"Güzelim. Çok üzgünüm babanların yolunu kesmişler." demesiyle başlayan göz yaşlarım hala devam ediyordu. Kapı çaldı Savaş açmaya gitti. Bıktım. Sadece normal bir hayatta sevdiklerimi kaybetme korkusu olmadan yaşamak istiyorum. Çok mu? Dalmışken birden biri sarıldı. Demir'i görmemle daha da çok ağlamaya başladım. Demir gözyaşlarımı sildi. O sırada Savaş iceriye girdi biraz baktı ve ciddi bir ses tonuyla " Yanına hemen ekip gönderdim. Durumları iyi endişelenmene gerek yok. " dedi. Mutlulukla hemen Savaş' a sarıldım. Bir dakika Savaş'a sarıldım. Ilk başta sarılmama karşılık vermedi. Şaşırmıştı.Şaşkınlığı uzun sürmedi hemen elini belime doladı. "Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için."dedim. Hafif bir tebessüm etti. Demir'e baktı ve ayrıldı. "Önemli değil. Hastaneye geçelim. Bir şeyleri yok sadece annene sakinleştirici verilmiş. Komuntanım da turp gibi."dedi. Üstümü değiştirmeye eve inerken biri arkamdan ismimle seslendi. Arkama döndüğümde o kişinin geçen banklarda tanıştığım Arda olduğunu gördüm. Hemen yanıma geldi sarıldı. Şaşırmıştım. Hemen elimi sırtına koydum sonrada ayrıldı. "Çok geçmiş olsun. Geçen ay babam Şırnak'a gitmişti. Annem de onu ziyarete gittiğinde onların da yolunu kesmişler allahtan ekip hemen arklarındaymış. Seni anlıyorum ama üzülme."dedi. Elini omuzma koydu. Galiba babamın asker olmasına sevinmemin nedenlerinden biri de yeni tanıştığın başka bir asker ailesiyle bile iyi gün kötü gün demeden beraber olmaktı. Gülümsedim. Tam o sırada Demir ve Savaş'ı gördüm. Demir gülümserken Savaş sinirli gibiydi belki de bana öyle geldi bilmiyorum. Arda'ya teşekkür ettikten sonra eve girdim ve üstümü değiştirdim. Evden çıktığım da Savaş tek başına kapı da bekliyordu beni. "Demir?" dememle "O Uzay'la Derya'yı almaya gitti. Beraber gideceğiz."dedi. Gülümsedim. Savaş çok soğuktu. Bir insan gülüşüyle tüm dünyayı ısıtabilecek güçteyken neden somurtur ki? Ben dalmışkın elini belime koydu ve " Bana güven cidden hiç bir şeyleri yok."dedi. "Sana güveniyorum aptal sadece neden gülmediğini düşünüyorum."demedim tabi ki. Arabaya bindiğimizde aklıma bir şey geldi Demir'in gelmesine sevinmiştim ama neden geldiğini konuşamamıştık. Hemen Savaş'a döndüm. "Ben olanlardan unuttum. Demir neden geldi?"dedim. Savaş kafa sallayıp "Ünüversteyi bura da okuyacakmış. Babası göreve gitti 1 haftaya gelir. Buraya taşındılar."dedi. Ben nasıl bir salağım. Tabi yaa Demir telefonda bunu söyleyecekti. Sıkıntıdan şarkı açmamla "Geceler" çalmaya başladı. Sevinçle Savaş'a döndüm "En sevdiğim şarkılardan biri."dedim. Savaş'ın "Biliyorum." Demesiyle şok oldum. "Nasıl?"dedim. Savaş ne dediğini yeni farketmiş gibi. "Demir bu şarkı çaldığında söylemisti sevdiğini" dedi. Demir'e söylememiştim. Hastane yakın oldugu için çabuk vardık. Bir an önce danışmaya koştum."Serdar Demir ve Deniz Demir'in oda numarası kaç?"dedim. Kadın "Hanımefendi hastaların neyi oluyorsunuz? Polis nedeniyle başklarını alamıyoruz."demesiyle Askeri Kimliğmi evde bıraktığım geldi aklıma ve ardından hemen Savaş geldi kimliğini gösterdi. İçeriye girdiğimizde annem ve babamı aynı odada yan yana yatmış konusurken gördüm. Hemen anneme ve babama yavaşça sarıldım. "Anne iyisiniz değilmi? Baba neden omzunda bandaj var ne oldu?"dedim. Babamın"Kızım sadece sıyırdı turp gibiyim ama bugün burada kalacakmışız. Uzay Ahmet Amcan gelmişti onu götürmeye gitti onlarda kalır. Sende Derya'yla kal."dedi.Başımı salladım. Ardından babam"Savaş aslanım sana çok borçlandım Dolunay bugün sana emanet."dedi ve hemşire bizi çıkarttı. Telefonumun çalmasıyla arayan kişiyi gördüğümde ofladım. Arayan Asya'ydı. "Alo Dolunay neredesin? Ödevleri teslim edecektin. Kızım çok merak ettim seni. "dedi. Ahh ödevler unutmuştum ben onları. "Geliyorum Asya gelince anlatırım. " dedim . Savaş'a kedi yavrusu bakışı atıp "Savaş beni okula bırakır mısın?"dedim. Güldü." Bir şartla güvenlik açısından benimde gelmem gerek."dedi. Güldüm."Gidelim o zaman ."dedim. Kim bilir kızlar beni Savaş'la gürünce nasıl kıskancaklar diye geçirdim içimden. Arabada "Önce eve gitsek almam gerekenler var. Sonra geçelim. "dedim. Kafa salladı. Eve geldiğimizde Savaş salona