Ash x Eiji (Banana Fish Fanfiction)

Ash'in doğum günü

Merhaba! Öncelikle yeni bir süre aktif olarak çıkaracağım sonra yazmayı bırakacağım kitaba hoşgeldiniz! Dbsnsjns doğru ama.. Her kitapta neredeyse bu oluyor.. Aman neyse bu kitap kısa kısa Ash ve Eiji hakkında bölümler içerecek ( Mangayı yeni bitirdim ve perişan haldeyim..) umarım beğenirsiniz diyelim ve bölüme geçelim!

-Haruka

Eiji'nin gözünden anlatılmıştır.

Mışıl mışıl yatağımda uyuyorken, yanağımda bir soğukluk hissettim. Yavaşça zorlayarak gözlerimi açmaya çalıştım. Gözlerimi araladigim an yanagima dogrultulmus silahı görmem ile yerimden sicradim.

Korkuyla yorganı sımsıkı kavramış sarılırken silahı doğrultan kişinin Ash olduğunu görünce, yavaşça yorganı bıraktım ve rahatlamış bir iç çektim. Somurtkan bakışlarımı yönlendirdim hemen ona vakit kaybetmeden sonra. O ise kendinden emin bir şekilde sırıtarak bana bakıyordu.

"Günaydın uyuyan güzel."

Dedi bana aynı zamanda gülmeye devam ederken. Bir iç çekip cevap verdim.

"Her seferinde beni böyle uyandırmak zorunda mısın..? Yüreğim ağzıma geliyordu.."

Ash bu cevabım üzerine silahı kınına geri sokup yatağın kenarına oturdu.

"Sen her seferinde kanarsan ben de yapmaya devam ederim."

Somurtkan bakışlarımı ona yöneltmeye devam ederken, kafasını bana dogru çevirdi ve anlamlı turkuaz rengi gözleriyle bana baktı.
Bir süre sessizce gözlerinde kaybolurken daha fazla o derinliklerde boğulmadan kendimi geri çektim.

"N..ne? Bir sorun mu var?"

Diye sordum tereddütle gözlerimi kaçırarak.Ash kendini geriye doğru atıp, yatağa uzandı kollarını kafasının arkasında birleştirerek.

"Bugünün ne olduğunu biliyor musun?"

Bu soruyu duymam üzerine bir süre düşünmeye başladım. 'Bugün ne vardı ki?' Düşüncelerimin içinde kaybolmusken kapının pat diye açılması ile irkildim. Gelen Shorter idi yüzünde büyük bir gülümseme ile hic çıkarmadığı güneş gözlüklerini düzelterek.

"Oo demek doğum günü çocuğu buradaymış."

Bunu duymam ile bir süre anlamamıs bir şekilde ikisinin konuşmasını izledim.

"Doğum günü...Eh!? Ash'in bugün doğum günü mu?!?"

Shorter bana bakarak.

"Evet bilmiyor muydun?"

Mahcup bir şekilde kafamı hayır anlamında salladım hızlıca. Çok kötü hissetmiştim.. Doğum gününü hiç bir zaman sormamistim Ash'e. Ve bunu ona sormamak tamamen benim hatamdı.. Derin derin yüzümdeki mahcup ifade ile düşünürken Ash'in beyaz elini yanağımda hissetmemle, mahcup ifademi bozmadan ona çevirdim bakışlarımı. Uzun parmakları ile yanağımı okşarken bana gülümsedi.

"Bu kadar üzülmene gerek yok, sonuçta doğum günümü sana hiç söylememiştim."

Öyle dese de yine de ben içimde kendimi suçlamadan edemiyordum.. Shorter bir süre pembe saçlarını kaşıyarak bizi izlerken sessizliğini bozdu.

"Eee? Siz ikiniz içerdeki partiye ne zaman teşhis edeceksiniz acaba?"

Ash bunu duyması üzerine hafif kıkırdadı.

"O kadar abartmasaydınız."

Shorter sırıtarak parmağı ile Ash'i gostererek.

"O yüzündeki koca gülümsemeden doğru bir iş yaptığımızı anlayabiliyorum. İçten içe abarttığımız için mutlusun değil mi? Hadi ama!"