🍯

438 30 44
                                    

- Lydia'dan -

"Bir daha bu çocukla konuşmayacaksın."

"Ama anne." Diye itiraz ettim. Annem neden arkadaş edinmeme izin vermiyordu?

"Aması maması yok, o sana kötü örnek oluyor."

Annemi anlamıyordum. Ama bugün onu görürsem yine konuşucaktım onunla. Hem bugün pembe elbisemi giymiştim. Eminim elbisemi kıskanacaktı.

Oyun parkının önüne gelince hemen arabadan indim ve içeri koşturdum. Su sebilinin oradaki deri koltukta oturuyordu. Acaba su damacasına neden su sebili demişlerdi? Belki o biliyordu. Yanına gittim ve oturdum. Derin bir nefes aldım ve ne söyleceğimi kafamda toparladım.

"Sebil çok mu su içiyor?"diye sordum.

Güldü, ama bana bakmadı.

"Sebil kim? Sen tanıyor musun?"

Hâla cevap vermiyordu yoksa...

"Sağır mı oldun?" Dedim korkuyla. Tek oyun arkadaşımda sağır olmuştu!

Tek elimle yüzünü kavradım ve bana döndürdüm.

"Balığa benziyorsun." Dedim ve kıkırdadım. Sonuçta duymuyordu.

"Çok tatlı oldun." Dedim ve yanağından öptüm.

Yüzü gerilirken beni itti ve yanağını sildi.

"Seni duyabiliyorum, git başımdan!" Dedi.

Şey... Hani o sağırdı? En yakın arkadaşım sağır değildi!

Ona sarıldım. "İyiki en yakın arkadaşım sağır değil." Dedim.

Konuşacağı sırada lafını kestim. "Sır tutabilir misin?" Cevap vermeden direk konuştum "Ben Luke'a aşığım. Çok tatlı."

"O çocuk sosyopat."

"Sosyapay? Evet o çok sosnalat birisidir. Bu yüzden onu çok seviyorum." Dedim gülümseyerek koluna girerken.

"Sorunlu musun kızım?"

"Aslında bir sorum var; şuna neden su sebili deniliyor?"

"Sebil su içerken hamile kalmışta ondan." Dedi Stiles. Adı ne tuhaftı "Stiles Stilinski" dedim.

Bana meraklı gözlerle bakarken ona sarıldım. O ise beni itti. Beni sevmemiş miydi yoksa? Başımı yere eğerek ilerledim. Ayakkabılarıma bakarak yürürken kafama birden bir peçete rulosu geldi.

"Yaaa! Kafamdaki bebek-" Luke'u görmem ile sustum.

"Çok tatlısın." Dedim gülümseyerek.

"Sende çok salaksın." Dedi.

Salak mı? Ne bu? İyi bir şey herhalde. Ona gülümsediğimde gülmeye başladı. Kesinlikle benimle flört ediyordu.

"Hadi yemek yiyelim o zaman, elbisem ne kadar hoş değil mi? Çok güzel ve havalıyım. Sende çok havalısın, hadi sevgili olalım."

"Hadi olalım." Dedi gülerek.

Elimi tuttu ve beni karanlık bir odaya soktu ama kendisi gelmedi. Ne olduğunu anlamadım.

"Saklambaç ya da soğuk sıcak mı oynayacağız?"diye sordum ama soruma yanıt alamadım. Bir süre sonra karanlık beni korkutmaya başlamıştı.

"Anne!" Diye bağırdım.

Herhalde saklambaç oynarken beni buraya kimse bulamasın diye saklamıştı Luke. Kocaman gülümsedim. Ne kadar iyi bir çocuktu.

Ama ben sıkılmaya başlamıştım.

"Öğğğğğğ"

"Stiles?" Diye bağırdım.

"Lydia- Öğğğğğ"

"Canavar sesini çıkaramadın, daha çok kusuyor gibisin. Bööö! Böyle yapman lazım."

"Öğğğğ"

"Hayır bööö!"

"Böğğğğğ öğğğ"

"Çok iyi... salak."

"Sensin o." Diye boğuk bir ses çıktı.

"Teşekkür ederim."diye cıvıldadım.

"Nerdesin?"

"Oyun bitti mi?" Diye sordum.

"Evet, sen kazandın!" Diye mırıldandığını duydum.

"Yalan söylemiyorsun değil mi?"

"Hayır,"

"Söz ver!"

"Söz!"

"Luke beni iyi yere saklamış. Odadayım ama neresi olduğunu bilmiyorum. Bekle burda bir çubuk var! Aaa bu tam saç yapmalık bir süpürge!"

"Salaksın,"

"Çok teşekkürler, "

Kapı açıldığında Stiles'ın kucağına atladım ve bacaklarımı beline sardım.

"Çok ağırsın" dedi bacaklarımı ona iyice sararken.

"LYDİA PORTMAN"

Lisa'nın beni beklediğini duyunca Stiles'ın kucağından indim ve elimle öpücük atarak odaya gittim.

Pembe koltuğuma oturdum ve her zamanki soruyu bekledim.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Bugün kendimi çok güzel, tatlı, şirin ve SALAK hissediyorum." Dedim özgüvenle.

Gece yazdım ama şimdi yayınladım ama olsun!

Sizi seviyorum.

Hilalolipop

Holland-Obrien

Gonca_17

azraweasley

marriedwithdylan

Bb

Peter Pan Ve Bulimiya -Stydia-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin