Hemen sınıfın kapısına vurup içeri girdim.
"Lalisa manoban! Çıkış saatimiz gelmişti gelmene gerek yoktu!"
Sınıftaki herkes bana dönmüştü. Kahretsin işte geç kaldım geç kaldım!!!
Kesin kalacağım dersten. Yada kesin kesin beni atacak okuldan.
Jennie rose ve jisoo arka sıradan bana tedirgin bakışlar yolluyorlar."Şey.. hocam...ben.. Ben beklenmedik bir sorunla karşılaştım"
Bu kadından nefret ediyorum. Elindeki kitabi masanın üstüne bırakıp kürsüsünden indi. 3 4 adım önümde durup kaşını kaldırdı.
"Hadi ya neymiş o sorun!?"
"Ben"
Gelen sesle arkamı döndüm. Bu çarptığım çocuk.
Saçları dağılmış yanağından köprücük kemiğine su damlacığı akıyordu.Ella hoca onu görür görmez kendine geldi.
"Jeon jungkook. Ah hoş geldin demek yeni nakil öğrenci sensin. Abin ah yani abileriniz sizden çok bahsetti umarım iyi anlaşırız"
Jungkook mu? Bu kim be?
Sınıftaki herkes fısırdaşarak jungkook denilen bu çocuğa bakıyordu. Onun ne kadar yakışıklı olduğunu konuşanlar da vardı.
"Sen kimsin ki?"
Sesim bi an çok yüksek çıkmış olabilir. Bir ihtimal. Ella hoca bana döndü. Hala sinirli görünüyor.
"Lalisa manoban!!! Bu ne terbiyesizlik.
Korenin en ünlü söz yazarları kim namjoon ve min yoongi'nin kardeşi aynı zamanda korenin en zengin danşcıları jung hoseok ve park jiminin de en yakın arkadaşı.
Ve ve visualleri ile amerikada ün salan kim seokjin ve kim taehyung'ın da kuzeni. Nasıl bilmezsin"Yalakaya bak çocuğun IP adresine kadar anlatacak utanmasa.
"Üzgünüm ben sırama oturabilir miyim?"
"Otur"
Her ne kadar egolu görünse de hayatımı kurtardı sayılır. O olmasa kesin dersten kalırdım.
Günün geri kalanında her zamanki gibi geçti.
Sıra arkadaşım jennie bana jungkooku anlattı her ne kadar istemesem de.
Jungkook da en arka sırada oturup yazılan herşeyi not aldı.
Aslında zeki birine benzemiyor kkkk