Tekrardan merhaba arkadaşlar. Uzun bir süre yazamadım kusura bakmayın. Zamanım yoktu desem yalan olur. Daha cok ilham gelmedi diyelim. Neyse hadi kaldığımız yerden devam edelim bakalım :))) (Not: çok kısa bir geçiş bölümü oldu, sonraki bölümler önceki bölümlerden daha da uzun olacak. Yeni bölüm 1 hafta içinde gelecek. Destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum xxxxx)
----------
Bana ölüm gibi gelen bu yolculuk sonunda bitmişti. Evet İzmir'deydim. Uzaktaydım, Amerika'dan, Doruk 'tan. Iyi olacaktım. Kendime söz verdim. Hayatıma kaldığım yerden devam edecektim. Başka çaresi yoktu. Evet hadi bakalım. Rüya bitti Lara. Gerçek hayata geri dönme vakti.
Valizlerimi aldıktan sonra İzban metrosuna binip eve gittim. Evimiz Bornova'da. Evet özlemişim. Burayı, evimi ... Telefonumu açıp "Ben evdeyim" diye mesaj yazıp anne ve babama gönderdim. Sonra da telefonumu kapatıp kendimi yatağa attım. Yorgundum. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak. Uyusam iyi olurdu. En azından fiziksel yorgunluğum geçerdi. Değil mi?
Uyandığımda her yerim ağrıyordu. Çok fazla uyumuş olmalıyım. Telefonumu açıp saate baktığımda saatin gece 4 olduğunu ve bikaç sesli mesaj ve aramanın olduğunu gördüm. Telefonu kenara bıraktım ve uzunca bi esnemeden sonra kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Bu kadar saat uyuyunca uykum da kalmamıştı.
Mutfağa gidip atıştıracak bişeyler çıkardım. Ve laptopu açtım. Bi kaç şeye baktıktan sonra twitter a girdim. Biraz tweet okuduktan sonra dayanamayıp Doruk'un hesabına bakmaya karar verdim. Attığı twitler Türkçe olarak;
"Biz birlikte ayaktayız ayrılırsak düşeriz"
"Hayatımda o kadar büyük yer kaplamışsın ki gittiğinden beri nefes alamıyorum"
"Çok özledim"
Cidden böyle mi devam edecekti? Kalbim sürekli olarak hırpalanmaya hazır mıydı? Bilmiyorum. Bundan sonra böyle mi devam edecekti? O orda ben burda. Birbirimizden hoşlanırken... Cidden hoşlanma mı? Hoşlandığımız kişi böyle sürükler mi arkasından. Tek cümlesiyle paramparça edebilirmi? O hafızama kazınan güzel gözleri her aklıma geldiğinde gözlerim dolar mı? Sanırım içimi kaplayan bu derin his sadece hoşlantıdan ibaret değildi. Aşktı bu. Onunlayken yaşadığım tutku, haz. Bana her dokunduğunda içimde oluşan kıpırtı...
Yanağıma ufak bir yaş süzüldü. Tam göğsüme bir acı saplandı. Öyle bi acıydı ki bu acı nefes almamı zorlaştıracak türdendi. Hemen pencereyi açıp ciğerlerimi yakan havayı kesik hırıltılarla soludum. Kendime gelince gidip oturdum ve parmaklarımı saçlarımdan geçirdim.
Kendime gelmem gerek evet. Depresyondaki ergenler gibi davranmayacağım, hayır. Kendime gelmeliyim. Böyle yapmayacağım. Dolaptan ağrı kesici ve hafif bir uyku ilacı aldıktan sonra tekrar yatağa döndüm. Sabah daha güzel bir güne uyanacağım. Unutabilirim. Bunu yapabilirim ben güçlüyüm. Öyleyimdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kuzenim
FantasyYolları birbiriyle kesişen iki üvey kuzen. Onlar imkansızı insanlara anlatacak. Onlar aşkı yeniden tanımmlayacak. Doruk & Lara :))