Üvey Kuzenim

Çok seviyorum prenses

Lara ' ya geri dönelim :)))

Multimedia Lara

-Lara-

Bu çocuk nasıl her zaman yakışıklı oluyor anlamış değilim. Ve bu çocuk bana farklı bakıyor. Sankii.. Sanki aşık mış gibi.. Of kendi kendime başladım yine saçmalamaya. Çocuk benim kuzenim ve üstelik yeni tanıştık. Bu imkansız gibi birşey. Sadece beni sevmiştir yani. Neyse..

"-Ben hazırım" dedim

"-Ç-çok güzel olmuşsun."

"-Teşekkür ederim" dedim utanarak.

"'-Ee çıkalım o zaman."

"-Pekii"

Arabaya doğru gittik. Bizim romantik kuzencik kapımı açtı. Teşekkür edip bindim. O da sürücü koltuğuna bindi ve gitmeye başladık.

Bi süre sonra canım sıkıldı ve Doruk ' a sordum:

"-Doruuk"

"-Efendim" dedi gülümseyerek.

"-Sevgilin var mı"

"-Yook, sevgili olmak pek bana göre değil. Daha doğrusu hayatımda hiç aşık olmadım. "

Ayy ben de kendi kendime gelin güvey oldum bana aşık diye. Lan ama nasıl aşık olmadı ki? Belki aşık olacak kadar sevmemiştir. O zaman şöyle sorayım:

"-Ama birinden hoşlanmıştırsın yani"

Bana doğru baktı ve kafasını hayır anlamında sallayıp gülümsedi.

Laan! !? Gay mı yoksa bu çocuk??? Ben nerelere gideem?? Yok ya o kadarda değildir. Yuh ya bildiğin saçma sapan şeyler uydurdum. . Neyse.

"-Ya sen?" diye sordu.

"-Bende aşık olmadım. Ama sevgilim oldu ve hoşlanmıştım. "

"-Anladım" dedi.

Ve cok güzel bir restoranın önünde durduk. İnip kapımı açtı. Gülümsedim.

Kapıda ki görevli sordu:

"'What's your name, sir?

"-Doruk Özdemir"

"-Here, sir" deyip gülümsedi adam.

Masaya oturduk.

Yemeklerimizi söyleyip beklemeye başladık.

Olm çocuk rezervasyon yaptırmış yerim ya. Off ne diyorum kendine gel Laraaaa! !!!

"-Buraya gelmeye nasıl karar verdin" diye sordu.

"-Şöyle söyleyeyim, sınıfta kaldım, annemle babam boşandı, babam başkasıyla evlendi, annemin sevgilisi var. Yani daha fazla o ortamda kalmak istemedim"

"-Çok kötü şeyler yaşamışsın ya. Hatırlattığım için özür dilerim" dedi.

"-Yoo hayır alıştım ben sen üzülme diyip elini tuttum.

Ayy tutmaz olaydım tuttuğum yer alev alev sanki. Kalbim hızlı hızlı çarptı. Elimi birden çektim. Doruk ' ta öksürdü. Ay kıyamam utandı çocuk yaa.

Neyse öyle böyle havadan sudan konuşarak yemeği bitirdik. Hesabı ödeyip çıktık.

"-Ee şimdi napıyoruz" dedim en neşeli ses tonumla.

"-Sinemaya ne dersin?"

"-Ayy süper olurr" dedim

Yolda biraz müzik dinledik ve sinema salonuna geldiik. Romantik bi film seçtik ve filme girdik. Yani diceksiniz ingilizce filmi nasıl anlayacaksın diye. Doğduğumdan beri Annem benimle ingilizce, babam ise türkçe konuştuğu için türkçeyi de ingilizceyi de ana dilim olarak biliyorum. Neyse koltuklara yerleştik. Film başladı 20 dk filan sonra cesaretlenip başımı omzuna dayadım. Galiba şaşırdı biraz sonra o da kolunu omzuma attı. Filmi böyle izledik. Film bittiğinde benim gözyaşları sel olmuş biçimde. Ayağa kalktım elimde gözyaşlarımı sildim. Doruk ağladığımı farketti ve:

"Heey gel buraya" deyip sarıldı.

Sonra dönüp yüzüme baktı.

"-Ağlamanı istemiyorum, gülmek sana çok yakışıyor bebeğim" dediği anda midemde kelebeklenme oldu. Ay yerim bebeğim dedi ya.

Sonra arabaya bindik. Eve geldik. Odama girerken yanağına bi öpücük bıraktım ve :

"-Bugün için çok teşekkür ederim" dedim

"-Benim için bir zevkti. "

Biraz öyle kaldık ve lafa girdim:

"-Aslında benim uykum yok bi film daha izlemeye ne dersin"

"-Benimde yok, çok iyi olur. Benim odama gidelim DVD var."

"-Olur" dedim

Bu sefer bi komedi seçtik ve birlikte yatağa uzandık, Doruk beni kollarının arasına aldı. Allam yine kelebekleer. Filmin sonuna doğru uykum geldi gözlerim kapandı. Doruk fark etmiş olacak ki DVD'yi kapattı. Tekrar beni kollarının arasına aldı ve saçlarımı öptü.

"-Seni gerçekten çok seviyorum prenses"

Oha? Çok? Seviyorum mu?

:)))