3.Bölüm (Birlik)

384 117 45
                                    

Erza bir süre bu adamın suratına ciddiyetle baktıktan sonra kahkaha attı. "Bunun komik olması mı gerekiyor?"

Düşündüğünün aksine genç adam gülmek yerine ciddi bir ses tonuyla "Hayır, gerekmiyor." demişti. "Ben şaka yapmıyorum çünkü."

Durakladı bir an genç kadın. "Sen neden bahsettiğinin farkında mısın?" Bu soruyu sorarken aklına prensesi kaçırmaya çalıştığı o anlar gelmişti. Her yer kan gölüydü. "Olanları görmedin, o canavların neler yaptığını görmedin."

Genç kadının sesinin titrediğini fark eden adam bir parmağını kafasına dokundurarak "Gördüm." demişti. "An ve an, hepsi burda. Senin görmediğin kısımlar da dahil." Yutkunmuştu. "Fazlasıyla vahşet dolu şeyler var hafızamda."

Erza bu adama biraz yaklaşıp elini onun alnına koydu. "Madem her şeyi biliyordun." Gözlerini gözlerine dikmişti. "Neden durdurmaya çalışmadın?"

"Çalışmadığımı nerden biliyorsun?"

Genç  kadın bu cevap üzerine şaşırdığı gibi utanmıştı da. Özür dilemek için ağzını açtığındaysa ona fırsat vermeden devam etmişti Jellal.

"Yine de olan oldu, değil mi?" Elini indirmişti adamın alnından. "Kahinlik bir hediye değil." Dedi adam iç çekerken. "Bu bir lanet."

"Ne demek istiyorsun?"

"Az önce bahsettiğin gibi o korkunç savaşı gördüm ve durdurmak için bir şeyler yapmaya çalıştım. Buna rağmen o korkunç gelecek değişmedi."

Erza korkunç bir geleceği beklemenin onun omzuna bindirdiği yükü düşündüğünde üzülmüştü bu genç adam için.

Jellal ise gülerek "Ama pozitif yönleri de yok değil." demişti. "Rakibin hamlelerini ölçmek için harika bir güç."

Erza'ya diktiği gözlerinin içi parlıyordu sanki umutla. Ona güç veren bu adam tekrar "Yapabilirsin Erza. Wendy'e eski hayatını geri verebilirsin." demişti kendinden emin bir sesle. "Tek yapman gereken bunu istemek."

Genç kadın tekrar bir cevap aradı ama adamın bu tutkulu sözlerine teşekkür niyetinde düzgün bir cevap bulamamıştı. Zaten göz ucuyla Romeo'num geldiğini gören adam da ani bir konu değişikliğiyle "Ama önce!" diye parmağını kaldırdıktan sonra "Kahvaltı günün temel güç kaynağıdır." demişti.

Gülümsedi Erza bu duruma. Adamın bu sıcak tavırlarına doğru daha fazla çekildiğini hissediyordu sanki her konuşmalarında.

"Tanısan çok seversin." Demişti adam ona. Haklı olduğunu düşündü genç kadın. Silkelenip kendine gelmesimi sağlamıştı bu genç adam ve üzerindeki karamsarlık bulutlarını kaldırmasına yardımcı olmuştu.

Erza içeri girmeden önce gökyüzüne bakıp huzurla gülümserken 'Bana benim kendime güvendiğimden daha fazla güveniyor.' diye düşünmüştü. "Neden acaba?" Diye mırıldandıktan sonra da kahvaltı için içeri giren genç adamın peşinden gitti.

"Romeo, prensesi uyandırır mısın?"

Jellal'in sorusu üzerine burun kıvırmış olsa da bir şey demeden prensesi uyandırmak için odasına gitmişti Romeo. Kapıyı tıklattığında açan olmadığını gördü ve "İçeri giriyorum!" diye haber verdikten sonra kapıyı açıp içeri girdi.

Uyurken fazla yorgun görünüyordu prenses. Tüm gece savaşçısı için ilaç yapmaya çalışmasını taktir etmişti Romeo. Prenses denilince aklına zayıf karakterli biri canlanıyordu şimdiye kadar.

Wendy'nin krallığının başına gelen tüm bu olaylara rağmen ağlamak yerine tek dayanağı olan savaşçısı için endişelenmekle meşgul olmasına saygı duyuyordu.

Ölüm Şehri : SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin