GERÇEKLER

50 14 3
                                    

Donakalmamı fırsat bilip kolumu kavradı ve beni şuursuzca uzaklaştığım kadının odasına geri götürdü.

"İlerde bunun için bana teşekkür edeceksin."

"Bana istemediğim bir şeyi yaptırarak sana teşekkür edeceğimi mi sanıyorsun? Burada kurallar ters mi işliyor? İyi bir şey yapana teşekkür edilir."

Ateşe barutla yaklaşıyor gibi bir his var içimde.

"Çok da yanlış bir his değil aslında."

Kolumu daha sıkı kavradı.

"Anlamadım?"

"Ateşe barutla yaklaşma düşüncesi. Damarıma basıyorsun adalet yıldızı. Rütbene şükret."

Oha, ateşe barutla yaklaşma hissimi nasıl anladı? Düşüncelerim benim duyamadığım bir fekansta yankı filan mı yapıyor?

Bir anda kızıl saçlı kız küçük bir kahkaha attı.

"Hayır seni aptal. Ben bir suyum. Düşüncelerini okuyabilirim. Mira'nın anlatacaklarını dinleyince anlayacaksın."

Odadan içeri girdiğimizde, Mira istediği oyuncağı elde etmiş bir çocuk misali sevinçle ayağa kalktı.

"Çağıl, demek konuşmaya karar verdin."

Yanımda duran, bana her seferinde gerizekalı muamelesi yapan şu egoist kızıl kafa olmasa buraya geleceğim vardı sanki de.

Kızıl saçlı kız, uzun tırnaklarını derime kazıyıp bir kedi misali tırmalamıştı beni tuttuğu kolumdan. Hafif ekşittiğim yüzüm acımı ele vermiş olacak ki kız yaklaşıp kulağıma bir şeyler fısıldadı.

"Aklından geçenlere dikkat etmezsen bir çimdikten daha fazlası seni bekliyor olacak."

Gözlerimi devirdim ve samimiyetsiz bir gülüş attım.

"Tatlım, sen iyi misin?"

"Evet, iyiyim. Sizi dinlemeye hazırım."

"Mira, müsadenle ben çıkabilir miyim?"

"Tabi Pera."

İsminin Pera olduğunu anladığım kızıl kafa, tam kapıya doğru yönelmişti ki...

"Aslında Ilgaz, Ediz ve Sonat'ı bulup buraya getirsen iyi olur. Onlar da adalet yıldızımızla tanışsınlar."

"Rica etsem bana artık ismimle hitap eder misiniz?"

Bu çıkışımı beklemiyor olacaklar ki ikisi de afalladı.

"Tabi tatlım, sen nasıl istersen."

Pera odadan çıkınca Mira masanın ucuna oturdu ve soğuduğunu tahmin ettiğim kahvesini yudumladı. Bu süre zarfında meraklı gözlerle etrafı incelemeye başladım.

Oda neredeyse sadece raflardan oluşuyordu. Küçük bir kütüphaneyi andırıyordu ve iyice havasını içine çekerseniz taze kitap kokusunu alabiliyordunuz. Karmaşık eşyalar arasında anlam veremediğim bir ahenk söz konusuydu.

Daldığım düşünceleri bir kenara savurup Mira'ya odaklandım.

"Evrenin oluşumu sırasında, evreni kaostan kurtaran 4 temel güç vardır;
Ateş, hava, su, toprak. Ve bu 4 gücün dengede kalmasını sağlayan bir de denge koruyucusu vardır. Denge koruyuculuğu soydan soya, kankan kana aktarılır. Bu sebeple hiçbir sıradan çocuk, denge koruyucusu olamaz."

ADALET YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin