Düşerken başını çarpmıştı Lucas yarı baygın gözlerle büyük bir balığın Mariyen Rose'yi süreklediğini gördü kanlar içinde. Var gücüyle çırpınmaya başlamıştı yüzerek kurtulabileceğini düşündü birden. Nefes alması lazımdı bir an önce suyun üstüne kafasını çıkarmazsa bir daha asla çıkaramayacağını biliyordu. Annesini babasını ve ölen sevgilisini düşündü gözünün önünde canlandırdı. Kuvvetli bir şekilde ayak bileğinden bir elin onu kavradığını hissetmesiyle sürüklenmesi bir oldu. Korkuya kapılmış ve artık her şeyin bittiğine kanaat getirmişti. Artık burnundan ve ağzından ciğerlerine süzülen deniz suyunu en acı şekilde hissediyordu. Ölümün böylesine acı verici olacağını hiç düşünmemişti gerçi o hiç öleceğini düşünerek yaşamamıştı. Artık son kez uyuyacağının farkındaydı yavaşça gözlerini kapattığında güneşi son kez görmüştü.... &...
Bay Richard sanki tüm bu olanlar ona malum olmuş gibi titreyen ve buruşmuş üşengeç ellerini bir kalbine bir boynuna götürüyordu. Onun bu dengesiz hali eşi Abigail'i de huzursuz etmeye başlamıştı. Adamın sönük kahverengi gözleri biriken gözyaşları nedeniyle parlıyordu. Abigail, kocasının belkide kendisinden önce öleceğini düşünmüştüki ağlamaya başladı hemen elinin yanında bulunan küçük çanı sallayıp ses çıkarmaya başladı Gabriel duyup yardıma gelsin diye.
Biraz sonra Gabriel iri cüssesiyle odaya daldı. Yaşlı Richard 'ı kolundan tutup yatırdı ve kullanması gereken ilaçları içirtti. Adam rahatlamaya başlamıştı bile. Abigail huzurla ve hiç geçmeyen acısıyla beraber hareket edemeden kocasının iyi olmasına sevinirken bir yandan da oğlunu düşünüyordu.
... &...
Lucas, göğsünde hissettiği acıyla beraber öksürerek uyanmaya başladı. Uzun kıvrık kirpikleri adeta bir yorgan gibi örtmüştü gözlerini yavaşça açti yeşil gözlerini. Etrafına bakındı önce nasıl olup da karaya çıktığını düşündü. Karşısında çok güzel bir kız gördü birden. Kızın uzun kızıl saçlarının üstünde bir sürü küçük deniz yıldızı inci ve deniz kabuğundan yapılma bir taç vardı. Gözleri tıpkı deniz gibi mavi hafif kalın ve biçimli kaşları güzel kirpikleri dolgun ve kızarmış elmacık kemikleri kibar burnu hafif sivri çenesi ve son derece düzgün yüz hatları vardı. Ğöğsünü kapatan iri deniz kabukları vardı ve denizin içinden Lucas'ı seyrediyordu. Bu kız tıpkı Lucas'ın ölen sevgilisine benziyordu.
Hafif doğruldu Lucas ve karşısında duran kızı hayran bir şekilde seyretmeye başladı. Dayanamadı ve onunla konuşmak istedi. Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi kızın.
- Merhaba benim adım Lucas ve bir gemi kazası geçirdim nasıl kurtulduğumu ve buranın neresi olduğunu bilmiyorum evime dönmem lazım bana yardım etmelisin. Bu arada senin adını da bilmek isterim. Sözlerini bitirirken o da gülümsüyordu.
Kız sanki hiçbir şey anlamamış gibi başını sürekli bir sağa bir sola yatırarak mavi gözleriyle Lucas'ın hareketlerini takip ediyordu. Lucas tekrar bir şeyler sordu ve konuşmaya başladı kız yine cevap vermedi. Tekrar ve tekrar bu böyle devam etti bir süre. En sonunda Lucas sinirlendi ve bağırıp çağırmaya başladı öfkeyle kıza doğru yürümeye başladı tam da o an o çok güzel kız birden yaratığa dönüştü. Dişleri sivrileşti elleri büyüdü vucudunun heryerini pullar kapladı ve suyun altında olan bedeninin üstünde yükseldi. Lucas korkudan bayılmak üzereydi çünkü kızın belden altı balık kuyruğu idi. Kaçmaya çalıştı Lucas. Ama kız izin vermedi. Onu bacağından tutup denize sürükledi. Uzun tırnaklarına biri Lucas'ın bacağına batmıştı acıyla inlemeye başladı genç adam. Kız, onu birden bıraktı.
Denizden çıkıp yaralı bacağını sürükleyerek karaya koştu Lucas. Kız arkasından seslendi yumuşak bir sesle özür dileyerek. Lucas birden duraksadı. Tüm bu gördüklerinin hayal olmasını istemişti arkasına yavaşça dönerken.
Kız az önceki gibi güzeldi. Kekeleyerek sordu Lucas : "nesin sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİKAYEMİZ
Teen FictionRothter Malikanesi 'nin genç varisi Lucas'ın , babasının isteği üzerine çıktığı deniz yolculuğunda başına gelen korkunç ve gizemli olaylar... Imkansız bir aşkı mümkün bir hale getirebilme çabalarıyla dolu bir serüven... Vazgeçmek yerine değişmeyi s...