Korkuta sarma yapıyorduk Korkutta masada oturmuş bizi izliyordu
Ben: ''aa!'' Korkut yanıma geliyordu
Ben: ''oğlun tekmeliyor'' karnıma dokunuyordu ''hissesiyorum!'' gülüyordu
Korkut: ''babası gibi sarmacı, sarma istiyor''
Gönül hanım: ''babasının oğlu'' Korkuta sarılıp öpüyordu ardından annem geliyordu
Annem: ''Ceylan konuşmayacakmısın benimle?!''
Ben: ''hayır sen çoktan kararını vermişsin memlekete gidiyorsun''
Korkut: ''Ceylan sakin ol sonra pişman olacaksın.. hamilelik işte sinir yapıyor taş kafada'' diyordu
Ben: ''çok istiyorsan yüzümü bille görmeyeceksin'' abarttığımın farkında değildim
Annem: ''ben seni büyüttüm ben!'' annem ağlamaya başlıyordu gidiyordu mutsuz olduğumu görünce Korkut sarılıyordu birden Tolgada sarılıyordu ardından Emine Umut
Gönül hanım: ''aa bırakın romantik anını yaşasınlar'' Korkutla Tolga Gönül hanımı çekiyordu Gönül hanımda sarılıyordu ertesi gün
Annemlere gidip özür dileyecektim
Annem: ''ne var Ceylan hanım birşey mi oldu'' diyordu
Ben: ''anne ben senin kızınım''
Annem: ''senin yerin kocanın yanı, git yanına'' ağlıyordum
Annem: ''ben niye sana kızamıyorum, gel buraya'' kollarını açıyordu eve gidiyordum
Selim: ''vaaay abla baya büyümüş karnın, görmeyeli çok oldu''
Ben: ''evet tekmelemeye başladı bille yeğeniniz''
Ece: ''aa cidden mi?''
Ben: ''evet neden şaşırdın ablasının çiçeği''
Ece: ''yani tekmeliyorsa az kalmıştır.. işte o an nolur?''
Ben: ''nolur?''
Ece: ''sancı başlar, ve sonra napsan sancı gitmez çocuk doğar ve Korkut abi yine bir çocuk ister'' gülüyordu
Annem: ''aa korkutmayın kızımı, bir kız daha ister yeter''
Ben: ''çok acı çekeceğim çook! Korkut en az 4 - 5 çocuk istiyor''
Selim: ''ya Ece sen neyin peşindesin tabi isteyecek, tabi acıyacak''
Ece: ''ay tamam sustum sustum, ablam bi doğum yapsında kendi anlatsın'' yine gülüyordu
Annem: ''ben şimdi sana anlatacağım!''
Ben: ''aa sahiden anne nasıl birşey çok mu acıyor''
Annem: ''ayy şimdi fena geldi üzerime hadi hadi seninle uğraşamam''
Ben: ''tamam yarın görüşürüz'' annemle kardeşlerimden vedalaşıp gidiyordum aklım doğumdaydı..
Korkutun açısından:
öyle Tolgayla arabalarımızı temizleyip muhabbet ediyorduk
Ben: ''acaba sen nezaman evleneceksin?''
Tolga: ''çok konuşma be abi ne evliliği yaa'' elindeki süngeri bana atıyordu
annem: ''ya bırakın Selime söyletirim o yapar'' elimden süngeri almak istiyordu
Ben: ''anne? Onları çalıştırtmayacaktın'' diyordum
Annem: ''ay şaka yaptım, şimdi ver o süngeri'' elimi tutuyordu bilekliğimdeki ip izine bakıyordu
Annem: ''Korkut?!''