geçti. Ben de üstüme siyah şort ve bordo tişört giydim. Tişörtü göbeğimi göstermeyecek sekilde bağlayıp hemen salona geçtim. "Savaş projemi de aldım. Gidelim hadi."dedim. Gözlerini telefondan ayırıp beni süzdü. Kaşlarını çattı. "Giyindin mi?" dedi alayla. "Dolunay altını değıştir. Orada sana bakan abazalarla uğraşmak istemiyorum. "dedi. Hemen "Uğraşma o zaman."dedim. Kapıya yaslanıyordum birden burnumun dibinde bitti. Hayır gercekten burnumun dibinde. Gözlerime baktı yutkundu. "Dolunayy."dedi. Romantik bir şey beklerken. "Hadi güzelim Giyin ,gel de gidelim. "dedi. Hödük. Odama gidip altıma yırtık pantolon geçirdim. Savaş'ın yanına gittim. Süzdü. Arabaya bindiğimizde "Okul çıkışı sana hediye alıcam. "dedi. Şok oldum. "Bana mı ?Neden?" dedim. Ardından kaşını çattı."Şort giyme dedim bacağnın belli yerlerini açan pantolon giymişsin. Güzel bir pantolon alalım. Komutanım nasıl izin veriyor böyle gezmene?"dedi. Oha. İlk defa uzun bir cümle kurdu. Onda da beni azarladı. Güldüm."Şort giydiğim de çok babama gözükmüyorum. "dedim. Biz konuşurken okula gelmiştik. Arabadan indim projemi elimden aldı. Samimi bir gülümseme oluştu yüzümde teşekkür edercesine... Savaş karşıda ki çocuğu gördüğünde "Siktir..." diye mırıldandı. Elini belime koydu öyle yürüdü. Baktığı yere baktığım da bize bakan Yiğit'i gördüm. Asya'dan tanıyordum. Derse girdim. Çıkarken yiğit yanıma geldi. " Dolunay yarın müsaitsen kafede biraz konuşabilirmiyiz?"dedi. Arkama baktı. Arkama baktığımda Savaş sinirle yanıma geldi. Yiğit'e "Bir sorun mu var?"dedim. Yiğit kafa salladı "Hayır. Sadece yarın için sözleştik."dedi. O an Savaş'ın mavi gözlerinin mavi değil bildiğin lacivert olduğunu farkettim. Hemen atıldım. "Hayır. Yani tam sözleşmedik. Benim yarın işim var Yiğit sonra."dedim. Yiğit alayla güldü. "Sevgilin olmadığını sanıyordum."dedi Savaş'a bakarak. Bir dakika Savaş mı yok artık. "Aslında..." dememle Savaş sinirle sözümü kesti. "Var ya da yok sanane?"dedi. Yiğit güldü. "Sakin ol kardeşim."dedi. Savaş aşağlayıcı ve bir o kadar sinirli bir bakışla "Sen kimsin ki benim kardeşim oluyorsun?"dedi. Gülmemek için dudağımı ne kadar ısırsamda işey yaramadı. Yiğit dudağıma baktı yutkundu ve sinirle gitti. Savaş sinirliydi. "Bok vardı da güldün birde hanımefendi dudağını ısırıyor."dedi.Sonra kulağıma hafifçe fısıldadı."Kendi gücünün farkındayken bunları yapman... Beni çileden çıkarıyor. " dedi. Arabaya bindiğimizde konuşmadan düşünmeye başladım. Normalde Savaş gibi biri yani asker bana bu kadar yakın olup işlerime karışamazdı. Ama o Savaş'tı Farkettiğim diğer bir şeyse başkalarına karşı ciddi ve sert oluşuydu. Evet babam ve diğer askerlerde sert gözükür ama onun sertliği değisikti. İnsanları takmıyordu. Ama bir o kadar da iyi kalpliydi. Ben düşünürken araba durdu. Geldiğimiz yere baktığımda pahalı duran ama bir o kadar da tatlı duran kıyafet dükkanı gördüm. Yüzümr baktı."Hadi Dolunay Hanım."dedi. Pantolon konusunda ciddi miydi? Onca pantolonum varken. "Ciddi olamzsın."dedim. Indi kapımı açtı kolumdan tutup indirdi arabadan. Eli elime değdi... Hemen içeriye girdik bir kız geldi hemen Savaş'sarıldı. Hop bir dakika Savaş'a sarıldı. Hemen suratım düştü. "Savaş hoşgeldin. Ozlettin pislik. Nasıl uğradın hayret." dedi. "Sakin ol Asabe."dedi Savaş. Kız sırıtarak bana baktı. "Aaa güzellik varmış. Burada. Savaş'ın gelme sebebi belli oldu. Merhaba canım. Ben Doğa bu hayırsızın kuzeniyim."dedi. Ohh diye mırıldanmamla Savaşın güldüğünü gördüm. Olamaz "Allahım nolur duymamış olsun." diye geçirdim içimden. Aklıma takılan şeyle Doğa'ya döndüm. " Canım adım Doğa dedin ama Savaş..."demele heyecanla atıldı. "İkı adım var Savaş öyle sesleniyor. Ama zaten birtek o öyle seslenir. Anlamlıymış."dedi. Hemen ardından ekledi."Allahım Savaş'ın 3 yıldır izle.." demesiyle. Savaş sözünü kesti. Adeta şaşkınlıktan vurulmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Asker Kızıyım
Teen FictionBir Albay kızı. Yakışıklı ilgi odağı başarılı bir Subay Ve "tesadüf" diye adlandırılan karşılaşma. Diğer yandan ilgi çeken Demir ve Arda ikilisi. Dikkat edin ! Bu hikayede ki olayları takip ederken biraz şaşırabilirsiniz! İyi okumalar. Ya da kaybol...