6

2K 282 71
                                    

4,5 Ay Önce

Yattığım kanepeden kapının çarpan sesiyle uyandım. Sehpanın üzerindeki telefonumu elime alıp saate baktım. Gece yarısını geçmişti.

Salona girip ışıkları yaktığında karşısında beni gördü. Yerinde sıçradı. Bu kadar geç gelmeseydi onun bu haliyle dalga geçebilir ve eğlenebilirdim.

"Uyumadın mı?" Diye sordu kanepeye adım adım yaklaşırken. Bana adım attıkça, ondan uzaklaşıyordum farkında değildi.

"Kapının sesine uyandım." İlgisiz bir tavırla konuştum. Fakat sabrım taşacak gibiydi. Hiçbir yere sığamıyordum. Her gece onu bekliyordum ve her gece bu konuşmayı yapıyorduk.

"Neden geç geldin?" Kollarını bana sardı. Yorgun, argın ve dargındım. Sarma kollarını bana öyle Füruğ, şefkatinle kandırma beni.

"Babamın şirketine uğradım." Dedi saçına öpücük kondururken. Öpme saçlarımı öyle Füruğ, güzel dudaklarınla kandırma beni.

2,5 Ay Önce

Füruğ eve yine geç gelmişti. Bu sefer diğer gecedekiler gibi değildi. Bana baktığında gözlerindeki parıltıyı görüyordum ama bu benim Füruğ'um değildi.

Ceketini astı. Dümdüz bir ifadeyle odaya yürüdü. Arkasından koştum. Hep koştum zaten gocunmazdım ki.

Peşinden odaya girdiğimde yatağa oturdu. Duvara bakmaya başladı. Duvara bakar gibi yüzüme baksın ama yine bana baksın istedim. Bakmadı. Ezdim yüreğimdeki taze papatyaları. Gömdüm hepsini.

"Ne var Leyla?" Sesi bıkkındı.

"Neyin var? İyi misin?" Dedim yanına otururken. Sar kollarını bana Füruğ, şefkatinle kandır beni.

"Yok bir şeyim. Yat uyu sen." Öp saçlarımı Füruğ, güzel dudaklarınla kandır beni.

Sarılmadın Füruğ, öpmedin.

objimi. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin