Sıra sıra herkes modelin fotoğrafını çekmek için yanına gitmeye başlamıştı. Şimdiden kendimi çok rahatsız hissediyordum.. Ama şimdi kaçsam daha da garip gozukebilirdi.. En iyisi kabullenip ders bitiminde hızlıca tüymekti.
Gözlerimi yine ondan alamiyordum. Gerçekten de kusursuzdu. Adını kendini sınıfa tanıttığı zaman öğrenmiştim. "Aslan Jade Callenreese" ama yakınlarının ona kisaca "Ash" diye hitap etmesini istiyordu.
################################
Sonunda fotoğraf çekme sırası bana gelmişti. Yutkunarak fotoğraf makinesini elimle kavrayıp yavaş ve ağır adımlarla Ash'e doğru yürüdüm.Masadaki bir şişe suyu içtikten sonra bana döndü ve bir süre ciddi bir şekilde bana baktı. Nefesim kesilmiscesine sessizce yerimde donmuş, gözlerinin içine bakıyordum. Beni donduran şey keskin bakışları mı yoksa utancım mıydı? Emin olmak çok zordu.
Bir süre sessizce bakistiktan sonra, Ash profilden alabileceğim bir poz verdi. Hemen ben de kendime gelip fotoğraf makinemle onu çekmeye başladım. Ancak ellerim titrediğinden iyi pozlar alamamıştım. Aşırı gergin hissediyordum..
Ash'i ardı ardına gelişigüzel çekerken zilin çalması üzerine durdum ve rahatlamış bir iç çektim. Sonunda ortadan tuyebilirdim. Hizlica arkama dönüp masama doğru koştum, çantamı hızlı hızlı toparlarken duraksadım. İzleniyor gibi hissediyordum. Yavaşça kafamı kaldırıp Ash'e baktım. Gerçekten de beni izliyordu. Gozlerimizin buluşması üzerine hızlıca bakışlarımı kaçırıp, çantamı alıp kapıya doğru ilerlemeye başladım.
Beni izliyordu. Beni neden izliyordu ki!? Cidden beni tanımış olmalı. Onu çektiğim sırasında da bana karşı çok soğuk bakıyordu. Kızgın mıydı? Olabilir.. Birisi fotoğraflarımı habersiz çekse ben de garipserdim. Ah.. aslında olayları açığa kavuşturmak şu an iyi olabilirdi.. Ama bunun için fazla korkağım lanet olsun!
Kapıya giderken Ash'in yanından geçmiştim. Beni durdurmasını ya da bir şey demesini beklesem de, o bir şey dememişti. Sanırım bu.. iyi bir şeydi. Biraz olsun rahatlamistim. Ayrıca uzaktan gördüğümden fark etmemistim ama Ash'in boyu gerçekten uzunmuş. Çok imrendim doğrusu.. Uzun olmak iyi bir his olmalı. Japon genleri sağolsun.. Milletçe boyumuz genel olarak kısa.
Of.. Neden böyle olmak zorunda ki?Her seferinde kimlik istemeleri ve yetişkin olup olmadığımı sormaları oldukça yüz kizartici bir durum.. Çünkü ben zaten bir yetişkinim! Ama çoğu kişi beni lise birinci sınıf falan sanıyor..
###############################
Her zaman universite dışında New York sokaklarında çekim yapmayı çok sevmişimdir. Bu yüzden ekipmanlarimi da benimle birlikte alıp, kendimi New York sokaklarina vurdum. Buranın her yerini çekmeye değer buluyordum. Ara sokakların bile kendine has bir estetiği vardı. Belki de dışarıdan gelen biri oldugum için bana daha da güzel gözüküyordu.
Ara sokaklardan birinin önünden geçerken sapsari, güzel bir kedinin çöpün yanındaki kartonlarla oynadığını gördüm. Hemen fotoğraf makinemi alıp yavaşça ona yaklaştım. Bir kaç pozunu çekmeye başladım. Çok şirin ve poz vermeyi seven bir kediydi. Çöp konteynerinin arkasına doğru koşup orada bulduğu pet bir şişe ile oynamaya başladı. Bir poz daha yakalayabilmek için peşinden gittim fotoğraf makinemle. Onu tam çekecektim ki kedi yüksek bir adam sesi üzerine ürküp kaçtı.
"PARAYI TAM VERDIK! MALLARIN ELIMIZE ULAŞACAĞINI SÖYLEMIŞTIN SENI HERGELE!"
Ne olduğunu görebilmek için konteyner'ın arkasından başımı çıkardım. Takım elbiseli bir kaç iri adam çelimsiz bir adamı patakliyorlardi. Hızlıca geri çekildim ve konteyner'ın arkasında saklanmaya devam ettim. Kalbim adrenalin ile dolmuş küt küt atıyordu. Kalbimin sesini sanki kulaklarımda duyabiliyordum. Çok korkuyordum belalı tipler olduğu çok açıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ash x Eiji (Banana Fish Fanfiction)
Fanfiction-Wattpad de ki ilk Banana Fish fan kurgusudur.- Banana Fish adlı animeden uyarlanmış bir fanfiction. Baş karakterler Ash ve Eiji üzerine yoğunlaşılmıştır. Spoiler tehlikesi vardır ayrıca smut da içerebilir.