Ceylanın açısından:
Ben: ''yok yok iyiyim ben, çocuğumuzu görmenin tam zamanı''
Korkut: ''haa doğru bu benim aklıma neden gelmedi ya, cinsiyetide belli olmuştur belki?''
Ben: ''deli, nasıl belli olsun daha bir nohut tanesi kadar''
Asiyenin açısından:
Biliyorum kızı mı çok üzdüm biliyorum, zaten 1 ayımız daha var gönlünü alırım. Korkutla Ceylana iyi gecer demeden gitmek istemedim yukarıya çıkıp bakıyordum sonunda balkonada bakıyordum, Korkut Ceylana sarılmış Ceylan ağlıyordu
Ben: ''biz kalkıyoruz, iyi geceler size''
Ceylandan ses gelmiyordu
Korkut: ''iyi geceler Asiye hanım''
Ben: ''Oğlum anne desene bana, sonuçta damadımsın''
Korkut: ''tamam anne, iyi geceler''
Ceylanın açısından:
biraz daha oturuyorduk uykuya daldığımdan sonra Korkut beni yatak odamıza taşıyordu
birden zilin çaldığı o anda herkes yataklarından kalkıyordu
Ben: ''kimki bu saatte?''
Korkut: ''siz burda durun, ben kapıya bakarım'' Memduh beyde Korkutla gidiyordu kapı açılıyordu Cennet kapıdaydı ben Korkuta yanaşıyordum
Gönül hanım: ''ne işin var senin burda?!'' sesleniyordu
Korkut: ''anne saki ol..''
Gönül hanım: ''nasıl sakin olabilirim, sen ameliyat olduğunda Cennet Yılmazın senii öldürmesi için rica etti!''
Korkut: ''Ne?!''
Memduh: ''git burdan!''
Cennet: ''ben özürdilerim o an sizi kaybetmek istemedim Yılmaz bu teklifi bana yaptı ve bende çaresizdim şimdi gidecek yerim yok sadece bir kaç hafta burda kalsam o zaman söz hayatınızdan çıkarım bidaha yüzümü bille görmezsiniz!''
Gönül hanım: ''oğlumun katili olabilirdin sen!''
Korkut: ''Anne sakin ol, birkaç hafta sonra defolup git!''
Ben: ''hayır!'' herkes bana bakıyordu
Ben: ''Korkut annen doğru söylüyor, ya seni öldürmek için buraya geldiyse, hem bu kızın gözü dönmüş ne zamandır sana aşık yüzsüzün biri''
Gönül hanım: ''aşık mı?!''
Korkut: ''misafir zaten, hemen bir yer bulup gönderirim, uzaklara!'' arkaya gidip koltuğun üzerinde oturuyordum
Cennet: ''sağol'' içeriye giriyordu
Gönül hanım: ''gözüm üzerinde''
Korkut yanıma gelip oturuyordu, ikimizinde uykusu kaçmıştı.
Cennette karşımızda oturup susuyordu
Ben: ''yarın doktora gidiyorum..''
Korkut: ''gidiyorum? bende geliyorum, bu çocuk ikimizden!'' Cennet birden bize şaşkın bakıyordu
Cennet: ''çocuk mu?''
Ben: ''hayal kırıklığına mı uğradın?''
Cennet: ''ben.. şey.. özürdilerim''
Ben: ''neden kocamı öldürmek istediğin için, yoksa kocama aşık olduğun için mi?''
Cennet: ''ne diyorsun be?!''.
Korkut: ''senin Ceylanla böyle konuştuğun doğru değil! Bu evde şuab kaldığına şükür et!''
Memduhun açısından:
telefonum çalıyordu, Yılmaz yine arıyordu
Ben: ''tamam anlaşmamıza katılıyorum'' Yılmaza ihtiyacım vardı,
Korkut Ali'ye nekadar kötülük yaptığını biloyordum ama herşey onlar içindi, Gönül odaya giriyordu
Ben: ''tamam Naci kapatıyorum'' Yılmazla konuştuğumu bi bilse öldürür beni
Gönül: ''ne bu sendeki telefon sevdası son zamanlar?''
Gönülün açısından:
Memduh telefonunu dolabın üzerindr unutup balkona çıkıyordu. Hemen fırsat bulup bakıyordum kimpe konuştuğunu gözlerime inanamıyordum...