biz senin hep yanındayız " dedi. Biraz bayat olsa da Hotaru'yu mutlu etti. Sonra Kibuchi Hotaru'nun eline bir şey uzattı. Hotaru " bu ne? " dedi. Kibuchi " görme engelliler için değnek. Eğer bunda ustalaşırsan kimse görmediğini anlamaz " dedi. Hotaru gülümseyerek " asıl bunla görme engelli olduğum açık ve bariz " dedi. Kibuchi " aslında doğru " dedi. Sonra birlikte gülmeye başladılar. Bu ikili arasında harika bir bağ oluşmaya başladı. Sınıfa geri döndüklerinde yine gözler onların üstündeydi. Ama onlar artık umursamadan bir arkadaş gibi davrandılar. Yine görev dağılımları başlamıştı. Bu sefer yılan takımına güzel bir görev verildi. Çünkü Hotaru artık bir S sınıfıydı. Geri kalanlarda B sınıfına yükseldiler. Onların görevleri ise koruma göreviydi. İnsanlar çalışırken yanlarında yeni büyücüler barındırmak istiyorlardı. Canavar saldırıları olduğunda insanları korumak için. Ama yılan takımı ayrılmak zorunda kaldı. Herkes görev yerlerinden memnunken Kibuchi memnun değildi. Çünkü onun görev yeri kapalı bir yerdi. Bir tünel yapan işçileri koruyacaktı. Büyük bir alana sahip ve oksijen de var çünkü uzun bir tünel değil. Ama yine de kapılıydı işte ve Kibuchi çok rahatsızdı. Kapalı yerlere hobisi vardı. Sonunda işçilerin yanına sağ salim ulaştı. Onlarda mola vermiş sohbet ediyorladı. Kibuchi'yi çok tatlı karşıladılar. Sonra işçiler çalışmaya ve Kibuchi de oturduğu yerden işçileri izlemeye başladı. Ama sonra dayanamayıp uykuya daldı. Kısa bir uykudan sonra bir ses ile irkildi. Gözlerini açtığında heryerde ateş vardı. İçerde bir yangın çıkmıştı. Ama bu tünelde o kadar kolay yangın çıkmaz. Evet bunun bir nedeni vardı. Bir canavar saldırmıştı. Kibuchi'nin ilk önce elleri ve ayağı titredi. Sonra biraz yutkundu ve yangının içine daldı. Aslında herkes güvendeydi çünkü canavar insanlarla ilgilenmiyordu. Ama etrafa zarar veriyordu ve böyle işçiler çalışamazdı. Sonra ateşlerinden ordan bir ses duydu. Bir işçi orda kalmıştı ve canavar oraya yaklaşıyordu. Kibuchi gitmek için hazırlandı ama bir işçi onu durdurdu. Sonra " sakın gitme artık onun için yapabilcek bir şey yok " dedi. Kibuchi duraksadı ve biraz düşündü. İçinden ' acaba Hotaru olsa ne yapardı? ' diye düşündü. Zaten cevap belliydi. Kibuchi kimseye bakmadan işçinin yanına gitti. Onu sırtlamaya çalıştı ama yere düştüler. Sonra canavar tam onlara saldıracakken Kibuchi işçinin önüne geçti sonra gözlerini kapadı. Gözlerini açtığında başka boyuttaydı. Karşısına bir kız çıktı. Kibuchi sordu kız cevapladı. Ama Kibuchi duyduklarına inanamadı. Oda birlik enerjisine kavuşmuştu. Son kez Kibuchi " görme yetimi alıcak mısın? " diye sordu. Muhafız " hayır " dedi. Kibuchi bir oh çekti ama hala merak ediyordu. Muhafız neden Hotaru'nun görme yetisini almıştı? Kibuchi sordu ama muhafız cevap vermedi. Sonra Kibuchi boyuttan çıktı ve gizemli güç etrafını çevirdi. O güç bir yılana dönüştü. Kibuchi hayranlıkla baktı. Sonra Kibuchi saldırmasını emretti. Yılan saldırdı ve canavar yok oldu. Ayrıca canavar yok olurken rüzgar yangını söndürdü. İşçi kurtuldu ve artık Kibuchi de birlik enerjisine kavuşmuştu. Ama o kesinlikle sağlamdı...

Dışlanmış Bedenler✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin