Düşünme beni, boşver... Sen mutlu ol yeter ki... Dayanırım ben, nelere dayandım buna da dayanırım, dayanılır... Uzaktan izlerim mutluluğunu. Sen mutlu olunca sen gülünce bende mutlu olurum ne kadar acı çekip mahvolsam da.Boşver beni, bugüne kadar bir kere bile yılmadım bundada yılmam.
Bunları söylemişizdir kendimize çünkü biz gerçekten seven insanlarız sırf sevdiğinin en ufak bir gülüşü için canını bile veren insanlarız. Ne kadar can yaksa da sırf sevdiğimiz insan için katlanırız. Her gün uyandığında aslında bir kez daha öldüğünü bilirsin ama dayanırsın... O mutlu olsun yeter ki ben olmasam da olur dersin.
Nereye kadar bu tükenmişlik hissi? nereye kadar yanacaksın? Belkide sonsuza kadar... Nede olsa nefes aldığımız sürece dayanırız biz.
Her gün daha çok ağlarsın çünkü acısı git gide artar ama alışırsın acısınada, başkasıyla olan mutluluğunada. Sadece izlersin ama izlediğin tek şey onun mutluluğu olmayacak. Hayallerinin bir bir yıkılışını, mahvolup tükenmişliğini de izlersin bir nevi ölüm fermanını bile bile imzalarsın...
Alışırsın... Bütün acılara alışırsın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIKTA ÇIRPINMALI MIYIM ?
AcakAslında kendi benliğinizi okuyacaksınız, çünkü ben bizi anlatıyorum. Ben içinizdeki kendi benliğinizim... ( Hikaye tamamen bana aittir, alıntı değildir. )