Final (Part 2)

27.9K 2.1K 1.4K
                                    

Medyayı dinleyin lütfen, en sevdiklerimden ve beni ağlatabilecek tek şarkıdır kendisi. (Jungkook'un coverları hariç tabi :) )

Taehyung ağlayarak eve ulaşmıştı bile. Jungkook gibi okulu asmıştı çoktan.

Annesine ne hesap vereceğini düşünüyordu şimdi, 4 gündür zaten okula gitmemezlik yapıyordu. Bugün de gitmediğini öğrenirse ne tepki vereceğinden korkuyordu.

Ama sorun ettiği şey bu değildi şimdi, zaten korktuğu için birkaç saat öylece kapının önünde oturup zile basmamıştı. Sadece oturmuş ve okulda yaptığını, Kook'un yüz ifadesini düşünmüştü.

Okulun bitiş saati geldiğinde de içeri girecekti. Ama sadece orada oturmak istiyordu. Sanki yaşamanın bir anlamı yoktu artık. 'Belki de her şey bitti şimdi' diye düşündü. 'Başlamadan bitti.'

Umudu yoktu zaten, hiç olmamıştı da. Belki de o yüzden şimdiye kadar Jungkook'u anlayamamıştı. O kadar imkansız görüyordu ki, Jungkook'un kıskanç tavırlarını bile görememişti.

Uzun süre oturdu, düşündü yaptığını. Hoseok'un onu öpmek için izin almasını kibar bulsa da, kendini kirli hissediyordu. Ortaokuldan beri Jungkook'un onu öpeceği hayalini kuruyordu umutsuzca. Şimdi ilk öpücüğü gitmişti ve 'Eğer ben bu haldeysem,' diye düşündü. 'Jungkook ne yapıyordur?'

Gözlerini kapatıp bu düşünceleri yok etmek adına derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Saat 4 sularıydı. Artık okulu bitmişti, içeri girebilirdi.

Ayağa kalkmış, zile basacakken merdivendeki hareketlilikle arkasına döndü.

"Tae..." diye fısıldandığını duydu. Jungkook'tu bu!

"Tae," diye mırıldandı yine Jungkook kısık sesle. "T-tae?" Sarhoş değildi ama başı dönüyor, nefes alamayacak gibi oluyordu.

Taehyung şaşkınlığını atıp elini zilden çekti. Hızla Jungkook'a doğru yaklaşıp kolundan tuttu.

"Sen içtin mi?"

Birlikte yürümeye başladılar. Taehyung, Jungkook'a yardım ederek merdivenlerin başına oturmasını sağladı.

Yanına geçip ona döndü. "Sana içtin mi diye sordum Kook!"

Jungkook ise onu duymuyordu bile. İçinden sayıklamayı bırakıp, o da Taehyung'a çevirdi başını.

Yüz yüzeydiler şimdi. "Aşık mısın ona?"

"Ne?" Taehyung afallamıştı. Jungkook'u en son lise 1'de sarhoş görmüştü, o gün de ağzına geleni söylemişti Jungkook.

Jungkook aynı o gün ki gibi sayıkladı. "Biz birlikte yaşayacaktık hani? Tae, söz verdin!"

İşaret parmağını kaldırmış Taehyung'a doğru sallıyordu. "Sözünü tutmak zorundasın!"

Sonra önüne döndü. "Yoksa onunla mı yaşayacaksın?" Sesi gittikçe zayıflamıştı.

Taehyung bıkmıştı. Ya bugün, ya da hiçbir zaman diye düşündü. Geç bile kalmıştı.

"Hayır Kook, birlikte yaşayacağız." Eliyle çenesinden tutup yüzünü kendisininkine çevirdi. Bunu hangi cesaretle yapıyordu bilmiyordu.

"Onunla yaşamayacağım çünkü ona aşık falan değilim."

Jungkook aniden gülüp "Gerçekten mi?" diye bağırdı. Aynı küçüklüklerindeki tavşan Kook'u hatırlatıyordu şu hali.

"Gerçekten."

Birkaç dakika sessiz kalıp düşüncelerini toparladılar. Aynı anda birbirlerine dönüp ağızlarını konuşmak için açmışlardı ki Jungkook parmaklarını Taehyung'un dudaklarına koydu.

You're mine 🌈 Taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin