Arkadaşlar 305 reads olmuş hikâyemiz. Çok mutlu oldum :)) Daha da artması dileğiyle. Öpüldünüz :***
-------
Sabah Doruk ' un kolları arasında uyandım. Aq ben napıyom ya. Çocukla kurduğum yakınlığa bak. İlk kez bu kadar az zamandır tanıdığım biriyle hatta üvey kuzenimle çok yakınım. Ya tamam çocuk tatlı olabilir, karizmatik olabilir ama bu kadarı da fazla. Kendimi toparladım. Odama gittim. Yüzümü yıkayıp kendime geldim. Kafamı nasıl dağıtsam diye düşündüm. Sonra müzik dinlemeye karar verdim. "TNK - Yine yazı bekleriz. " Bu şarkıyı Aşk Tesadüfleri Sever ' de dinlediğim andan itibaren aşık oldum. Gerçekten süper bi şarkı ve acayip kafa dağıtıyor. Ondan sonra Teoman ve Şebnem Ferah ' tan birer şarkı dinledim. Sonra Bon Jovi açıldı. Ve birden kulaklığımın tekinin kulağımdan ayrıldığını hissettim. Gözlerimi araladığımda karşımda Doruk ' un olduğunu gördüm. Hass. Tam unutuyodum aq niye geldi bu simdi. Gülümsedi ve kulağına kulaklığımın diğer tekini taktı ve yüzüne kocaman bi gülümseme yayıldı.
"-Vayy Bon Jovi demekk"
"-Hı öyle" deyip kulağımdaki kulaklığı bi çırpıda çıkarıp hızlıca balkona ilerledim. İlerlememle Doruk ' un ayak seslerin duydum. Gözlerimi devirdim.
"-Hey sorun ne birsey mi yaptım"
"-Doruk çıkarmısın"
"-Ne olduğunu öğrenmeden bir adım dahi atmıyorum. "
"-Ya istemiyorum seni anlasana İSTEMİYORUM. Bırak artık beni uzak dur!"
Yüzü birden düştü. Ama onu öyle görünce kalbim paramparça oldu. Niye ya niye. Bu çocuk üzüldü diye niye bende üzülüyorum. Ben istemiyorum ama bu nasıl birşey? Sahi ne demek bunun anlamı? Aşk mı sevgi mi yoksa bağlanmak mı hangi kelimeye sığar bu duygu? Yoksa nefret mi ? Açıkçası şuan bunları düşünemem.
Doruk kapıyı çıkarken öyle sert kapattı ki. O tok ses hala beynimde yankılanıyor.
Sıcak bi duş alıp aşağıya indim. Kahvaltı hazırdı. Gökçe abla yine tüm sevecenliğiyle bana Günaydın dedi. Bende ona. Cidden bu kadın nasıl bu kadar mutlu oluyor? Antidepresan filan kullanıyor heralde. Çünkü buraya geldiğimden beri kadın sürekli gülüyor.
Gözlerim Doruk'u aradı. Fakat yoktu. Kahvaltımı yaptım ama zehir oldu. Empati kurdum şimdi de gerçekten sevdiğin birinden bunları duymak çok üzücü olmalı. Tanrım ben ne yaptım ya. Bu kadar üzmemeliydim. Şuan o kadar pişmanım ki.. Ama direnicem ondan uzak durucam. Evet.
"-Tatlım bugün dışarı çıkalım mı uygunsan" dedi Gökçe abla
"-Evet uygunum olabilir" deyip gülümsedim. Amk ne uygunu ya ne haldeyim bide bunla gezcem mi? Ama hani böyle kızlar üzgün olduğunda alışverişe filan çıkar ya bi deneyelim.
Odama çıktım üzerime bi kot pantolon ve T-shirt giydim. Yanıma da ufak bi çanta alıp aşağıya indim.
Gökçe abla da hazır olduğunda birlikte çıktık. Büyük bi AVM' de durduk. Arabadan indik ve başlayalım terapiyeeee. Biraz alısveris yaptık ama ben nasıl sıkıldım nasıl sıkıldım. Kadın bana denemem için etek veriyo. Olm ben kot, şort, T-shirt takılan bi insanım ne eteği. Neyse biraz daha alışveriş yaptıktan sonra yemek yedik. Ben çok yoruldum tabi. Sonra markete indik. Markette gözüm içki reyonuna takıldı.
"-Laracım bugün kızlar günü yapmaya ne dersin ha?" deyip eliyle tekilayı gösterdi. Bakiyim aha valla kadın kafa çıktı. Ovv yea.
"-Tabi neden olmasın" deyip cici kız kimliğini takındım. Bi şişe tekila ve bi şişe viski alıp çıktık. Akşam yemegine kadar biraz kitap okudum. Müzik dinledim. Aşagıya indim ama hala Doruk yok. Nerde bu çocuk yaa.
Akşam yemeğini yedik. Ali amca çalışma odasına çekildi. Biz Gökçe ablayla yalnız kaldık. Gökçe abla mutfaktan büyük Bi tepsiye çıktı. Valla yok yok. Ickiler, çerez, cips... Yanıma gelip kıkırdadı.
"-Hadi parti hard" deyince kahkahayı bastım. Bu arada #direnkahkaha Ahaha :Ddd
Bi film açtık. Sonra başladık içmeye.. Gökçe abla bana doğru baktı:
"-Canım beni arkadaşın olarak görebilirsin. Istedigin her şeyi anlat. Derdin varsa anlat. Hatta şimdi anlatmak istediğin şeyler varsa söyle. "
Kafamı Hayır anlamında salladım. Şimdi kadına anlatılmaz bu.
Sonra beraber tekila shot filan yaptık kadın baya eğlenceli çıktı. Tabi sonra bizim kafalar iyi oldu. Gülmeler filan. Sonra kapıdan anahtar sesi geldi. İkimiz birlikte kapıya doğru baktık. Sonra ne göreyim. Doruk'la bi tane kız sarmaş dolaş. Geldiler yanımıza ama Doruk yüzüme bir kere bile bakmıyor. Sonra konuştu:
"-Anne kız arkadaşım Lexi"
Dankkk. Yok artık. Söylediği şey kalbimin ortasına zehirli bi ok misali saplandı.
Ona doğru bakıp ayağa kalktım. Yüzüme bakmasını sağladım. Viski bardağını yere atıp kırdım sonra yüzüne bakıp dolu gözlerle konuştum:
"-İğrenç bi pisliksin"
"-Aa kuzencim o konuda senin kadar becerikli değilim. "
Söylediği sözler bu sefer beynim bir kurşun gibi saplandı. Odama doğru koştum. Kapıyı kapattım ve kapının hemen arkasına oturdum ve kimseyi umursamadan hıçkıra ağlamaya başladım.
Evet bölüm bitti :) Umarim beğenirsiniz :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kuzenim
FantasyYolları birbiriyle kesişen iki üvey kuzen. Onlar imkansızı insanlara anlatacak. Onlar aşkı yeniden tanımmlayacak. Doruk & Lara :))