Bölüm 27

24.9K 2.2K 1K
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin^^

Taehyung, Jimin ve Hoseok'un arasına oturmuş somurtuyordu.

"Ah, cidden. Odaklanamıyorum hiçbir şeye ben!"

Jimin kaşlarını çatıp yanına mızmızlanan Taehyung'a çevirdi kafasını. "Taehyung! Yeter artık, ölüm döşeğinde değik Jungkook. Mızmızlanmayı kes de izleyelim."

Hoseok ise sadece gülüyordu. Taehyung aralarında oturduğu yataktan kalkıp "Ya siz beni hep zorluyorsunuz  ama bu kıskandırma işi fazla olmadı mı?" diye sordu hışımla.

Hoseok'un kaşları çatılmış anlamadığını belirten bir yüz ifadesi takınıyordu. "Ne demek istiyorsun?"

Jimin'de izledikleri diziyi durdurup Taehyung'a odaklanmıştı şimdi.

"Diyorum ki bu beni Jungkook'a falan götürmeyecek. Biz hep arkadaş kalacağız. Uğraşmak istemiyorum ben artık. Uğraşılacak bir şey de yok ortada zaten. Yanında olayım en azından. En yakın arkadaşı olarak..."

Jimin de Taehyung gibi ayağa kalktı. "Taetae, canım sadece iyiliğini istediğimizi biliyorsun. Yanında olmana bir şey diyemem ama şuan olan şey sadece basit bir hastalık. Ayrıca ben bazı mesajlarınızı biliyorum, neden ortada bir şey yok diyorsun ki? Bence sadece kabullenemiyor."

Taehyung omuz silkti. "Sanmam. Her neyse. İzlemeye devam edelim."

Saat 8 civarıydı ve dizinin 5 bölümünü birden aynı günde izlemişlerdi.

Hoseok esneyerek "Yalnız şu Mike çok salak, o kızın nesi var Tanrı aşkına? Gözünün önündekini görmüyor." dedi.

Jimin onu onayladığı sırada hala rahatsızca kıpırdanan Taehyung'u fark etti. "Hâlâ mı?" Tüm hayal kırıklığıyla ona bakıyordu Jimin.

"Ben gidiyorum." Taehyun umursamamıştı ama.

Hoseok ise somurtkan bir ifadeyle "Jungkook'a mı?" diye sordu.

İkisi de bu durumdan rahatsızlardı. Jungkook'un Taehyung'a iyi gelmediği ortadaydı ama Taehyung ısrarla onun yanına giderek kendini üzmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Mochi özür dilerim ama zaten buraya gelmekle hata yaptım."

Jimin şimdi anlamıştı işte, Taehyung Jungkook'a sırılsıklam aşıktı. Gözü Jungkook'un ona yaptıklarını görmüyordu bile.

Kafasını salladı. "Pekala, dikkatli git. Yağmur yağacak gibi."

Hoseok iyice yüzünü buruşturmuş ellerine bakıyordu. Taehyung fark edip "Hobi? Mochi. Görüşürüz o zaman." Jimin öpücük atsa da Hoseok cevap vermemişti.

Ama Taehyung bunu umursayacak durumda değildi.

--

Taehyung Yoongi'ye mesaj atmıştı ve onun Jungkook'a bakmasını sağlamıştı sağlamasına da Jungkook onu çoktan evden kovmuştu. Yalnız kalmasını gerektiğini söyleyerek...

Tabi, Yoongi gitmişmiydi?

Hayır!

En yakın arkadaşlarından biri ve küçük kardeşi olarak gördüğü bu veleti ateşler içinde yanarken bırakacak değildi.

Jungkook sinirle yanında oturmuş telefonuyla uğraşan Yoongi'ye dönüp "Telefonunla uğraşacaksan neden buradasın ki, bana Taehyung'u çağır." dedi.

Yoongi umursamamış telefonuyla ilgilenmeye devam etmişti. Jungkook'a çoktan çorba içirmiş, ilaç vermişti. Arkadaşı olarak daha ne yapabilirdi ki? Üzerinde cevap verme sorumluluğu hissetmiyordu.

You're mine 🌈 Taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin