Oyun Arkadaşım

6.Bölüm: Süpriz Kokteyl

Heyecanla sunulan bir tiyatro oyununda; kimin ana karakter, kimin yardımcı karakter olduğunu sadece izleyerek anlayabiliriz.
-Ayshe-

Sabah su sesiyle uyandım. Gerinerek oturur pozisyona geldim. İlk başta anlamadım ama sonra annemin odasında olduğumun farkına vardım. Şöyle bir şey vardı ki; ilk 10 dk hiçbir şey hatırlayamazdım ama sonra yavaş yavaş her şey yerine otururdu. Yalpalayarak odamın yolunu tuttum. Işığını açık bırakmıştım ama ben asla boş yere ışıkları açık bırakmamzdım ki! Boşverip banyoma doğru yürüdüm. Yüzümü yıkadıktan sonra güzelce kuruladım. Tarağımı alıp aynanın karşısına geçtim.

Aynaya bakarbakmaz şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Gözlerim şişmiş ve saçlarım birbirine girmişti. Tamam, zaten uyanınca saçlarım birbirine girerdi ama sanki dün saç baş birine dalmışım gibi bir halim vardı. Oflaya oflaya tam 15 dk saçımı açmakla uğraştım. Uzun dalgalı saçlarımı açana kadar yarısını şehit etmiştim. Tarağımdaki saçlarıma hüzünlü gözlerle bakıp çöpe attım. Odaya girdiğim zaman dağılmış yatağım ve üstünde duran yeni telefonum dikkatimi çekti. Dün olanlar zihnime doluşunca elimle ağzımı kapadım.

Ne yapacaktım ben?

Bahçemize kadar giriyordu. Bugün başka bir oyunun başlayacağını söylemişti. Peki yeni oyun neydi? Ne biçim bir şeyin içindeydim ben? Korkuyordum ama annem için ayakta durmam lazımdı. Telefonu elime alıp yeniden mesajlara bakındım. Mesaj kısmına tıklayıp öylece kalakaldım. Ne yazacaktım ki! Neden beni tehdit ediyorsun? Oyun dediğin şey ne? Neden beni katil yapmaya kalkıştın? Benden ne istiyorsun? Ama bunlar yerine klişelerimizi unutmayarak;

Gönderilen: Kimsin?

Yazdım. Zaten adam hemen adını sanını bana sayacak. Hasbinallah!? İyice kafayı yemeye başladım. Elimle alnımı ovup çözüm yolu aramaya devam ettim. Düşünce denizinin girdabına dalmışken, mesaj sesleri ile irkildim. Elimdeki telefonun kilidimi açıp yazdığı mesaja baktım.

0535...: Ciddi misin... Seni daha akıllı bir kız sanırdım! Sen Kenan Tuğra'nın, imrelinen kızı Lara Tuğra'sın(!) O kadar şey yapıyorum sana ve senin tek yaptığın bu klişe soru mu?

0535...: Seninle daha çok işimiz var oyun arkadaşım! Ama sana geçen hafta ki gibi çok yüklenmeyeceğim. Eğer beni dinlemezsen olacakların küçücük bir fragmanıydı!

0535...: Bu arada sakın işin içine babanı veya başka birini karıştırma. Benden kimsenin haberi olamayacak. Eğer olursa o geceki adamla aynı kaderi paylaşır!?

0535...: Akşam sana ilk görevini vereceğim. Kendine dikkat et oyun arkadaşım.

Yutkundum. Annem benim için bir çok şeye katlanmıştı, şimdi sıra bendeydi. Annem için bu yükü sırtlanabilirdim. Titrek bir nefes ağzımdan hiçliğe firar etti. Telefonu yatağa fırlatıp sakince dolabımın önüne geçtim. Bir jean, üstüne beyaz salaş tişörtümü banyoda giyinip aşağıya indim. Hiçbir şey olmamış gibi davranmam gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Annem hazırlanmış, kahvesini yudumluyordu. Sütü ve mısır gevreğini çıkarıp kaseye döktüm. Kaşığı kaseye daldırıp boş boş gevreği karıştırmaya başladım. Annemin garip bakışlarını umursamadan işime devam et- Edemedim çünkü resmen çemkirdi. Sen bir anne çemkirmesinin şiddetini bilir misin?

"Lara! O yemek kendi kendine mi, sana kendini yedirecek?" Kaç tane 'kendi' kelimesini kullanmıştı o? Gülümseyerek, annemin kaşlarını çatmış yüzüne baktım. "Annecim bugünlerde hiç iştahım yok. Hem sen ne zaman gideceksin?" Konuyu değiştirme çabam işe yaramış olacak ki, çatık kaşları gevşedi ve kolundaki saate baktı. Yüzü Usein Bolt ile yarışacak derecede değişince öylece kalakaldım. Bu kadın bir gün yüz felci geçirmezse iyi! Aceleyle ayağa kalkıp kupayı masaya bıraktı. Bu haline kıkırdadım ve peşinden bende kapıya doğru yürüdüm. "Kızım ben geç kaldım. Ayça zaten bugün gelecek, bende en erken yarın gelirim. Kendine iyi bak olur mu?" Kafamı anlayışla salladım. Gelip hemen alnıma bir öpücük kondurup, koştura koştura arabaya bindi.