"özür dilerim,seni çok seviyorum"

188 15 1
                                    

Selammm bölüm silindiği için yeniden yazıyorum ölücemmm

Onu görür görmez camı kapadım ne dediği umtumda değildi. En son "hadi ama gaby özür dilerim" diyordu finn camı tekrar açtım ve "sürekli özür diliyorsun genç adam ama hep aynı hataya düşüyorsun AFFETMIYORUM simdi git lütfen" sonlara doğru sesim tirtemişti. Yatağa oturup ağlamaya başladım. Uzun süredir aramadığım bir arkadaşımı aradım. Bu kişi iclaldi. Canım arkadaşım benim uzun süredir konuşamıyorduk nerdeyse kandaya geldigimizden beri onu görüntülü aradım ve açmıştı benim ağladığımı fark edince herseyi anlattim. Anlattiklarima çok şaşırmıştı. "Benim elevinimi kim üzüyor onun ağzına şıcarımm" diyordu ve bende gülüyordum. "Ee senin hayat nasil bakalım" diyo sordum " nasil olsun sen gittiğinden beri kötü işte özledik seni " gülümsedım " bende sizi maxin" demistım. Biz çok büyük st hayranlarindandik sürekli birbirlerimize böyle hitap ederdik. Onu çok seviyordum ve ondan ayrılmak dünyanın sonu gibi geliyordu ama değildi işte. Ona "hey eski dost belki bi ara yanina gelebilirim" dedim gözlerini büyüttü ve çığlık attı. "Bir haftaligina gelicem"
Dedim. "Ayy kankaa yaaaa seni çok özlemişimm" dedim ve ellerini çırpttı. ( anlamişsınizdir)

Yazar...
O sırada çocuk camdan herşeyi duymuş ve onun temelli gideceğini sanıyordu. Herşeyin onun yüzünden olduğunu düşündü ve tekrar cama vurdu. O sırada camda bir hareketlenme oldu ve cam açıldı. Kız aşağıya bakıp "GENE NE OLDUU??" Diye bağırdı. Çocuk ise ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Be- ben çok üzgünüm gaby seni bu derece üzdüğümü bilmiyordu-" derken bi anda sözü kesildi ve kız konuştu. " artık çok geç finn" dedi ve camı kapattı. Arkadaşıyla konusmaya devam etti. "Hatta bu hafta geleyim pazartesi günu neredeyse 1 haftadir okula gitmiyorum ama boşver" dedi kız. Çocuk halla onu dinliyordu. Daha iyi duyabilmek için evin yanındaki ağaça çıktı ve dinlemeye başladı. O sırada ise kızlar türkce konusmaya başlamıştı bile ve finn anlamıyordu. Finn anlamaya çalışırken ayaği kaydı ve ayağını duvara vurdu. Kız bunu duymuş ve sinirle cama çıkmıştı cocuğu yerde beklerken gökte buldu ve ona "DÜŞECEKSINN!!" diye bağırdı. "Ahh sen beni mi önemsiyorsun?" Diye sordu. Kız sinirlendi ve camı kapattı. Yakın arkadaşına bugün biletleri alıcağinı ve yarin aksamindada yanina gelecegini söyledi ve sonra kapattı. Yatağa uzandı ve herşeyi düsunmeye basladi 1 hafta finnden uzak kalmak ona iyi gelecekti.
Sabah uyandı ve hemen kalkip annesine haber verdi. Annesi onaylayinca giyinip kendine bilet almaya gitti. Eve gelincede taylori arayip aksam olanları anlatti. Cocuk cok sasirmis bir sekilde ona "kizim iyi misin 1 hafta sensizim ne yapicam benn" dedi kiz buna güldü ve "geri gelicem man kafa" dedi. Konuşmadan sonra kız eşyalarını topladı ve uçağa binmek için yola çıktı. Havaalanına geldiğinde arkadan bir ses "Gabyy bekle" diye seslendi. Kız bu sesin sahibini tanıyordu. Arkasını döndü ve ona yaşlı gözlerle bakan taylorı gördü. Çocuk koşarak kıza sarıldı kızda karşılık vermişti. "Niye ağlıyon gerizekali zaten 1 hafta sonra burdayim" dedi kiz. "Olsun üzüldüm yinede" kiz bu söze karşı güldü ve gitmesi gerektiğini söyledi.

