Yok telefon şakası! Bölüm 6

89 15 0
                                    

Selam canlarom nasılsınız¿¿
Ben gayet iyiyim sormadınız ama ban söyleyeyim dedim. Amsjdjd
Medya Can KAYAR

**********
Rüzgar'dan
Babam yine karşımdaydı ve ben bağlıyıdım
"Niye burdasın piç herif" diye bağırdım babamdan nefret ediyordum. Aslında bir zamanlar seviyordum ama o annem ve beni bırakıp gitmişti neymiş annemden daha iyileri varmış.
Bana baktı ve kahkaha attı sonra da bir tokat attı...
Sonra tekrar kahkaha ardından tokat, tekrar, tekrar ve tekrar...

"Senden nefret ediyorum anladın mı beni? Ben sadece Lodos'u sevdim! Sadece seni seviyormuş gibi yaptım yalandan güldüm yalandan kahkaha attım...

..........

Sıçrayarak uyandım kahretsin yıllardır hep aynı rüyayı görüyordum. İyi ki Ecem yanımdayken böyle olmadı aq. Babam gitmeden önce bana böyle söylemişti;

"Senden nefret ediyorum anladın mı beni? Ben sadece Lodos'u sevdim! Sadece seni seviyormuş gibi yaptım yalandan güldüm yalandan kahkaha attım...

7 yaşında bir çocuksanız ve babanızı kendinizden çok seviyorsanız tabi ki de üzülürdünüz. Ve daha birçok şey zaten o yüzden benim kimseyle gerçek bir ilişkim olmamıştı Bedia hariç o da beni bırakıp gitmeseydi... Gerçi onunla da olana ilişki denilmez ama...O gittikten sonra Ecem'i görmüştüm ya zaten.

Kalktım ve kendimi duşa attım. Tepemden soğuk suyu açtım. Evet rahatlamak için soğuk suyla duş alırım ve bu gerçekten insanı rahatlatıyor-denemelisiniz yazarınız öyle yapar-. Siyah tişörtümü ve beyaz kotumu giydim. Evden çıktım ve arabaya bindim. Telefonumun sesiyle irkildim.

Arda arıyor...

-Ne var Arda?(Rüzgar

-Ne oldu oğlum ya yine mi kabuslar??(Arda

-Aynen arda ne diyecektin?(Rüzgar

-Beni de al da beraber gidelim diyecektim ama gelmezsin galiba(Arda

-Yerini söyle geliyorum(Rüzgar

-Oha cidden mi lan(Arda

- Yok telefon şakası(Rüzgar

-*************'nin ordayım(Arda

-Tamam geliyorum. (Rüzgar

##########

Okula geldiğimizde arabayı durdurdum ve Arda'nın uyanması için kornaya bastım. O da tam tahmin ettiğim gibi sıçrayarak uyandı. Bir şey söylemesine izin vermeden arabadan indim. Arda da ardımdan geliyordu. Ona döndüm ve

"Daha kaç defa sana yanımdan yürümeni söyleyeceğim?."

"2 defa daha söylersen anlaşırız." dedi Arda alayla gözlerimi devirdim ve konuşmaya devam ettim

"Salağa yatıpta benim canımı sıkma Arda"

"Tamam yaa üff" diye cevap verdi ve devam etti "hayır yani anlamıyorum ki arkandan yürürsem nolacak bak eğer poponu kıskanıyorsan söyle kızlarınkinden daha seksi olan götüne bakmam"

"Kes ve yürü!" şuan yeni sınıfımızın kapısına gelmiştik diğer okulumdan kavga ettiğim için ayrıldım bakın yanlış anlamayın atılmadım kendim ayrıldım çünkü kimse bana istemediğim bir şeyi yaptıramaz! Neyse konu neydi? Hah buldum en son sınıfa girecektik. Kapıyı bir kez tıklattıktan sonra kulpunu indirdim ve karsımdaki kel adama bakmaya başladım. Yeni idrak etmiş gibi bana döndü,

" Sizler yeni öğrenciler olmalısınız kendinizi tanıtın ve boş bir sıraya oturun." dedi ben

"Ben Rüzgar, Rüzgar DUMAN" dedim ve sınıfta gözlerimi gezdirdim. Ecem'i gördüm bu kaderin bi oyunu olmalıydı sanırım. Gerçi ben kadere inanmam ama şuan buna başka bir açıklama bulamıyorum neyse yanı boştu ben de oraya doğru ilerlemeye başladım. Bana gözlerini büyüter- pardon pörtleterek baktı. Bu haline belli etmeden gülümsedim. Evet ben belli etmeden gülümseyebiliyorum.

"Selam" diyerek yanına oturdum.

"As"

"Babanla aran nasıl?" diye konuştum bu sefer de

" Bilmiyorum eve hiç gitmedim." dedi ve gözlerini Arda'ya dikti. Arda da sanki bunu bekliyormuş gibi konuşmaya başladı.

"Ben de Arda KARA" Arda tüm dengesizliğiyle geldi ve kendisini Zeynep'in yanına attı. Aklıma az önce Ecem'in söyledikleri geldi'Bilmiyorum eve hiç gitmedim' anlık bir sinirle Ecem'in kolundan tuttum ve onu sınıftan çıkardım. Okuldan da çıktığımızda Ecem'i arabaya yaslayıp üzerine gitmeye başladım.

"Ne demek eve hiç gitmedim ha!"

"Rüzgar kolumu acıtıyorsun!"

"Sana bir soru sordum!" diye tısladım.

"Canım gitmek istemedi oldu mu? Zeyneplerde kaldım. Götün göğe erdi mi?" diye çıkıştı.

"Erdi." diye cevap verdim. Sürücü koltuğunun yanındaki kapıyı açtım ve Ecem'i sakince ön koltuğa oturttum. Kendim de yanındaki koltuğa oturdum ve sürmeye başladım. Onu 'Bizim Mekan'a' götürüyordum. Rahatlamaya ihtiyacım vardı...

Ecem'den

Arabaya bindirdi ve kendisi de yanıma oturdu. Derin bir şekilde ofladım. Kendisini ne zannediyordu bu.

"Nereye gidiyoruz?"diye sordum

"Bizim Mekan'a" hı? Salak ya bu ban mekanın ismini sordum yanlız kafası kırık

"Mekanın ismini sordum yalnız?"

"Makanın ismi bu zaten" deyip gözlerini devirdi.

"Aman be sana da soru sorulmuyor" diye çemkirdim.

Gideceğimiz yere gelmiştik. Rüzgar'ı beklemeden arabadan indim ama indiğime pişman olup tekrar arabaya bindim.

"Nereye getirdin sen beni böyle!"

"Bizim Mekan'a"

"Orasını anladım. Ben arabadan inmem!"

Sözlerim üzerine arabadan indi ve önünden geçip benim oturduğum kapının yanına geldi. Kapıyı açtı

"Bu eteğin boyu ne lan!"

Sizi çok çok seviyorum.

Aslında yazmayacaktım ama dayanamadım...

Tatlı ellerinizle bir de yıldıza dokunursanız çoook mutlu olurum😚😚😚

Benim Karanlığım #watty2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin