soft love: evak |tamamlandı.

🎨O🎨

İsakie: hazırlandın mı?

Evennue: Gitmek istemiyorum.

İsakie: Even
Adamı sinir etme lan göt lalesi
Hadi hazırlan artık aşağıda bekliyorum sabahtan beri

Evennue: bize çık uyuyalım beraber

İsakie: bu çok cazip bir teklif ama hayır
Gidiyoruz
Yukarı çıkıp sevgilimi almaya geldim mi diyeyim annene

Evennue: piçsin
Siktir iniyorum aşağıya

İsakie: hadi amk
Buzul oldum burada

Even üzerinde iki ceket giymiş bir şekilde aşağı indi. Birini suratıma fırlatırken homurdandım. Sigarasını yakıp saçlarımı karıştırdı.

"Oraya gerçekten gitmeni istemiyorum. Baş dansçı olduğunu farkeden herkes üzerine atlarsa, sıkıntı çıkar." Uzandım ve yanağının alt tarafını öptüm. Biraz çıkıktı ve güldüğü zaman yanakları ikiye bölünüyordu.

"Bir iki kucak dansı eder sustururuz." dedim. Gözümü kırptığımda sigarasının dumanını yüzüme üfledi. Hafifçe öksürdüğümde elimi tuttu ve arabasına ilerledik.

Kısa süre sonra Nolan ile buluştuk, yanında bir kaç kız vardı. Biri Even'e göz kırptığında onu belinin kazağından hafifçe kendime çektim. Gözleri kısılırken bana hafifçe sırıttı.

Arka pantolon cebinden sigara paketini çıkardım, kendi dudaklarıma bir tane yerleştirdiğimde dudağımdakini aldı ve kendine yerleştirdi.

Ona dik dik baktım ve yeni birini alarak dudağıma yerleştirdim. Sigarayı yakıp paketi cebine yerleştirdim.

O sırada sigaramı tekrar çekti.

"Senin ızdırabını.." Sigarasını benim sigaramla yaktı ve sigaramı elime tutuşturdu. Kafasını iki yana sallayarak Nolan'ın yanına ilerledi. Ben de peşinden annesini takip eden panda gibi ilerledim, Even Nolan'la sarıldığında kız da sarıldı.

Sigaramı sertçe içime çektim ve dibini gördüğüm anda, izmariti kızın çakma kürkünde söndürdüm. Aptal, farketmemişti bile.

İçerden Nelli çıktı ve bana baktı.

"İsak, içeri girsenize." Even elindeki sigarasını gösterdi. Nelli ise alıcı gözüyle baktı.

"Hayatta her şey senin şansına oğlum. Kaptığın oğlana bak." Bana kıskançlıkla baktı.

"Neyseki bir yerden kaybetmişsin. Hastalığın ne durumda?" Even'in bakışları bana döndü. Hafifçe öksürdüm ve Nelli'ye döndüm.

"Sanane Nelli, seni ne kadar tatmin edecek bu?" Gözlerini kıstı ve içeri girdi. Even yanıma yaklaştı ve gökyüzüne baktı.

"Uzun süredir farkettiğim ama bir türlü soramadığım bu hastalık mevzusu nedir?" Gergince sırıttım.

"Önemli bir şey değil." Bana baktı ve tek kaşını kaldırdı.

"Geçiştiriyormuşsun gibi hissediyorum." Kafamı salladım ve beline sarıldım.

"İçeri girmeyecek miyiz? Üşüdüm." Elleriyle ona sardığım kolları çözdü ve içeri adımladı. Arkasından bakakaldım. Nolan beni tuttu ve içeri soktu.

Bugün bu barda takılmak istemiyordum, daha güzel bir fikrim vardı.

Yanımdan olabildiğince uzaklaşmış Even'e ilerledim. Kendine sert bir içki söylemişti.

"Burada takılmak istemiyorum. Buranın pek bilinmeyen yerine gidelim mi?"

"İstemez."

"Tamam gel her şeyi orada anlatayım, seni pek duyamıyorum." Elinden tuttum ve arka koridora soktum. Bir kaç bakış bana dönmüştü, sırıtışlar bana dönerken Even'in kolunu omzumda buldum. Kafamı sıkıştırarak beni kendine çekmişti.

Aşağı kata indik ve 'Personal Harici Giremez' yazısının bulunduğu odaya geçtik. Büyük ve tek tük insanların olduğu bir havuza geldiğimizde şaşkınlıkla baktı.

"Burası çalışanların ve yanlarında getirebilecekleri bir kişinin bildiği yer." Sıcaklığı buhar gibi aynaya vurmuştu.

Üzerimdeki ceketi çıkardım ve suya atladım. Even üzerindeki ceketi çıkardı, girmek ile girmemek arasında kalmıştı zira içerisi çok sıcaktı.

Ona sorar gözlerle baktığımda bir kaç saniye sonra üzerime atladı. İkimiz birlikte suya gömülürken Even kollarımdan yakalamıştı. Beni kendine çekti, ve dudaklarıma yapıştı.

Kaç saniye sürdüğü belli olmayan bir şekilde öpüştük.