Ceylanın açısından:
Annem seviniyordu, aynı Selim ve Ece gibi ''bana kızma dediğinde sanki birşey yaptın, kızılır mı bu duruma?''
Ben: ''annecim!'' sarılıyordum
Annem: ''asıl sen bize kızma...''
Ben: ''neden, birşey mi oldu''
Ece: ''çok kötü birşey oldu abla'' üzgün bakıyordu, Korkut kalkıp kolumdan tutuyordu
Annem: ''Ece saçmalama o kadar kötü değil, sakin ol ve otur''
Ben: ''anne söyle, noldu?'' tekrar yavaşca oturuyordum
Annem: ''biz gidiyoruz Ceylan''
Ben: ''nasıl, nereye?''
Selim: ''memlekete..''
Ben: ''hayır bırkmam gitmeyeceksiniz''
Annem: ''para mı kaldı, baban öldüğünde beridir bir yere kadar geçinmeye çalışıyoruz!''
Korkut: ''iyi tamam biz veririz, gitmeyin!''
Annem: ''ısrar etmeyin sizde''
Ben: ''bende gelirim o zaman''
Korkut: ''bende!''
Annem: ''saçmalamayın, hem biz gitmek istiyoruz'' ağlayıp masadan kalkıyordum
Korkutun açısından:
Asiye hanım: ''yanlız bırakma onu'' hemen kalkıp ardından gidiyordum, Ceylan balkonda oturmuş ağlıyordu
Ben: ''taşkafam ♡ ben herzaman götürürüm seni annenlere, sen yeterki iste.'' göz yaşları siliyordum
Ceylan: ''babam olsaydı böyle olmazdı, bizi korurdu.. parayı bi şekilde bulurdu''
Ben: ''ben seni ve aileni korurum, siz bana emanetsiniz. Babanın yerini dolduramam ama elimden geldiği kadar''
Ceylan: ''saçmalama seni babam kadar seviyorum, hem sen beni babamdan da koruyordun, onlarda giderse hayatımda büyük bir parça yok olur sanki''
Ben: ''sana söz veriyorum herşey güzel olacak!''
Ceylan: ''tamam'' başı omzuma koyuyordu
Ben: ''hamileyken başka bir tatlı oluyorsun, çok güzel, biraz fazla duygusal ve Taşkafa siniri geliyor sana'' gülümseyip elimi karnına götürüyordu
Ben: ''nezaman dokununca hissederim acaba?''
Ceylan: ''seni bilmem ama yavaşca büyüdüğünü hissediyorum ben''
Ben: ''aa gerçekten? yakında babasıda hisseder inşallah :) ''
Ceylan: ''yaa Korkut biz niye doktora gitmiyoruz?''
Ben: ''doktor mu nede, fenalaştın mı istersen hemen gidelim!''