-Mutlu bir çocuk muydun ?
-Aslında pek sayılmaz.
Bunu dememle durgunlaşmıştı. Ortama giren duygusal rüzgar ikimizi de etkiledi.
-Anlatmak istemezsen anlarım.
-Hayır anlatmak istiyorum. Kimseye anlatamadım şuana kadar. Ama her geçen gün sakladıklarım içimi çürütüyor gibi hissediyorum.
Ve bir şey demesini beklemeden anlatmaya başladım.
-Annem beni hiçbir zaman sevmedi. Hiç anneler kızlarını sevmez mi diye sorma. Sevmedi işte. Kardeşim var benim. Aramızda 2 yaş var. Onu severdi hep. Bu basit bir kardeş kıskançlığı değil ama. Daha farklı. Hayatım boyunca bana hiç destek olmadı. Sürekli üzerimde psikolojik bir baskı yaptı. O kadar canımı yakıyordu ki söyledikleri aşağılamaları, hakaretleri... Çok küçükken çok ağladım. Ağladığımı görünce daha çok üstüme gelirdi. Biraz büyüyünce yani 10-11 yaşlara gelince kendime söz verdim.Bir daha asla onun yanında ağlamayacaktım. Öyle de yaptım. Her gece yastığım göz yaşlarımla ıslanmadan uyumuyordum. Ama birdaha asla onun yanında ağlamadım. Güçsüz olduğumu ona belli etmemeye çalıştım. Sanırım dediklerine ağlamamam onu daha sinirlendirdi. Normal de aram babamla iyiydi. Ama asla ona annemi şikayet etmedim. Hep o beni etti. Her akşam Babam işten gelince iftira attı. Babam duydukları karşısında çok sinirlenirdi. Annem sürekli beni dövmesi için kışkırtırdı. Babam annemi çok seviyordu. Ben anlatsam tüm olanları yine de bana inanmazdı. Her gün beni o sinirle döverdi. Hep hayatlarını maffettiğimi söylerlerdi. Belli zaman sonra kardeşimde benden nefret etmeye başladı. Aramızda hiçbir zaman abla-kardeş ilişkisi olmadı. Bu beni daha çok perişan etti. Onlar beni sevmese bile ben onları hala çok seviyordum.
Ev hayatım bir şekilde böyle geçip gidiyordu. Sanırım duygusallığım okula da yansıdı. Derslerin hep çok iyiydi ama arkadaş ilişkilerim hiçbir zaman uzun süreli olamadı. Ben bir insanı seversem ölene kadar bırakmam. Her şeyimi paylaşırım. Tüm sırlarımı, dertlerimi, kötü veya iyi anılarımı... İlk başta hep iyi dostluklar kurduğumu sandım. Ama öyle değilmiş. Her seferinde beni hep arkamdan vurdular. Hiçbir dostum 2 yıl sonunda yanımda olmuyordu. Hep arka pilanda yer almaya başladım. Onlar kendilerine yeni dostlar buldu. Ama ben herseferinde bir kez daha yıkıldım. Ama biri bana gülümsese hiçbir şey yaşamamış gibi akıllanmadan yine güvendim. Her seferinde de sonu mutsuzluğumla sonuçlandı. Ve bunları anlatacak hiçbir zaman birini bulamadım.
Ailem her zaman her gittiğim yere uğursuzluk götürdüğümü söyledi belkide haklıydı. Sonra kendime bir söz daha verdim. 18 yaşıma gelince gidecektim o şehirden. Maddi durumumuz kendimi bildim bileli oldukça iyiydi. Ama para huzur vermedi. 18 yaşıma gelince gitmek istediğimi söyledim. Hiç kimse itiraz etmedi. Bana yurt dışında bir ev aldılar. Babam bir miktar para verdi ve Amerika'da yaşamaya başladım. Yabancı dilim iyiydi. Orda yeni bir hayat kurdum kendi imkanlarımla. Ama ne annem ne babam ne de kız kardeşim hiç aramadılar. Hâlâ şuan nerdeler bilmiyorum.
Bunların hepsini bir çırpıda anlattım. Sözlerimin sonunda bu kadarını beklemeyen bir Ulaş buldum. Gözleri dolmuştu. Bende ağlamak üzereydim. En sonunda dayanamayıp ağlamaya başladım. Yanıma gelip sarılmaya başladı.
-Ağlama. Özür dilerim. Hiç sormamalıydım. Özür dilerim.
Dedi o da titreyen sesiyle.
💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞
Yengem duygusallığın dibindeyuk.
Bir bölümün daha sonuna geldik. Ben yazarken çok etkilenerek yazdım. Umarım siz de etkilenmişsinizdir. Düşüncelerinizi yoruma yazabilirsiniz.
SEVİLİYORSUNUZ.💕💕💕
Yeni bölüm: Toplam 360 vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎬KESTİK || ULREM
ChickLitAslında dizi çekimi gibidir HAYAT, Tam mutlu oldum derken yönetmenden ses gelir "KESTİK" Hayatın boyunca acı çekmissindir. Artık kimseye güvenmeyeceğim dediğin anda sana bu sözlerini yutturan biri çıkar karşına. İlk ne olduğunu anlamassın onun seni...