Rüzgar şiddetle esiyordu. Bulutlar gelecek olan şiddetli yağmurun habercisiydi.Gelen geçen herkes bir havaya, birde yerde çaresiz bir şekilde yanlız kalmış bana bakıyorlardı.
"Kafayı mı yemiş bu kız?"
"Bu havada ne işi var? Birde yolun ortasında."
"Sanırım hasta... Yok kesin hasta."
Evet hastaydım. Herkesin huzurunu bozan, ruh hastasıydım. Yeniden ağlamaya başladım, gerçi hiç susmamıştım ki... Çaresizdim, beni yoldan kaldıracak kimsem yoktu. Kendi kendimi kaldıramıyordum. Ellerim ve bacaklarım sanki düğümlenmişti. Kalkamıyordum işte...
En sonunda büyük bir gayretten sonra kalktım. Uzun zamandır durmama rağmen soğuğu yeni hissetmiştim. Üzerime baktığımda incecik bir penyeden başka bir şey yoktu.
Uzun bir yürümenin ardından banka oturdum. Vücudumu hissedemiyordum, her yerim buz tutmuştu. Çok soğuktu...
Üstüme örtülen şeyle kafamı kaldırdım. Berkay'dı bu... Kendi hırkasını omuzlarıma bırakmıştı. Yüzüne bakmaya bile utanıyordum. Olanlardan sonra nasıl bana böyle bir iyilik yapıyordu ki?
"Ben... Ben çok özür dilerim..."
Bana anlamadığını belirten bakışlarını dikerek "Ne için?" dedi.
Sude söylememiş miydi?
"Sude..." diyebildim sadece.
Bana bakarak "Nerde olduğunu bilmiyorum telefonu kapalı," dedi. Telefonu kapalı mıydı? Aklıma gelen kötü düşüncelerle hemen ayağa kalktım.
"Onu bulmalıyım," dedim panikle.
Berkay'ın arabasına bindik.
Gidebileceği heryere baktık saatlerce. Hiçbir yerde yoktu.
"Siz birlikte değil miydiniz?"
Ne diyeceğimi bilemedim. Ben Berkay'a hiçbir şey diyemezdim. Başımı sallamakla yetindim.
"Şimdi nerde? Bir şey mi oldu?"
Daha fazla dayanamadım ve ağladım.
"Bir şey söylemeyecek misin? Reyhan!"
"Ben ne diyebilirim ki?"
Kendimi bırakmıştım ve ağlamam şiddetlenmişti. Hıçkırıklara boğulmuştum. Berkay'ın bana sarılmasıyla ağlamam daha da çoğaldı.
Bana sarılmış mıydı?
Saçımı okşadı incitmekten korkarak.
"Tamam, sakin ol ağlama. Bulacağız onu."
Acaba duyduklarından sonra benim yüzüme bakar mıydı? Bir daha beni görmek ister miydi? İkiside benden nefret edeceklerdi. Belki de bu Berkay'ı son görüşüm olacaktı.
Bende ona sarıldım. Sımsıkı sarıldım ona. Bir daha asla sarılamayacaktım. Bırakmak istemiyordum hiç. Bu an hiç bitmesin istiyordum.
Bilmiyorum kaç dakika böyle durduk. Tek isteğim zamanın durmasıydı.
Kollarını yavaş hareketlerle benden ayırdı. Gözyaşlarımı silerek elleriyle elimi tuttu. Güven verici bir ifadeyle bana gülümseyerek baktı.
Benim gözyaşlarım senin silmeni bekledi yıllarca... Ve sen şimdi o yaşları siliyorsun... Sevdiğim...
Çok sevmiştim onu. Her şeyden herkesten çok sevmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimki Çok FARKLI (tamamlandı)
SpiritualBenim hayatım mı? Anlatılamayacak kadar farklıydı...