Ash'in gözünden anlatılmıştır.
Bar'da oturup içiyorken yanıma rus kılıklı gri saçları olan iyi görünümlü bir adam oturdu. Önüme dönüp içmeye devam ettim. Adam kafasını bana çevirip önce bitmek üzere olan bardağıma baktı sonra da bana.
"İçmek için sence de biraz küçük değil misin?"
Diye sordu. Donuk bakışlarımı adama yönelttim sonra da bardakta kalan son parçayı kafaya diktim.
"Seni ilgilendirmez."
Diyerek bardağı sertçe bir şekilde masaya bıraktım. Adam etkilenmiş bir şekilde kafasını sallamaya başladı onaylar bir şekilde.
"Şimdi anlıyorum.. Sen Ash Lynx misin?"
Adımı bilmesi üzerine tekrar bakışlarımı adama cevirdim.
"Kim bilmek istiyor?"
Karşımdaki adam gülümseyerek cevap verdi.
"Ben Viktor Nikiforov."
Adamı biraz daha baştan aşağı süzdüm.
"Çıkaramadım."
Adam dediğimi duyunca şaşkın bir ifadeyle bana bakmaya başladı.
"Bak bunu duyduğuma çok şaşırdım işte sporları takip etmez misin hiç?"
Adamın fazlasıyla gürültücü olması ve geldiğinden beri sorular sorması beni rahatsız ettigi için bıkkınlıkla bir iç çektim.
"Bak amca.. Sadece bana neden ihtiyacın var onu söyle."
Viktor 'amca' kelimesini duymasıyla dudaklarını buzdu ve kaşlarını çattı.
"Amca mı..?"
Bir süre kara kara düşüncelere girip dalıp gitti kendi kendine konuşup durarak.
"Demek amca he.. O kadar mı yaşlı gözüküyorum.. Saçlarım da dökülmeye başladı... Belki de gerçekten de yaşlanıyorumdur.."
'Gözlemlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki bu adamın çok kötü bir yaş kompleksi var.' Adam sonunda kısa süreli depresyonundan çıkıp bana döndü. Boğazını sahte bir öksürükle temizleyerek lafına başladı.
"Evet.. Buraya gelme sebebime gelelim."
Dikkatlice dinlemeye başladım onu.
"Japonlar gerçekten de çok tatlı oluyorlar değil mi?"
Bunu duymamla gözüm segirmeye başladı. 'Ne tür sapık bir herifle karşı karşıyayım yine!? Bıktım sizden hepiniz cehennemi boylayın.' Elimi yavaşça silahımın kınına götürdüm. Adama ciddi ve sert bakışlar atıyordum.
"O siyah saçları ve koyu gözleriyle çok tatlılar.. Her zaman ellerinden geleni denemeye ve gayret etmeye devam ediyorlar. Azimleri beni gerçekten çok şaşırtıyor bazen.."
Adam kendini bir süre kaybetmişcesine japonlardan bahsedip dururken, adamı dinledikçe daha da rahatsız oldum. Düpedüz Eiji'den bahsediyordu bu şerefsiz. Hızlıca silahımı kınından çıkarıp burnuna doğru dogrulttum. Adam silahı görmesiyle mavi gözlerini kocaman açtı ve ellerini iki yana kaldırdı teslim olmuşcasına.
"Eiji'yi nereden tanıyorsun seni lanet olası konuş yoksa o minik burnunu uçururum."
Viktor şaşkınlıkla beyaz kirpiklerini kırpıştırarak anlamamış bir şekilde bana baktı.
"Eiji...?"
"Deminden beri onun hakkında konuşup duruyorsun! Söyle kim gönderdi seni?"
Viktor hayret olmuş bir ifade ile bana bakmaya devam ediyordu. Bu sessizliği sabrımı iyice taşırmaya başlamıştı. Ben de olayın ciddiligini anlaması için silahın horozunu çektim. Bunu görmesi ile adam daha da panikledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ash x Eiji (Banana Fish Fanfiction)
Фанфик-Wattpad de ki ilk Banana Fish fan kurgusudur.- Banana Fish adlı animeden uyarlanmış bir fanfiction. Baş karakterler Ash ve Eiji üzerine yoğunlaşılmıştır. Spoiler tehlikesi vardır ayrıca smut da içerebilir.