Merhabalar sizleri bir finalle karşılamak istemezdim ama hiçbir şekilde yazdıklarımı devam ettiremiyorum ve sizlerin bir finali hakettiğinizi düşünüyorum. Sizleri seviyorum 😘
-Yazarın ağzından-
İki kalbin arasında geçen o rüzgarla adımları lunaparka varmıştı. Burası Lydia'nın ruhunu barındırıyordu. Cıvıl cıvıl, renkler birbirine bağlanmış ve ışıklar etrafı sarmış...
Belki klişe bir şekilde zorluklar içerisinde buradaydılar. Aşılacak her adım yaşanacak her anı içindi. İkisi de bu konuda bilinçlilerdi. Bu yüzden ilk baştaki sessizliği Lunaparkları çok seven Lydia bile bozmadı. İlerlediler ve sadece birkaç şeye bindiler.
"Hey Stiles, sence de bugün çok güzel değil mi?" dedi Lydia.
Stiles gülümseyerek "Evet, öyle ama bu güzel günü daha da güzelleştirmek için son bir şey kaldı." Diyerek işaret parmağıyla dönme dolabı gösterdi.
Lydia, yeşil gözlerini belirterek buraya geldiklerinden beri ışıltısı kaçmayan bir güneşmişçesine kutsal bir parlaklığa bürüdü.
Stiles bu enfes görüntünün karşısında gülmesini tutamadı. Ki zaten buna gerek de yoktu. Neden tutsun ki? O sevdiğinin yanındaydı. Sadece sevgisini bir sıfata koyması gerekiyordu.
Birlikte uyumlu adımlarla kuyruğa girdiler. Stiles, Lydia'ya güzel sözler söylemek ve onu bulutların üzerine çıkarmak istiyordu. Belki amiyane idi isteği. Ama istiyordu.
"Lydia," dedi.
Lydia çehresini Stiles'e döndürdü. Ve söyle manasında kafasını salladı.
Stiles derin bir nefes aldı.
"Biliyorsun, buraya geldiğim için çok mutlu olduğum doğru ama-"
"Ama ne?" Dedi merakla Lydia.
"Buraya seninle geldiğim için mutluyum." Dedi utanarak ve kafasını yere eğerek konuşan Stiles.
Lydia da bu sözler karşısında vücudu adrenalin havuzuna düşmüş, bu hızlı düşüşte sarhoş olmuş gibi hissediyordu. Ve o da kafasını Stiles'ın zıt tarafına döndürerek yanaklarının kızardığını sakladı.
Böyle geçen her anı cennet ve heyecan dolu dakikalar sonrası sıraları geldi. Kabinlerine bindiler ve karşı karşıya oturdular. Lydia camdan dışarı bakıyordu. Dışarının enfes manzarasına dalmışken, Stiles onun arkasına geçti.
Lydia, "Ne kadar da harikulade bir manzara!" dedi.
Stiles "Benim manzaram daha güzel," dedi.
Lydia "Hani nerede?" derken kafasını Stiles'e döndürdü.
Ve bu devinimle Stiles Lydia'ya sarıldı.
"Seni seviyorum Lydia, benimle çıkar mısın?"
Lydia'nın nefesi akciğerinde kalmıştı. Sanki hayat orada kalmış ve ilk kez bu kadar mutlu oluyormuş gibiydi. Büyük bir gülümseme yüzünü sarmıştı.
"Ben de seni seviyorum." dedi.
Ve ikisinin dudakları birbirlerine kavuştu. Klişe bir şekilde olan olay dizisine rağmen bu onlara aitti. Ve onlar aşıktı.
Final
Not: Uzun zamandır buraya girmiyordum ve hatta uygulamayı silmiştim ama geri döndüm ve sizi seviyorum 😘
Aşkla kalın (bu arada 1k için müteşekkirim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter Pan Ve Bulimiya -Stydia-
FanfictionPeter Pan Sendromuna yakalanmış Lydia, ve Bulimiya Nervoza hastası Stiles . Onlar aynı bekleme koltuğunda tanışmışlardı. Ve iki zıt karakter olarak herkese ibretlik bir ders vermişlerdi. @Hollyobrienx