Korkutun açısından:
Tolga sinirli sinirli bizi izliyordu
Annem: ''bak mutlu büyük bir aile olduk'' sarılıyordu
Annem: ''aa Tolga sende gel'' telefonunu alıp odasına gidiyordu
o an babam gelmişti
Babam: ''ben geldim, nolmuş bunlara böyle:)''
Umut: ''Dede! Ceylan abla hamile''
Babam: ''n-nasıl, bir torunum daha mı olacak?!'' seviniyordu
Babam: ''bende diyodum bugün ne güzel bir gün'' annem kalkıp babama merhaba diyip yanağından öpüyordu
Gönül hanımın açısından:
müjdeyi Asiyeye vermeliyim Asiyelere gidiyordum
Asiye: ''merhaba Gönül'' gülümsüyordu
Bem: ''ay Asiye bugece bir kutlama yapıyoruz, çocukları al gel''
Asiye: ''ne kutlaması Ceylan hasta değil mi nasıl oldu benim kızım?''
Ben: ''bekliyorum''
Korkutun açısından:
Ceylan ben babam oturup çekirdek kırıp televisiyon izliyorduk
Babam: ''Memduh olabilir mesela''
Ben: ''efendim baba?''
Babam: ''bebeğin adı, yani dedesinin adını alsın'' birden arkadan bir ses ''sana kalsa müdürdr olabilir'' annem ellerinde poşetlerle Ceylan tam kalkıp alacaktıki ben durdurdum ''sen otur'' diyip annemin ellerinden poşetleri alıp mutfağa taşıyordum birden arkamda bir ses ''slm abi'' ses Tolgadan geliyordu
Ben: ''ne var, birşey mi oldu?''
Tolga: ''abimi özleyemezmiyim'' sarılıyordu, bu Tolganın garip hali çok ilginçti
Ben: ''o gün masada kavga..'' sözümü bölüyordu
Tolga: ''kardeşiz biz olur abicim olur bunlar, amca oluyorum ben ya'' gülünsüyordum ''hee'' bende gülümsüyordum, ve gidiyordu
''bu ne gariplik ya? Birşeylerin peşinde ama kokusu yakında çıkar'' fısıldıyordum
Emine: ''kardeşim Ceylana yemek getir!'' içerden sesleniyordu
Ben: ''tamam Emine hemen getiriyorum taşkafaya''
Ceylanın açısından:
Ben: ''bak ya hala taşkafa diyor!''
Gönül hanım: ''çok seviyor seni taşkafa''
Ben: ''biliyorum aynı benim onun sevdiğim kadar''
Emine: ''şekerli dolma yap, geçer'' gülüyordu
Ben: ''Korkut bayılıyor, şekerli dolmaya''
Korkut: ''hee çok bayılıyorun anlatamam''
Ben: ''sonunda tuvaletlere düşmüştü miğden bulanmıştı'' Emineyle gülüyordum
Korkut: ''sana yalan yapıp kandırdığım günü hatırlatayım, hani son paranı beiim için taksiye verdiğin günü''
Ben: ''ondan sonrasınıda sen hatırla, kafanı nasıl yardığımı''
Gönül hanım: ''nasıl?!'' herşeyi baştan sona kadar anlatıyorduk.
akşama kutlama yapıyorduk.
Korkut: ''Ceylanın söylemesini bekledim, ama Ceylan bi türlü söylemedi''
Asiye hanım: ''noldu..?!''
Ceylan: ''biliyorum kızacaksın.. sana söylenedim diye''
Asiye hanım: ''çatlatmayın insanı noldu?''
Ceylan: ''ben hamileyim.''