Büyük ve ihtişamlı villaya vardığımda arabadan hızlıca indim ve bahçesinden ağır adımlarla geçerek evin kapısını çaldım.
Kapının açılmasını beklerken 8 yıl önceki aynı heyecanda olmadığımı fakrettim.Ellerim titremiyor kalbimde öküzler tepinmiyordu.Kendimden gayet emin görünüyordum.
Böyle böyle düşünürken kapıyı ufak boylu bir hizmetçi açtı.
-Buyurun güzel hanım,ne için gelmiştiniz?
Hiç umursamadım kapının iyice açılması için sertçe ittirdim [kapıyı].Ardındand da ayakkabılarım ile içeri girdim ve BAYAN Fèng'i aramaya başladım.
Mutfaktan gelen sigara kokusunu farkettim ve 5-6 adım geriye gidip mutfağa girdim.
Şaşırmış olmalı ki ayağa kalktı
-Senin ne işin ver burda?Saygısız kız!Bir de ayakkabılarıya girmiş!
Derin bir nefes alarak yumruğumu sıkıp masaya vurdum.
+OTUR!
Yüzümü ona doğru döndüm.Ne söyleyebileceğimi düşünüyordum
-Duyduğuma göre YİXİNG senin için çalışıyormuş.Rolleri değiştirmiş olmalısınız.
+Nasıl bir rol?
-Sen onun parasını yiyordun.Şimdi o senin paranı yiyor...Eh,intikam alıyor.Benim oğlum sonuçta
[Allah'ım ne olur kayınvalidelerimiz cadı olmasın AMİN kjsdhfkjhfsd]
+O zaman...Sana bir şey söyliyeyim...Oğlun artık senin ne mal olduğunu çok iyi biliyor...Bundan haberin olmaması çok garip gerçi oğlunla ilgilendiğin pek söylenemez.
-Ne demek şimdi bu?
+Bana neler yaşattığını ve senin -orospunun- teki olduğunu artık çok iyi biliyor...Ah,sana bir şey daha diyeyim;Bak!Ne kadar çabalarsan çabala ne yaparsan yap oğlun yine beni seçti..Yine birlikteyiz
Sigarasından bir dem daha aldı ve güldü
-Orospu olan sen misin ben mi?Paran bitmiş olmalı ki gelmiş yine Yİ'yi ikna edip altında yatmışsın.
+Hey!Ben hala bakireyim!
-Hadi söyle ne kadara ihtiyacın varsa ben vereceğim.Söyle de Yİ senin gibi bir kabustan kurtulsun.Yalan söyleyip kıvırmana gerek yok.
Ellerimi masaya koyup yüzüne yaklaşarak konuşmaya başladım
+[siz olsaydınız ne derdiniz yazın biriktiğinde orjinal repliği paylaşacağım]
Yanıt vermek için nefes aldığı sırada gözleri kapıya gitti
+Hey!Bana cevap ver!Durma hadi cevap ver!
Yine yanıt alamadığımda arkamı döndüm
YİXİNG kapıya dayanmış bizi seyrediyordu
Göz göze geldik...Yüzünde acı bir ifade vardı
Bir süre vücudum Yİ'ye dönük durdum ve ''AHHHH!''diye bağırıp çıkış kapısına doğru ilerledim
Yixing kolumdan tuttu
+Bırak beni!Hiç bir şey istemiyorum!Diyerek evden çıktım
YİXİNG'İN DİLİNDEN;
Annemin oturduğu masaya doğru ilerledim ardından da masaya bir kaç kağıt fırlattım
-Bunlar evlatlıktan ret için imzalaman gereken kağıtlar.Bunu imzaladığın zaman senle hiç bir bağım kalmayacak! [şimdi diyeceksiniz ret için mahkeme lazım falan filan.lazım olduğunu bende biliyorum uzatmaya gerek yok!] Miras diyeceksin...Sıçayım mirasına !Miras falan da istemiyorum!
O sinirle kapıyı çarpıp evden çıktım.HYE-SU'nun daha gitmediğini ve arabada oturduğunu farkettim
Bunu konuşmak için bir fırsat bilip hızlıca yan koltuğuna oturdum.
-Eee?Nereye gidiyoruz?
Hye kafasını eğip gözlerini kapamış ağlıyordu.
+Kerhaneye! dedi.Sinirli ve donuk davranmaya çalışırken ağladığından sesi tıpkı bir çocuk gibi çıkmıştı
Kafasını kaldırıp yaşlarını sildim...
Sonra da anlından öptüm
-Geçecek~~Bunların hepsi geçecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-''UNIVERSE''/''EVREN''-
FanfictionEvreni arayacağım Seni tekrar bulana dek Bırakmayacağım, bu ufacık anıları bile Anılarımız mevsime kazınmış Tekrar tekrar gelip seni çağırıyorlar Gülüşler ve gözyaşları, yaralar ve şifalar Sorular ve cevaplar, hepsi senin içinde Bütün dünyamı içinde...