"Seni sik kafalı!"Stiles hışımla Luke'un beyaz suratını patlıcan moruna döndürecek o yumruğu attı. Ve Luke acıyla inleyerek yanağını tutarken Stiles onun üzerine atıldı. Hemşire Rosemary sakinleştirici iğnesini Stiles'a yapmaya çalıştı. Tek başına yapamayınca 2 erkek 1 kız hemşireden yardım aldı. Sonunda Stiles kontrol altına alınabilmişti.
Onu odasına götürdüler. Stiles bilinçsizdi. Uykudaydı. Vücudu hâlâ çok az miktarda titriyordu. Gözünden küçük bir yaş akmıştı.
O sırada Lydia korkudan ağlıyordu. Stiles'ın yaptığına da şaşırıyordu ama ona bir şey olmasından daha çok korkuyordu. Kendi odasında hemşire Lila'nın koluna Hello Kitty'li yara bandını yapıştırmasını bekledi. Ona sarıldı ve pembe çarşafına sarılarak yattı. Lila onun Stiles'la bir saat sonra görüşebileceğini söylemişti. Lydia yeşil renkteki çıkartmalı çalar saatini 1 saat sonraya kurdu ve yattığı yerde göz yaşlarını enginliğe salmaya devam etti. Sevdiği şeylerin zarar görmesi canını yakıyordu. Kavgalardan korkuyordu. Ona göre insanların birbirlerine ihtiyaçları vardı. Kavgaya değil.
Sadece düşündü ve bir süre sonra uyuya kaldı...O sırada Stiles zar zor nefes alıyor ve kaygısı yüzünden başındaki damarları yeşil yeşil belli oluyordu. Onun için çok endişeliydi. Ona bir şey olmamalıydı. Stiles istiridye ve Lydia da onun incisiydi. Onu korumak için ne olursa olsun yapmak istiyordu. İçindeki duyguları artık bastıramıyordu. İçtiği ilaç onu sersemletmiş ve daha fazla duygusallaşmasına neden olmuştu. Şu an Luke'a ağlayıp sarılacak kadar saçma bir ruh halindeydi. Evet, o kadar saçma bir ruh hali...
O sırada, öyle bir zamanda Lydia'nın saati çaldı ve o , yaşlı gözlerini açtı. Elleriyle gözlerini sildi ve terliklerini giyerek hızlı adımlarla Stiles'ın odasına ilerledi. Kapıyı korkudan kanı çekildiği için beyazlaşan eliyle tıktıkladı.
Kapıyı açıp içeri girdi ve Stiles'ın yıkılmış ve bezgin haline baktı. Hitab ve bitap düşmüştü. Gözleri bir köpek yavrusu gibi melül melül bakıyordu.
Lydia ayaklarını sürterek onun yanına gitti ve yatağına, tam karşısına oturdu. Tam olarak ürkekliğinden ne diyeceğini bilmiyordu. Yere baktı ve gözleri biraz doldu. Gözyaşları akmasın diye kafasını kaldırdı ve Stiles'a çevirdi. Burnunu çekerken Stiles bir eliyle Lydia'nın kolunu tuttu. Biraz sıktı. Onun varlığından emin olmak istercesine okşadı.
Lydia boğazını temizledi. Stiles ise duygularını temiz tutmaya ya da en azından tutmaya çalıştı. Şu anki haliyle kendini tutması çok zordu. Bir nefes bıraktı Stiles.
Lydia biraz çekinerek sordu:
"Neden bunu yaptın?Biliyorsun Luke hep öyledir ve zaten ben korunmak konusunda kendime sahip çıkamıyorum ama neden bu kadar abarttın? Bir arkadaşım olarak onu durdurmak istiyorsun, ama neden bu kadar çok?"
Stiles Lydia'ya yaklaştı ve "Ne, ne kadar çok?" Dedi. Nefesleri birbirlerine değiyor ve aralarındaki mesafe birkaç parmaktan ötesine geçmiyordu.
"Bilmiyorum, sadece senin yanında sanırım biraz korktum. Ve ben şey yani ben boyama kitabını tercih ederdim. Senle boyama yapmayı ve uğur böceğini okumayı. Sana bir şey olmasından korktum."
Stiles Lydia'ya biraz daha yaklaştı. "Bana bir şey olmasından mı korktun?" dedi yarım ağız gülümseyerek.
Lydia bu yakınlıktan rahatsız mıydı anlamamıştı. Kalbi hızlı atıyordu ve yüzünün kızardığına emindi. Midesinde bir şeyler oluyordu. Ama bu hoşuna gidiyordu.
Biraz tedirgindi ve yavaşça "Evet,korktum" Dedi.
Stiles iki elini Lydia'nın yanaklarına yerleştirdi.
Lydia gözlerini kapadı ve birkaç saniye öyle bekledi.
"Ben de korktum" Dedi Stiles.
Lydia'nın gözlerini biraz aralamasıyla Stiles'ın dudakları ve Lydia'nın dudakları birleşti.
BEBEKLERİM ALIN SİZLERE ROMANTİK BÖLÜMLERİN KRALI ŞÂHIIII. Bakalım beğenirsiniz inşallah 🔥 😘 🙃 🌹 🍦❣️
Sonraki bölümde görüşmek üzere 👋
Oy vermeyi unutmayın 🖤
Bu arada sanırım her gün bir tane kısa bölüm şeklinde gidecek sanırım.
Sevgiler, 🍰 💖 🐑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter Pan Ve Bulimiya -Stydia-
FanfictionPeter Pan Sendromuna yakalanmış Lydia, ve Bulimiya Nervoza hastası Stiles . Onlar aynı bekleme koltuğunda tanışmışlardı. Ve iki zıt karakter olarak herkese ibretlik bir ders vermişlerdi. @Hollyobrienx