Görmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki kendimi ona bakmaktan alıkoyamamıştım. O da beni tanımış olacak ki uzun bir süre baktı. Ben ise ona bakmaya daha fazla dayanamadım ve hemen gözlerimi çektim.Bakışlarımdan onu özlediğimi anlamış mıydı?
Nerden bilecekti ki? Bilse bir şeyler yapardı ama hiçbir şey yapmamıştı. Her zamanki gibi. Gözlerim yine dolmuştu. Neden çok dolardı ki bu gözlerim?
Karşılıksız bir sevgi yaşadığımdandı tabi. Sürekli birilerini özlemekten ve özlediklerimin o kadar değer verdiklerimin bir şey yapmamasından doluyordu. Bence ben çok fazla sevmemeliydim kimseyi. Hatta hiç sevmemeliydim. Gereğinden fazla sevdiğimdendi tüm bu yaşadıklarım.
Teyzenin torunu bana bir şey demişti ama ben Berkay'ı düşünmekten onu duymamıştım bile. Arkamı dönüp baktığımda bir süre söylediği şeyi tekrar etmesini bekledim ama o kilitlenmişti.
En sonunda ona bakmayı bırakıp teyzenin yanına oturdum.
Yanıma gelip "Teşekkür ederim babanneme yardım ettiğin için. Gerçi ne kadar teşekkür etsem az."
"Ne demek, kim olsa aynını yapardı," dedim zorda olsa gülümsemeye çalışarak.
"Sizin gibi yardımsever insanlar az kaldı bu dünyada," dedi ve elini uzatarak "Ben Mert," dedi.
Bu zamana kadar hiçbir erkekle el sıkışmamıştım ama bugün yapmayacağım şeyi yapıp "Reyhan," dedim.
"İsminiz çok hoş, bu arada bende çok memnun oldum," dedi ve sonunda elimi bıraktı.
Berkay, Mert'in yanına gelince kalbimin hızla atmasına engel olamdım. Bana fazlasıyla yakındı.
'Heyecanlanma kalbim... Ne de olsa bu sadece benim karşılıksız sevgim,'
Mert babannesine ne kadar ısrar etsede babannesi hastaneye gitmeyi kabul etmemişti. Ayağında da fazla bir şey yoktu. Sadece burkulmuştu. Yaşlı olduğundan yerden kalkamamış ve zorlanmıştı.
Mert ve Berkay teyzenin koluna girip onu salonda ki geniş bir koltuğa oturttular. Bende teyzeyi gördükten sonra gitmem gerektiğini söyledim fakat Mert kesinlikle yanlız gitmeme izin vermeyeceğini söyledi.
Berkay'da "Biz seni bırakırız Reyhan," deyince kalbim tekrardan hızla atmaya başlamıştı. Yıllar sonra adımı onun ağzından duymak... Çok tuhaftı...
Eskiden ailelerimiz tanıştığından onunla vakit geçirirdik oyun oynardık. İkimizde birer yetişkin gençler olduğumuzda neredeyse gerekmediği sürece konuşmadık bile.
Mert şaşırmış olacak ki "Tanışıyor musunuz?" dedi. Berkay'ın ne diyeceğini bekleyip ona döndüm.
"Evet."
Sadece bir evetten ibaretti cevabı. Her zaman olduğu gibi kısa ve net...
"Berkay'da izin vermediğine göre seni biz bırakıyoruz."
Berkay'da geleceği için hayır demedim ve evden çıktık. Nasıl hayır diyebilirdim ki?
Arabada hiç konuşmadım, sadece özlemini çektiğim o sesi dinledim. Berkay evi tarif edip "Burası," dedi. Ne kadar çabuk gelmiştik.
Arabadan sessizce inerek "Teşekkür ederim," dedim ve tam yürüyecekken Mert'in sesi ile ona doğru bakmak zorunda kaldım.
"Ben tekrardan teşekkür ederim. Seni tanımak güzeldi Reyhan. Tekrar görüşelim."
Söylediklerine hiçbir şey diyemedim. Fazlasıyla şaşırmıştım. İyi akşamlar dileyerek hemen binaya girdim.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimki Çok FARKLI (tamamlandı)
SpiritualBenim hayatım mı? Anlatılamayacak kadar farklıydı...