Gabyden...
Taylorın finn olduğunu sanmıştım ama değildi az da olsa üzülmüştüm. Bi an gerçekten benden hoşlandığını sanmıştım ama yalanmış. başım eğik ilerlerken birine çarptım. Bi an affalladım özür dileyip yoluma devam ediyordum ki biri elimi tuttu. Asık suratımla arkamı döndün ve finn karşımdaydı bana bakıyordu bana yaklaştı ve "özür dilerim gaby gerçekten" demisti finn. Ona kızamıyordum bile. "Sevgilin nerde yanina git onun hadi durma zaten yine bir yerden çıkar." Arkamı döndüm gidecekken "gaby bekle lütfen bir anlatayım" "ne istuyorsun benim hayatimdan çik gitt artik!!" Bunları söylerken gözlerim dolmuştu. Arkami döndün ve ağlayarak uçağa doğru koşmaya başladım. Üçağa bindiğimde ağlayan bir adet finn gördüm ama hemen kafamı başka yöne çevirdim. Belki bu yaptığım acımasızdi ama hak etmisti.
Yazardan...
O sırada finn kendini yerlere atmiş bir sekilde ağliyordu. Yaptiğinin yanlis oldugunu biliyordu. Onu severken başkasıyla çıkmak saçmaydı. Ama o çıkmıyordu işte sadece gabynin onu sevip sevmediğini anlamak için tutmuştu o kızı sadece kuzeniydi. Ama iş işten geçmişti bile. Oğlan ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Karşısına çıkan bara girdi ve bir bira içti. Ağlamaya başlamışti bira onu iyi hissettirmemişti. O sırada ise kizin uçağı kalkmışti kizin içi ağliyordu adeta üzülmüştü ama bir yandanda hakli oldugunu düşüp ağlama içgidüsünü bastiriyordu. Gözlerini kapadı ve uykuya daldı. Uyandiğinda ise bir hostes onu uyandirmaya çalışıyordu. gözlerini açmakta zorlanıyordu. Eline bovulunu aldı ve uçaktan indi o sirada ona doğru koşan eski arkadaslarini gördü. Gaby gülümsedi ve onlara sarıldi. Hepsi beraber havaalaninda çıktılar ve cafeye doğru gitmeye başladılar.
Gabyden...
Başımı öne eğmiş bir şekilde finni düşünürken iclal bir soru sordu "eeee kankicim nasildi oralar" "iyiydi" bu kisa cevabimin ardindan herkesin anlamis olacak ki ayni ayna hepsi "ne oldu??" Diye sordular. Başımı kaldırdim ve "onu çok üzdüm ağlıyordu ben dayanamam ki ona" dedim o sira da gozlerim dolmuş aglıyordum. Hepsi bana sarildi.
(Bu arada bunlar kim mi? Begum, beril, iclal ve sude (gercektende yakin kankilerim onlari yazmak istedim)) begüm " kanka seviyorsan ara derdini anlat biz yanindayiz ne olursa olsun buluruz onun bir caresine gerekirse döveriz bile" begümun bu sözüne güldüm "peki tamam ama önce eğlenelim sonra ararim" dedim ve hepsi onayladi. Önce vialanda gittik. Baya birseye binmistik. Sonunda aksam olmustu. Kalmaya önce iclallere gittim sonra ise sirayla hepsinde kalacaktim. Bayadir gormedigim arkadaslarimlada görüşmeyi planıyorum umarum bu plan batmaz. Ayrildik ve eve gitmeye başladık. Iclal "kanka finni aradin mi ?" Diye sordu bu tamamen aklimdan çıkmıştı. "Aaa kanka unuttum ya dur arayim" dedim telefonu elime aldim ve finnin telefonun bende olmadigi aklima geldi. Hemen taylora mesaj attim ondan finnin telefon numarisini istedim o da hemen atmisti. Bende aradim hemen ama açan olmamisti. Biraz bekledik ve tekrar aradim bu sefer ise telefonu kapanmisti. Iclale korkulu gözlerle bakıyordum. O da bana ayni sekilde bakiyordu. "Kanka birsey gelmis olmasin basina" dedi iclal. "Kanka dur ya korkutma beni" dedim ve aklima nickin numarasi oldugu geldi. Nicki aradigimda hemen acti ve "efendim" dedi "nick finn nerde telefonunu acmiyor?" "Bilmem seninleydi bize oyle dedi" "hayir yani evet offf" "gaby noluyor" "ya cok uzun hikaye finni bulman lazim basina birsey gelmis olabilir" dedim "nerdesin sen" dedi nick "türkiyedeyim ben" dedim nick şaşırmış bir şekilde bakti "neden" diye sordu "arkadaslarimi ozledim ve finn sanirim hep kalicagimi saniyormus" dedim. Onayladi ve telefonu kapadı. Bizde sakinlesmeye çalışarak eve gittik. Iclal bana sakin olmami söylüyordu. Her seferinde tamam diyordum ama endişeliydim. Aradan 3 saat gecti saat suan 00.15 olmuştu. En sonunda pes edip uyumak için yerimizi aldik. O sira benim gözümden yaşlar gelmeye başladı. Iclal bunu anladi sanirim bana döndü ve sarıldı "birsey olmiycak kanka sakin ol her zaman yanindayim" diyordu bu beni sakinlestiriyordu ama gözyaşlarım git gide çoğalıyordu. En sonunda uyumuştum. (Bu arada türkiyedeki ismi yağmur yani iki ismimi varmış hem turk hem yabanci shshz evet kendi ismimi koydum shdhd) "yağmurrrrr" bu iclalin sesiydi "noldu beee" "kalksana artık iki saat oldu hadi kahvalti yapicaz" o an sabah olduğunu anladim hemen kalkip telefonuma koştum ama malesef ki bir mesaj dahi yoktu. İclale baktim o da bana üzgün şekilde bakıyordu beni kendine çekip sarıldı. "Sakin ol kanka bulunacak yani insallah" dedi. Içimden dua ediyordum. Mutfağa gittiğimizde annesi bizi mutlu edicek bir sürü şey hazırlamıştı tipki eski günler gibi tabi o zaman hayat daha rahat ve kolaydi suan ise mutsuz, acı vericiydi. Kahvaltı ettik ve dışarı çıkmaya karar verdik. Parkta biraz dolaştık ama sabah olduğundan kimsecikler yoktu. Biraz daha dolaştık. Evden aşırı uzaklaşmıştık ve hiç görmediğimiz bir cafeye oturduk. Patates kızartması, pizza ve 2 şer tane olucak şekilde milshake söyledim. Evet depresyondayim. Yiycekler gelene kadar sohbet ettik iclalim çoktan gelmişti o patates kizartmasi ve kola söylemisti ama beni bekledi. Canim kankam benim be. Benimkilerde gelince yemeğe başladım. O sırada telefonum çaldı ve bu nickti kalbim çok hızlı atıyordu. Telefonu açtım ellerim titriyordu. "Gaby" dedi "ne oldu?? Çabuk söyleee" dedim "malesef" dedi zar zor söylemişti. Telefon elimden kaydı gözyaşlarıma engel olamıyordum ağlamaya başladım iclal ne olduğunu anlamıştı o da üzülmüştü ve ağlıyordu. Hemen dışarı çıktım koşmaya başlamıştım. Gözlerime engel olamıyordum. Bir yere çarptım ve yere düştüm ayağımın acısından kalkamadım. Çaresizce Yerde oturuyordum o sırada biri gelip bana sarıldı bende ona sarılıyordum. Bu kişinin iclal olduğuna yemin edebilirdim. Saçımı okşuyordu. Kafamı göğüsüne yasladı o sırada iclal olmadığını anladım kafamı kaldirdim ve gözlerimi sildim. Şok içinde karşımdaki kişiye bakıyordum. "Finn..." bana dolu gözlerle bakıyordu. "Özür dilerim, seni çok seviyorum" dedi ve daha sıkı sarıldı. O an o kadar güzeldi ki sonsuza kadar öyle kalabilirdim. O an bende ayrıldı ve bana baktı ağlıyordu bende ağlıyordum gözlerimin içine bakıyordu çok pişman olmuştum. Daha Yakınlaştı gözleri bi an dudaklarıma kaydı ve beni öptü bende karşılık verdim. Tam kendini çekicekken kollarimi boynuna doladim. Ayrıldığımızda bana baktı ve gülümsedi "ne zamandir bu ani bekliyordum ben" dedi. Güldüm ve yanağını okşadım. Ellerini belime koydu ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı. "Seni seviyorum hırçın kız" "seni seviyorum kıvırcık"

Evetttt nasıl olmuş?? Yeni bir hikayeye başliycam bunu yazarken aklıma geldi. 1400 kelime olmuş 😱😱 rekorum şuan ki umarim begenmissinizdir sizi çoooook ama çooooook seviyorum yeni bölüm için oylayın ve tabikide yorumlarınızı bekliyorum... sevdicekle kalın <3333333333


ACI - TATLI [finn Wolfhard]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin