Bay Richard Rothter uzaklaşan gemiyi seyrederken, ufak kahverengi gözlerinden âdeta bir sızıntı şeklinde akan yaşları ılık bahar meltemi dağitiyordu .İhtişamlı Big Legend nasılda hoyratça süzülüyordu sakin maviliklerde. Buradan onu izlemek ne de kolaydı Bay Richard için genç Lucas'a göre. Yaşlı adam ansızın titreyen çelimsiz bacaklarına yenik düştü ve olduğu yere yığıldı. Gabriel şaşkınlık içerisinde efendisine yaklaştı amacı onu bir çırpıda kolundan tutup kaldırmaktı. Ama kalbi de en az bedeni kadar yorgun olan yaşlı adam reddetti bu iyiliği.
- Rahat bırak beni Gabriel... Rahat bırak! Bir söylenti uğruna tek çocuğumu tehlikeli bir yolculuğa çıkmaya mahkum ettim. Gabriel... Ben hiçbir zaman iyi bir baba olamadım. Şu işe yaramaz bacaklarım kollarim daha dinç olsaydı onu yollamazdım... Ama bir başkasını da gönderemezdim. Oğlumun başına bir felaket gelirse bunun tek suçlusu benim bunu böyle bil Gabriel!
Bu sözleri söylerken yorgun ve titrek dizlerini sanki bir sirk sahibinin vahşi aslanı kırbaçlamasını andirircasina dövüyordu . Yanağına inen gözyaşlarını hoyratça elinin tersiyle siliyordu . Gabriel dehşete düsmüscesine efendisini seyrediyor bu adam tam bir kaçık diye söyleniyordu içinden .
Bu vaziyette yerde uzun bir süre oturdu Bay Richard . Yılın bu mevsiminde ılık yağan yağmur yaşlı adamı ıslatmisti bile. Gabriel artık dayanamayıp efendisini kolundan sürüklemeye başladı. Zor bela adamı arabaya yerleştirdi, malikanenin korku filmlerini andıran ıssız yollarına düştüler. Bu arada Bay Rothter hala düşünceliydi . Elini yanağına dayamis tıpkı küskün çocuklar gibi oturuyordu. Gabriel ona bakarak derin bir soluk verdi bıkmış bir şekilde. Ama bu durum ihtiyarin umrunda bile değildi anlaşılan çünkü normal bir zamanda Gabriel böyle bir saygısızlığa asla teşebbüs edemezdi.
Sonunda görkemli malikaneye gelmişlerdi, Gabriel efendisine yardım ederek arabadan indirmişti bile. Son derece hassas davranıyordu Gabriel. Neredeyse kucagina almayı düşünmüştü Bay Richard'ı.
Sarı bukleli hizmetçi kadın malikanenin devasa kapısını açmış bekliyordu. Gabriel her defasında bu kadına bir Tanrıçaya bakar gibi bakıyordu, yine öyle yaptı. Kadın uzun eteginin ucunu hafif toplamış onlara doğru koşuyordu. Gabriel'in dizlerinin bağı çözülmüş şimdi onun da efendisinden bir farkı kalmamıştı. Baygın gözlerle güzel sarı buklelerin rüzgarla ahenkli dansını seyriyor bir kez daha mest oluyordu.
- Seni aptal! Nereye bakıyorsun? Hadi Bay Rothter iyi görünmüyor onu içeri taşımamız lazim.
Bu tatlı hafif öfkeli ses genç uşağı bir nebze olsun kendine getirmeye yetmişti. Hizlica ihtiyari yukarıda ki odasına taşıdılar. Güneşe kafa tutan sarı bukleler Gabriel ' i bir hekim çağırması konusunda uyarmıştı. O da öyle yaptı.
Gelen doktorun yaptığı sakinlestiriciler sayesinde Bay Richard gözlerini kapattı. Kendini derin ve soluksuz bir uykunun kollarına bırakmadan evvel çatlamış dudaklarından tek bir kelime döküldü boşluğa : Lucas ...
...&...
Lucas, sessizce sakin denizi ikiye ayırarak ilerleyen acımasız geminin guvertesinde geride bıraktıkları ve kendisini bekleyen macerelarin hayalleriyle amansız bir kavgaya tutuşmuştu . Annesi Abigail için razı olmuştu bu sacmaliga fakat ya geri dönemezse ya geri döndüğünde sevgili annesi çoktan gitmiş olursa... Lucas bu ihtimali kafasından atmak istiyordu. Gemideki herkes neşe içindeydi çünkü onlar korku nedir bilmeyen maceraci hayalperest bir avuç zengin aptaldı Lucas'a göre . Ama genç adam birçok şey duymuştu onlar hakkında korkması normaldi. Kimi güzel sözler kimi de korkunç hikayeler anlatmıştı. Kafası karmakarişıkti genç adamın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİKAYEMİZ
Teen FictionRothter Malikanesi 'nin genç varisi Lucas'ın , babasının isteği üzerine çıktığı deniz yolculuğunda başına gelen korkunç ve gizemli olaylar... Imkansız bir aşkı mümkün bir hale getirebilme çabalarıyla dolu bir serüven... Vazgeçmek yerine değişmeyi s...