Kimi,kimde ararsan o senin kaderindir...
***
Birini seversin...
Tüm insanlara,tüm dünyaya duyurmak istersin sevdiğini.
Sokaklarda delicesine bağırırsın onun adını.
"İşte bu be!" dersin.
Kokusunu çekersin ciğerlerine.
"Oksijen olmasa da olur." dersin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Küçükken insanların bana acıyarak bakmaları hep zoruma giderdi.Onlardan bir farkım yoktu.Sadece sözcüklerim eksikti o kadar.Onları da parmaklarım tamamlıyordu.
Ama kimseye bunu anlatamadım.Yıllar geçti kocaman bir kız oldum.Ve hala insanlar bana acıyarak bakmaya devam ettiler.
Başım bitkin bir şekilde Yiğit'in omzunda öylece yürüyordum onun evine.Sadece 12 adım...
12 adım bana o gün ilk defa bu denli zor gelmişti.
Gözlerim Yiğit'in açtığı kapıda ruhum ayaklarımın altında girdim içeriye.
Burnuma hemen değişik bir koku gelmişti.Bu koku bir anlığına benim evim olmuştu.Sarmıştı bedenimi.
-Sen otur burda.Ben valizleri alıp geleceğim.
Yiğit beni usulca salondaki koltuğa oturtup valizimi getirmek için sokağa fırladı.
Gözümden akan bir damla yaşı sildim.Tüm her şeyi de gözyaşlarımı sildiğim gibi silebilseydim keşke.
Burnumu sesli bir şekilde çekip gözümden bir damla daha yaş akmasına izin verdim.
Birkaç dakika sonra Yiğit gelmişti. Valizleri duvar köşesine koydu.
Aramızda mesafe olacak şekilde -az bir mesafe- yanıma oturdu.
-Anlatmak ister misin?
Başımı olumsuz anlamda salladım.Benim için bu kadar acı şeyleri bir anda anlatamazdım.En azından onların hepsini yaşayanın ben olduğumu tam olarak kabullenene kadar değil.
-Yaraların çok acıyor mu?
Onun sorduğu soru ile bakışlarım koluma döndü.Sol kolumun iki karışlık kısmında büyük bir yara vardı.Dizlerimdeki ince sızıya bakılırsa onlarında kolumdan farkı yoktu.
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Yüzümü yıkamam gerek."
Eliyle salonun karşısındaki kapıyı işaret etti.
-Lavabo orda.Kullanabilirsin.
Usul usul lavaboya giderken yıkılmıyordum.Sendelemiyordum.Ya da ağlamıyordum.
Ama...
Ama canım çok yanıyordu.
Canım anlatabildiğimden daha çok acıyordu...
Lavaboya gidip yüzümü yıkadım.Tam havluyu elime almıştım ki duraksadım.
Baş parmağımla usulca okşadım havluyu.İstemsizce bir gün onunla aynı havluyu kullandığımızı hayal ettim.
