Ash x Eiji (Banana Fish Fanfiction)

#1Üniversite Hayatı (Omegaverse)

Açık ara farkla omegaverse kazandı!! Bu seri diğerlerine kıyasla biraz daha uzun olacak gibi gözüküyor. Bu hikaye tamamen bağımsız ve ana hikayeyle alakası olmayan bir kurgu olacak. Ayrıca her zaman ki gibi bölümleri dönüşümlü bir anlatım biçimi ile sunmayı düşünüyorum. Yani bir Eiji'nin gözünden bir de Ash'in gözünden hikayeyi göreceğiz. Neyse ben çok fazla uzatmayayim ve size iyi okumalar dileyeyim efendim!

-Haruka

Gözlerimi perdelerin arasından gelen gün ışıkları rahatsız etmeye başlamıştı. Bu kalkmam gerektiğine bir işaretti. Gözlerimi ovuşturarak yavaşça açtım. Bir an yabancılaşmıştım kalktığım odayı görünce.

Doğru ya.. Artık New York'da idim.. Evimden çok uzakta bir yerde. Buraya okumak için gelmiştim. Ta.. Izumo'dan.. Her ne kadar buraya çok büyük bir hevesle gelsem de.. Şu an evimi feci bir şekilde özlüyorum..

Yavaşça yatakta dogruldum ve uzunca bir esneyip gerindim. O sırada telefonumun alarmı çalmaya başladı.

"Ah.. Yine alarmdan önce kalktım.."

Kendi kendime gülümsedim. Ayağa kalkmak üzereyken suratıma pat diye bir yastığı yememle geri oturdum. Ne olduğunu anlayamadan burnumu ovusturarak yastığın geldiği yöne baktım somurtarak.

Karşımdaki yatakta oda arkadaşım Yue Lung kaşlarını çatmış, sinirle bana bakıyordu.

"Bak.. Sen yaşlanmış ve güzellik uykusuna ihtiyaç duymuyor olabilirsin.. Ama benim ihtiyacım var anlıyor musun? O yüzden sustur şu alarmı."

Bu doğru.. Üniversiteye geç başladığım için 20 yaşındaki bir birinci sınıf öğrencisiyim.. Ve oda arkadaşım her zaman sağolsun bunu yüzüme vurup vurup duruyor. Yaşlı falan değilim aslında.. Sanırım oda arkadaşım yüzünden bir yaş kompleksi oluştu ben de..

Bir iç çektim ve kalkıp yatağın yanındaki komodinin hemen üzerindeki telefonu eğilip aldım. Alarmı kapatıp Yue'ye döndüm.

"İşte kapattım. Özür dilerim.. Ayrıca.. Yirmi yaşında bir insan yaşlı sayılmaz.."

Yue Lung bana kaşlarını çatarak bön bön baktı bir süre sonra ince parmakları ile yerdeki yastığı işaret etti.

"Yastığı geri at."

Yerdeki yastığı kaldırıp ona doğru attım. Havada yakaladı ve başının altına yastığı kabartarak yerleştirdi.

Anlaşılan dersi geç başlıyor ya da belki bugün dersi yoktur.

Yue Lung saç bakımı ve güzellik hizmetleri bölümünde okuyordu ve benim gibi birinci sınıftı. Ben ise fotoğrafçılık bölümünde okuyordum.

Yue her zaman dış görünümüne gereğinden fazla önem verirdi.. Aslında olması gereken bu, omegalar dış görünüşlerine her zaman önem verir. Ama doğrusu ben bir omega olarak bunu pek takmıyorum. Ayrıca bu insanların beni bir beta ve ya daha da iyisi bir alfa olarak görmelerini sağlıyordu. Işte bu benim için ayrı bir skor demek.

Üzerimi giyinip çantamı da alıp odadan çıktım. Omega yurdunun çıkışına doğru ilerlemeye başladım. Buraya geleli pek uzun zaman olmamıştı, aşağı yukarı bir hafta olmuştu. Pek arkadaşlık kuramasam da.. En azından derslerim iyiydi. Bu sanırım fotoğraf çekmeyi çok sevdiğim için olmalı.

Yurttan çıkmış fakülte binasına doğru ilerliyordum ancak dersin başlamasına daha zaman vardı. Bu yüzden fakültenin bir kaç adım uzağındaki yeşillik alana geçtim.

Burası her zaman çok sakin ve sessiz oluyordu. Çimenlerle kaplı bu alanın tam ortasında ufak bir süs havuzu vardı. Ben genelde çimenlerde oturur, dersim başlamadan önce etrafta bir kaç örnek çekim yapardım.