Eve geldip kendimi yatağa attığım anda telefonumun sinir zil sesini duydum. Arayan tabi ki Ceren’di. Kapıyı kontrol ettikten sonra telefonu açtım. Hey! Para içinde yüzüyor ya da sosyetenin ileri gelen ailelerinden olabiliriz ama sonuçta Bir Türk babasına sahibim. En azından kapıyı çalmadan içeri girmiyorlar. “hıhı dimi dimi o yuzden annen cerenle butun konuşmaları duydu zaten evet gerçektende bu tur kurallara önem verirlermiş.” Diyen iç sesime cevap veremezdim çünkü gerçekten de bu sefer haklıydı.Açtığımda bağırarak her şeyi anlatmamı söyleyen bir Ceren’i elbette bekliyordum. “Bir sakin ol be kızım anlatıyoruz işte.” Diyerek anlatmaya başladım 1 saat 26 dakikalık konuşma boyunca tek konumuz Deniz olmuştu 2 dakikada bir gerçekten de benim bebeklik arkadaşımın olup olmadığını soruyordu ve bende hepsinde evet benim bebeklik arkadaşım diye umursamaz cevaplar veriyordum. 3 paragraf öncesini unutun arkadaşlar. Telefonu kapattığımda annem kapının kenarına yaslanmış ondan aldığım yamuk gülümsemeyle bana bakıyordu. Tüm konuşmayı duymamış olmasını dileyerek, “Anne ne yapıyorsun orda?” diye cici kıs smile ile sordum. “Deniz Arman?” Kahretsin kahretsin kahretsin. Deniz!in adı geçmemişti ki nerden anladı o olduğunu? Ah hadi ama kimi kandırıyorum benim ilk -ve tek- bebeklik arkadaşım Deniz’di. Annem de salak değilse anlamıştır. Yine de salağa yatıp: “Anlamadım?” “ Yavrum evladım oradan bakınca salağa mı beziyorum? Basbaya deniz’den konuşuyordunuz işte.” Sonrasında sanki çok önemli bir şeyi unutmuş gibi yüzü 10000 watt’lık ampül misali ışıldakı. Ayni küçük bir kız çocuğu gibi ellerini çırparak “Ay yoksa döndüler mii? Ay biliyordum. Aynı okuldasınız değil mi? Ayy ne romantiiik. Acil Kenan –Arman- beyi yemeğe çağırmamız lazııım.” Annemin içinde hiç büyümemiş bir çocuğun yattığını biliyordum zaten. Ama bu kadarı fazlaydı. Annem içn bile. Konuyu değiştirmek için “Sen beni mi dinliyordun anne?” diye saf bir kızgınlıkla sordum. Bu sırada annem acaba dolma mı yaptırsam ay acaba börek neyli seviyorlardı diye kendini yemekle meşguldü. Buna daha fazla dayanamayıp “ Anne!” diye bağırdım. Yaramazlık yapmış çocuk smile’si ile bakıyordu bana. “sakin sakin dinleyeceksen hepsini anlatacağım.” Bunun üzerine tekli koltuğuma oturdu ve başını saladı. Ben ise kavga olaylarını birazcık (!) değiştirerek bütün günümü ona anlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA "SENİ SEVİYORUM" DE (DÜZENLENİYOR)
ChickLitHerkesin bir hayali vardır. Gerçekleşmesi için canını bile ortaya koyabileceği. Sanırım o “herkes” den olamayacağım asla. Çünkü benim hayal edecek, isteyecek hiçbir şeyim yok. Mükemmel bir ailem, harika derslerim var. Okulumun en popüleri, şehrin en...