mesajlarınada bakıyordum:
Memduh: ''geldi bugün..''
Yılmaz: ''dikkat et'' acaba Cennetten mi bahsediyordu? Yılmaz Cennete ne görev verdi? hemen telefonu kapatıp Korkutla Ceylanın yatak odasına gidiyordum ikiside mışıl mışıl uyuyordu, öyle oturup oğlumu izliyordum.. ben onsuz nasıl yaşamışım şimdiye kadar?
Ceylan: ''Gönül hanım?'' gözlerini açıyordu
Ben: ''uyku tutmadı'' fısıdıyordum
Ceylan: ''birşey mi oldu?''
Ben: ''aslında var birşey, Korkutu Cennetten uzak tut lütfen''
Ceylan: ''noldu?''
Ben: ''zamanı gelince söylerim, sen yeterki uzak tut'' Korkutun başını olşayıp çıkıyordum
eğer Korkuta birşey olursa Memduhtan bilecem, oğlumun babasından
Memduh: ''merhaba karıcım'' gülümsüyordu
Ben: ''uzak dur benden''
Memduh: ''neyin var Gönül?''
Ben: ''Yılmazla mesajını okudum, Cenneti sen davet ettin dimi? Senin elin bu işin içindeyse üçünüzü öldürürüm Yılmazı, Cenneti ve seni!''
Memduh: ''Ben Korkutu niye öldüreye çalışayım? Evladım o benim.. Cennete gelincede eğer Cenneti ben davet ettiysem kalması için savunurdum bilip bilmeden konuşma!'' aslında mantıklı konuşuyordu da Yılmazdan başka ne istesin?
Ben: ''özür dilerim bi an mesajı görünce korktum, daha yeni bulmuşkan yavrumu..'' ağlıyordum
Memduh: ''sen anlıyorum''
Korkutun açısından:
sabah çok erkenden kalkıyordum, elimi yüzümü yıkayıp Ceylanı bir öpücükle kaldırıyordum
Ben: ''taşkafa Ceylan, kalk çocuğuz acıkmış gel mamasını verelim''
Ceylan: ''yok uykusu geliyormuş bana söyledi'' gülümsüyordum kalkmamak için bahane arıyordum
Ben: ''bak aç karnıyla gidersin doktora, kalk hadi yoksa ben seni kucağıma almak zorunda kalacam'' hemen kalkıyordu
Cennettin açısından:
bütün gece Korkutla Ceylanın sesini duyuyordum ve sinirlerimi bozuyordu bu Korkutun horlaması, Ceylanında Gönül hanımla konuşması onlar görürler gününü şimdide gülüşleri sinirimi bozuyor
Ceylanın açısından:
hemen yemek yedikten sonra
Korkut: ''anne biz çıkıyoruz''
Memduh bey: ''nereye oğlum bu sabahın köründe?''
Ben: ''doktora gidiyoruz dedesi'' gülümsüyordu
Cennetten haberi olmayan Tolga kalkmıştı yataktan ''aaa senin ne işin var lan burda?!'' Cennetin kolundan tutup dışarıya çekiyordu
Korkut: ''kardeşim bi gel.. Cennet sen burda kal'' Tolgayı beraber çıkarıyordu
Tolganın açısından:
Ceylanı unutmuştum çoktan, artık hayatıma yeni bir çizgi çekmiştim.. abimle Ceylanı kimse ayıramaz
Korkutun açısından:
doktorda, Ceylanla ben odadaydık
Doktor bey: ''Ceylan hanım karnınızı açın ultrasonla cinsiyetini öğrenebiliriz doktor gösteriyordu
Korkut: ''kızmı erkek mi?
Doktor: ''sağlıklı bir oğlunuz olacak'' gülümsüyordu
Korkut: ''oğlum benim be, biliyordum!'' gülümsüyordu
dışarda herşeyi duyan Tolga ''amcasına çekecek göreceksiniz'' diyordu
Korkut: ''bana benziyordur''
Ben: ''aman aman herkese benzesin size benzemesin, ikinizde çok inatcısınız'' şakalaşıyordum.