Bir ayağı altında, diğer ayağı yataktan aşağı sarkıyor. Elimi avuç içine alarak duygusal ve bir o kadar da 'dokunsan ağlayacak' ifadesi ile bakıyor bana.
"Tırnaklarını keseceğiz." Yabancının düşünceli kelimeleri sevgi yumağı gibi etrafımı sarıyor ve ben bu duygusal anda bütün duygusuzluğumla yutkunmakta zorlanıyorum. Sözcüklerim, yine terk ediyor beni birer birer. 'Evet' bile diyemiyorum yabancının karşısında, yer yarılsa da içine girsem düşüncesi tam olarak beynimin direği gibi. Onu onaylayarak bakışlarımı parmak uçlarıma çeviriyorum. Tırnak makasını tırnaklarımda gezdiriyor ve sanki onun için en değerli eşyayı, kırılmasından korkarak temizliyor gibi davranıyor. Bu sıcak davranışı yangınıma körükle gidiyor. Derin bir nefes veriyorum ve uzun süredir kesilmemiş olan tırnaklarım, yabancı sayesinde bir çırpıda güzelleşmiş olarak önümde duruyor.
Yabancı bana gülümsüyor, ben ona güvenmeyerek daha çok bağlanıyorum. Her saniye vücudumdaki elleri kaybolacak diye bir tedirginlikle yaşıyorum, yabancı bunu biliyor ve ben ne zaman bunu hissetsem, kendimi yumuşak yatağımda, yabancının elleri saçlarımı okşarken 'gitmeyeceğim' sözlerini dinlerken buluyorum. Paranoyak oluyorum tüm bunlardan, adını bildiğim ama söylemeye korktuğum yabancının sözleri ile kendimi -belki- avuturken geçiriyorum günlerimi. Yabancı ise kendinden emin bir şekilde hiç gitmeye yeltenmiyor, hayatı buna bağlıymış gibi yaşıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünya Sadece Kalbini Kıracak - YoonKook
Hayran KurguSessiz hıçkırıklar, içten içe vaveylalar, binbir gözyaşı ve kırıklık dolu düşüncelerim.