16.Bölüm (Lonca Krizi)

1.5K 155 46
                                    

NATSU

"Lucy!"

"Tamam! Beş dakika daha!"

"On dakika oldu zaten."

"Tamam, söylenip durma."

Ah, cidden! İki saattir boynunda çıkan işarete bakıp duruyor. Beğenmesi güzel bir şey ama ona bensiz bakıyor olması büyük haksızlık.

"Bende görmek istiyorum!"

Odaya girdiğinde sevinmeye başlamıştım ki eliyle boynunu kapattığını fark ettim. Bana şaka yapmak istemiş olsa da merakımın kursağımda kalması hiç hoş değildi. Bu hayal kırıklığı içime oturmuştu, bende kafamı başka bir tarafa çevirdim.

Yatağa oturduktan sonra "Çocuk gibi küsmeyeceksin, değil mi?" diye sormasına bile cevap vermemiştim.

Bu küçük trip deneyimim enseme bir tokat yememe sebep oldu. "İyice şımardın!"

Arkamı dönüp ona baktığımda kızmayı ve trip atmayı sürdürmek istiyordum ama işareti görünce heyecandan Lucy'i bileklerin tutup yatağa yatırmıştım. Gerçekten çok güzeldi.

"Bunu gördüm mü, Luce?! Harika görünüyor... Kırmızı alevler boynuna çok yakışmış."

"Evet, bende o yüzden gelemedim. Bir türlü onlardan gözümü alamadım.

Bir elimle bileğini tutmaya devam ederken diğerini işaretin üzerinde gezdiriyordum. Adeta bir dövme gibiydi ve ben dokununca parlamıştı.

"Hah! Bana tepki veriyor! Bunu gördün mü Luce?"

"Nasıl görebilirim, iki saattir üstümdesin!" diye söylendiğinde "Dünde üstündeydim ama o zaman hiç şikayet etmemiştin." diyerek düşünmeden konuşmuştum.

"Kapa çeneni." derken kıpkırmızı olmuş yüzünü bana bakmamak için yastığa doğru çevirmeye çalışması fazlasıyla garip bir his uyandırmıştı bende.

Bunu nasıl tarif edebilirdim ki? Çok... Güzel miydi? Tatlı mı? Hayır, sanırım buna çekici olmak deniyordu. Ona kocaman gülümsedim.

"Özür dilerim yine çenemi tutamadım. Ama baksana şuna Luce, bütün gün bu işareti izleyebilirim."

"Çocuk gibisin..." mırıltı gibi olmasına rağmen bunu duyunca yine gülümsemiştim. "Hadi ama onu sende sevdin, öyle değil mi? Boynunda çok güzel durdu."

Yüzüne düşen saçlarını ve boynunu kapatanları elimle çekince işaret tekrar gözüme çarpmıştı. Gülerek söylediğim için onunla dalga geçtiğimi sanıyordu muhtemelen ama ben ciddiydim. Ona gerçekten çok yakışmıştı.

"Ne oldu?"

"Ha? Ne ne oldu?"

"İki saattir boş boş bana bakıyorsun."

"Boş boş baktığımı kim söyledi? Belki hayal kuruyorum." suratıma yerleştirdiğim gülümsemeden hoşlanmayınca debelenmeye başlamıştı.

"Kızardın mı sen? Hangimiz daha fesatız acaba? Benim hayallerim seninkilere göre fazla masum anlaşılan."

Onu kızdırmayu seviyordum, bu sinirli tatlı yapısı beni gülümsettiği gibi onu öpme isteğimi de uyandırmıştı.

Özellikle işarete her baktığımda dişerim tekrar kaşınıyordu, sanki emzikten doyamayan bir bebek gibi hissediyordum.

Arkadaştan Öte (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin