[Yixing_Jong-Dae-Kyung-Mİ arabanın arka kısmında oturuyorlar Baek-Ah şoför koltuğunda Hye-Su da yanında oturuyor]
-[BAEK-AH]Bende tanıyor muyum onu?Evini söyle de bileyim
+Ah evet çok iyi tanıyorsun.Katil amcan.
-Amcam mı?Dur dur bi dakika amcamsa...Amcam senin BABAN!
-[Jong-Yixing-Kyung]Baban MI?
+Evet babam,yıllardır annem sandığım o***pu kadın annem değilmiş.Sahi beni dayaktan ölecek hale getiren öz annem olamazdı.
Baek-Ah şaşkınlık içinde bana bakıyordu.
+Ne var ya ne?Merak etme sıra sana da gelecek!Seni de bir güzel benzeteceğim.
-Niye ya?!
+Babamı her zaman savunduğun için!
Lafımı bitirdikten sonra arabayı sürmesini işaret ettim
-Şimdi söyle.Nereye gidiyoruz?
+Kerhaneye!Hani şu sürekli gittiğim var ya!Nereye olacak?pek savunduğun amcacığının evine!
Kafamı yanımdaki cama çevirdim.Cebimden bir sigara çıkardım ve camı full açarak sigaramı yaktım.
+Sürsene hadi!
~~~~
O kadar sinirliydim ki kapıyı normalce çalmak yerine tekmeyle içeri girmeliydim diyerek pişman oluyordum.
Üstümdeki kıyafetlerin ağırlık yaptığını hissetmeye başlayınca ceketimi çıkartıp Yixing'e verdim
Kapıyı açan babamdı.
-Canım kızım!Hoşgeldin!Görüşmeyeli baya oldu (10 yıl)
Arkadan sözde annemin sesi geliyordu
-Ji-Hoon!Hayırsız kızın sonunda geldi mi?Peh kendisi de yetmezmiş gibi birde peşine arkadaşlarını takmış.Üvey anan baban neredeee?
+Young-Hee!Ölmek istemiyorsan kapa çeneni.Lafımı bitirdim ve sırf onlara saygısızlık olsun diye ayakkabılarımı çıkarmadım ve ekibime de çıkarttırmadım.
~~~~
-Ne oldu kızım ne bu celal?
Ortamı size hemen anlatayım.Babam ve sevgili karısı 2 kişilik koltukta oturuyordu.Ben ve ekibim ise ayaktaydık.Onların oturduğu koltuğun çaprazındaki koltuğun arkasına yaslanmış çatık kaşlarımla babama bakıyordum.
+Annemi neden öldürdün?
-Ne öldürmesi kızım annen işte burda
(yüksek sesle)+ANNEMİ NEDEN ÖLDÜRDÜN!?
-[BAEK-AH]Amca!Senden bir cevap bekliyoruz
+Sen karışma Baek-ah!
-Kızım...zaten her şeyi öğrenmişsin neden soruyorsun?
+Anneciğime kıyıp bu orospu kadınla neden evlendin?!Niye anneciğimi aldattın ha?Ne çeşit bir salaksın sen!
Hiç bağırmadığım kadar çok bağırıyordum.Sinirden elim ayağım titriyordu.
-[YOUNG]Tch Tch Tch terbiyesize bak!Bunca yıl doyur içir sonra gelsin tepene böyle iftira atsın!
-[Baba]Young-Hee!Sus.İftira değil.
Young-Hee ilk olarak şaşkınlıkla babama baktı ama aldırmadı.Karşıma gelip Hala bana saygısızca bağırmaya devam ediyordu.Sağ elimle saçından sımsıkı tuttum ve bütün gücümle çekerken onu tokatlıyordum.
+Nasılmış ha nasılmış dayak yemek?
-[Baba]Durdursanıza kadını öldürecek
-[YİXİNG]Afedersiniz efendim ama bu onun hakkı.
-[YOUNG-HEE]Ne demek hakkı?Beni öldürecek şimdi kurtarsanıza!Polis değil misiniz?
Seoul Merkez Karakolu'ndan gelen polisler dönmüş bizi izliyor ve bir şey yapmak istemiyorlardı.
En sonunda boğazını sıkıp koltuğa dayadım ve konuşmaya başladım.
+Nasılmış?Ölümü hissediyor musun ha?Bana yıllar önce yaptıklarını hissediyor musun?Çektiğim acıları hissediyor musun?
-[BAEK-AH]Hye-Su tamam yeter
Baek-Ah'ın yeter demesiyle kadını yere fırlattım ve sonra bağırdınm
+Tutuklayın şu adamı!Tabii adam denise...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-''UNIVERSE''/''EVREN''-
FanfictionEvreni arayacağım Seni tekrar bulana dek Bırakmayacağım, bu ufacık anıları bile Anılarımız mevsime kazınmış Tekrar tekrar gelip seni çağırıyorlar Gülüşler ve gözyaşları, yaralar ve şifalar Sorular ve cevaplar, hepsi senin içinde Bütün dünyamı içinde...