"Umarım evleneceğimiz gün yanlışlıkla sakalını değil de, kaşlarını keserler, Yavuz. "
"Umarım evleneceğimiz gün gelinliğin kirlenir de, kot pantalon giymek zorunda kalırsın, Bahar"
Romantik Komedi✏
Dipnot: Keşanlı'nın Asya'sını yazarken isim bulmak konusunda çok düşünmüştüm. Hatta Açelya olacaktı ama içime sinmemişti. Ben bilgisayarda bölümü yazıp telefonda yorumları okuyorum. Tesadüfen karşıma ilk AsyaOrakc9 ’ın yorumu çıkınca ben de Asya olsun dedim. Yani isim burdan geldi. Final'de belirtmeden geçmek istemedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4 ay sonra- 24 haziran- saat 18:40
Bahar kanepeye uzanıp popcorn dolu kaseyi şişen karnının üzerine koydu. Bugün Eylem'in kınası olduğu için Eylem'lerin evine toplanmıştı bütün kızlar. Hatta Asya bile gelmişti. Eylem'in annesi Ela hanım Gülümser ve Funda ile biraz sonra gelecekti. Babası Frederic bey ise erkeklerle çıkmıştı.
Bahar popcornları ağzına doldurarak koridordaki kına için tasarlanan tahta baktı. Kırmızının aksine Eylem'in en sevdiği renk olan koyu yeşille-asker yeşili- ile süslenmişti taht. Tam tahtın yan tarafında büyük bir masa vardı ve masada bir sürü cerezler mevcuttu.
"Bahar'cım," diye Bahar evi taramayı bırakıp sesin geldiği yere baktı. Asya elinde tansiyon aleti ile ona doğru gelirken Bahar gözlerini devirdi.
"İyiyim dedim. Ne gerek vardı ki?" dedi Bahar.
"Olmaz. Biraz önce başın döndü, gördüm. Bir bakalım her ihtimale karşın.." dedi Asya.
Bahar çaresizce kolunu uzattı. Asya gerekli her şeyi yapıp tansiyonunu ölçtükten sonra gülümseyerek aleti sehpaya yerleştirdi. Çok şükür her şey gayet iyiydi ve herhangi bir sorun yoktu.
"Gördün mü? Sana iyiyim dedim."
"Kızım, yine de dikkatli olalım biz. Üç canlı olmak kolay mı?" dedi Asya.
"O da doğru.. Şş, sen bunu boş ver de, Mücahit'le nasılsınız onu söyle.." dedi Bahar göz kırparak.
Aslında aralarında herhangi bir şey yoktu. Sadece son birkaç aydır Asya Bahar'ın doktoru olduğundan beri sık-sık görüşüyorlardı. Bu yüzden her defasında Keşanlı ile karşı-karşıya gelmek zorunda kalıyordu Asya da.
"Bak, Bahar. O mağara hanzosu ile aramda herhangi bir şey olamaz. Zaten ben Emre'den sonra kapattım gönül defterini.."
"Bok kapattın! Eziğin teki seni aldattı, şimdi hayatını yaşıyor ama sen burda gönül defterini kapattım diyorsun. Olacak iş mi? Hem Müco çok müko biri!" diye kendi espirisine kıkırdadı Bahar.
"Mont alıp gelcem. Bu nasıl bir mizah yah!" dedi Asya.
"Öf, sus, Bahar. Ben gidip Nazlı'ya yardım edeyim.Sen de kal burda." dedi Asya oflayarak.
"Kaç tabii. Er ya da geç Bahar haklıymış diyeceksin ama o zaman ben seni takmayacağım, kıvırcık! Makarna kafa!" diye Bahar gözlerini devirip popcornunu yemeye devam etti.
