Beth'in ağzından;
Bugün okulun olmaması iyi olmuştu. Yanıma bir kız gelip okul dergisi için soru sormak istedi. Onunla konuşurken Nicholas bana bakarak önümden geçmişti. Etkileyici biriydi. Uzun zamandır birisi ile flört etmiyordum. O ise bana yakışabilirdi. Ama Joseph gibi hissettiremiyordu. Emily'e daha sonra devam etmek için söz verdim. Nicholas'ın peşinden gittim.
"Nich!" O gözler bana bakıyordu. Ve vücudu harikaydı. Kollarıyla beni sarmalayabilirdi.
"Bugün sınıfta beraber oturmak ister misin?"
"Ama Elisa.
"Onun için sorun olmaz."
"Tamam olur. Gidelim."
Onunla beraber oturmak fikri güzeldi. Kendisi ile ilgili komik şeyler anlatmaya başlamıştı. Elisa içeri girdiğinde gözlerine inanamadığını biliyordum.
"Bugün kahve içmeye ne dersin?"
"İsim var ama olabilir."
"Okuldan sonra nasıl?"
"Tabikide."
Elisa ona yakışan bir tavrı ile hiç birşey demeden arkamıza oturdu. Okuldan erken çıktığımız için Nich ile fazla zamanım vardı. Beraber cafeye gittik. Başka bir masada Joseph oturuyordu.
"Joseph'in neyi var sinirli gibi."
"Duymadın mı?"
"Neyi?"
"Üvey annesi hamileydi. Dün akşam evde tekmiş. Hırsız girmiş ve onun canını acıtmış. Jeo eve geldiğinde eşini hemen hastaneye götürmüş doğum oldu ama zaten ölmüş."
"Çok üzüldüm."
"Hırsızı arıyoruz. O polisleri pek sevmez."
Joseph Nicholas'a baktı oda benden özür dileyerek masadan kalktı. Birbirlerini sevmediğini düşünüyordum. İkisi birbiri hakkında konuşmazlardı ama genelde onları yan yana görürdüm. Birlikte dışarı çıktılar. Kahvemi içmeye devam ettiğimde Elisa onların arkasından gidiyordu. Bu belliydi çünkü oda diğerleri gibi telaşlı gözüküyordu. Kendimi yorgun hissediyordum. Hemen odama gittim. Yattığımda biri kapıyı açmaya zorluyordu. Kilidi açıp kim olduğuna baktım. Yüzündeki yaralar içinde bana bakıyordu.
"Bu halin ne? Ne oldu!"
"Hastaneye gittim. Merak etme." Yatağıma oturdu. Yanını göstererek oturmamı istedi. Yanına otururken gözüm onun yüzündeydi. Elleriyle saçlarımı seviyordu. Ona gülümsedim. Sanki karşımda Joseph vardı. Onun kokusu gibiydi kokusu.
Bana daha fazla yaklaşmıştı. Öpmek istiyordum ama onu değil. Gözleri dudaklarımdaydı. Sonra gözlerime baktı. Dudakalırını emdi ve daha çok yaklaştı. Saçımı sevmeyi bırakmıştı. Elleri yavaşça kalçalarıma doğru gidiyordu. Nemli dudakları dudaklarımdaydı. Kendimi durdurmak istiyordum. Ondan hoşlanıyordum ama bu anlamda değildi. Beth odaya girip bizi gördüğünde şaşırmıştı. Onun olan bir şeyi almış gibi hissetmek istemedim. Ona da söylemiştim ama beni umursamıyordu. Üstünü değiştirip yatmıştı. Sanki beni duymak istemiyordu.
"Ne oldu?"
"Beth uyumak istiyorum." Sesi hüzünlü gibiydi. Bizi öyle gördüğü için umursayacak değildi. Son günlerde Nicholas ile takılanda öpüşende bendim. Üstüme değiştirip uyumak için yatağıma yattım. Kardeşim onu umursamadığımı düşünürdü. Ama yanılıyordu, benden daha çok onu umursayan kimse olamazdı. Sadece belli etmeyi sevmeyen biriyim. Ona kızgınım ama onun ikizim olduğu gerçeğini unutamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR İSİM İKİ İNSAN
Fanfictionİkiz kızların hikayesi... Ne kadar benzeselerde bir o kadar zıt kardeşler... Birbirlerinin yanında her zaman olmak isteyen ve bir kere de olsa sevdiğini söyleyemeyen ikizlerin hikayesi... Her zaman biri tercih edildi. Ama aslında öyle değildi... &qu...