Eylül: Ay yeter bunaldım ya! Çıkıcam çekil!
Ali: Eylül hanım babanızın emri! Çıkamazsınız!
Eylül: Hayret ya babam ne zaman beni bu kadar düşünür oldu!
Ali: Eylül hanım lütfen odanıza çıkın!
Eylül: Bana emir verme! Çıkmazsam naparsın!
Ali: Bunu.!
Ali Eylül'ü kucağına aldı.
Eylül: Ya napıyosun? Delirdin mi!?
Ali: Evet delirdim. Hiç mi söz dinlemezsin ya sen?
Eylül: Huyum kurusun!
Ali: Keşke!
Ali Eylülü odasına çıkardı.
Kapısının orda indirip içeri soktu ve kapıyı kilitledi.
Ali: Madem sen her türlü kapıyı kırıyosun bende yanında kalırım.
Eylül: Ya bırakk. Gidicem ben!
Ali: Hayır anlamıyorum gidipte ne yapıcaksın!
Eylül: Babamın nasıl pis işler çevirdiğini öğrenicem!
Ali: Eylül hanım!
Eylül: Hanım deme bana!
Ali: Eylül! Lütfen düzgün dur!
Eylül: Durmassan nolur?
Ali: Ben işten atılırım! Babamda ölür!
Ali'nin gözleri dolmuştu. Sinirle soluyordu. Eylül ise mahcup olmuştu.
Eylül: Ş-şey ben özür dilerim. Bilmiyordum.
Ali: Sorun değil.
Eylül: Ya Ali bişey sorabilir miyim?
Ali: Sor.
Eylül: Neden burda çalışıyorsun? Ama sen okuyosun. Okuman gerekirken neden ukala bir kızın peşinde dolanıyosun.
Ali: Evet ben okuyorum. Bende burda çalışmak istemiyorum. Ama zorundayım Eylül.
Eylül: İyi peki!
O sırada zil çaldı.
Eylül: Ben bakarım.
Ali Eylül'ün kolunu tuttu.
Ali: Kapıyı açmak için birçok görevli var Eylül!
Eylül: Offf ya!
Kapıya tıklandı.
Ali: Kimsiniz?
Bahar: Ali biz geldik.
Ali: Tamam.
Ali kapıyı açtı.
Eylül: Hoşgeldiniz. Hadi aşağıya ineli-
Ali: Olmaz. Burda oturun.
Eylül: Off Ali ya.
Ali: Ne ya! Ne!
Eylül: İyi o zaman çık!
Ali: Çıkmıyorum.
Eylül: Çık Ali çık ya!
Esma: Ali çık hadi ya.
Ali: Oldu. Ben çıkıyım sizde yine perdeden halat yapıp odadan kaçın dime!
BaharEylülEsma: Offffff!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Emir Verme!
SonstigesNeden sürekli beni korumak zorunda? Babasından nefret eden bir insan neden onu korumak için herşeyi yapabilir ki?