3.BÖLÜM

49 8 0
                                    

Alarmım çalmasıyla yataktan sıçradım. Beth beni görünce alarmı kapattı. "Bugün okula gitmezsin diye düşünmüştüm."

Onu duymazdan geldim yatağımı düzeltmeye başladım. Her sabah olduğu gibi saatler önce kalkar aynanın karşısında süslenirdi. Ona baktım ve duş için havlularımla odadan çıktım. Bu yurdu sevmiştim. Tek sorunu herkesle aynı banyoyu kullanıyor olmamdı. 

"Elisa günaydın."

"Günaydın."

"Dün yanına gelmek istedim ama yalnız kalmak istersin diye düşündüm."

"Düşündüğün için teşekkür ederim. Okulda görüşürüz olur mu?"

"Görüşürüz."

Havlularımı asıp duşuma baslamıştım. Dünü unutmak istiyordum. Joseph benim için gelmişti. Konuşmak mı istemisti. O anı tam olarak hatırlayamıyordum. Havlumu almak için duş kabinin perdesini araladığımda biri almama yardım etti. Perdeyi açıp kim olduğuna baktığımda Bethdi. 

"Dün için özür dilerim tamam mı? Biz düşman değiliz. Evet! Sana ne kadar kötü davransamda sen benim diğer yarımsın. Ama seni sevmiyorum Elisa. Bir daha öyle bir soruda aglamaktansa onların susmalarını sağla! Okula gidiyorum şimdi!"

Bu neydi? Seneler sonra biraz olsada bana duygularını dökmüştü. Odama çıkıp hemen hazırlanmaya başladım. Aynanın karşısına geçtim. Bugün güzel birgün deyip okula gittim. Gözlerin çoğu benim üstümdeydi. İki çocuk kendi aralarında Beth'in daha güzel olduğuna iddiaya girdiler. Onlara dönüp baktıgımda biri James'dı. Çok sinirlenmiştim diğer çocuğu unutup ona bakıyordum. Oda farketmişti. Bana alayci gülümsemesiyle bakıyordu. Agzımdan çıkacak tek bir kelimeyi bekliyordu. Ama ne diyecegimi bilmiyordum. 

"Defol James!"

"Sen beni kovamazsın."

"Beth ve ben aynıyız."

"O sadece biraz sürtük gibi haklısın."

"Senin gibi olmadığı için seviniyorum James!"

"Nasıl?"

"En azından o karşı cinsinden hoşlanıyor!"

  Bunu neye inanarak demiştim bilmiyorum. Sanki bir anda bendeki sinir ona gecmisti. Elini kaldırmıştı. Bana tokat atcaktı ki bir el onun kolunu kavradı ve onu geri itti. Ona baktığımda gülümsedim. Kolumdan tutup oradan uzaklaştırdı. Kolumu çok acıtıyordu. Bırakması için çok uğraştım en sonunda bağırdım. Elini çekti.

"Özür dilerim. Sadece yardım etmeye çalışıyordum. "

"Ben hallederdim."

"Neden teşekkür edip susmuyorsun?"

"Sana mı teşekkür etcem. Herkese rezil ettin!"

"Sana vuracaktı!"

  Ona sinirlenmemiştim. Sadece onu anlamıyordum. Yanından hızlıca ayrılıp sınıfıma girdim. Nicholas Beth'in yanında oturuyordu. bugün herşey için şaşırıyordum. Joseph içeri girdiğinde herkes ona meraklı gözlerle bakıyordu. Kaşı yara bandı ile sarılıydı. Revirden geliyordu. Nicholas ona bakmak için hemen yanına gitti. Ona bir şeyler soruyordu. Joseph ise sinirli şekilde bir şeyler anlatıyordu. Onları duymayı çok istemiştim. Sınıfa giren koçu gören herkes yerlerine geçmişti. 

"Bugün derslerimiz yok! Herkes evine!"

"Neden Koç."

"Bugün okulda kimse olmayacak."

  Çok sevinmiştik. Dakota sınıfa geç girmişti. Herkesin çıktığını görünce bana baktı. Olanları anlattım. Kahve içmeye Cafeye girmiştik. Beth Nicholas ile bir masada gülüşüyordu. Bir gün önce arkamdan koşan çocuk beni takmıyordu. Joseph de başka bir masada birileriyle konuşuyordu. Nefes nefese kalmış gibi duruyordu. Masadan hemen  kalktı. Nicholas da onun yanına gelmişti. Beraber cafeden çıktıklarında ne olduğunu merak ediyordum. Tek bilmeyen ben gibiydim. Arkalarından gitmek istedim. Onların yaptığı gibi ikisininde yanın da olmak istemiştim. Belki birinin biraz daha fazla. Dakota'ya ne olduğunu sormak istiyordum. Nasıl sormam gerektiğini düşünürken o anlamıştı.

BİR İSİM İKİ İNSAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin