"Jennie çok ağır oldu çok"
"Oh olsun ona
Saçlarımı toplayıp kahvemden yudum aldım inanmıyorum ya. Bunu yaptığıma inanmıyorum.
Rose'a baktım her zamanki gibi tıkınıyordu."Rose."
"Efendim bebeğim "
"Şey kendini kötü hissetmiyordu dimii
"Lisa!! Bunu konuştuk. Bu fikri ben verdim. Kook senin peşini başka türlü bırakmayacaktı bi seninle bi başkasıyla. Ödiycek bunu. Hem jimin hala benim sevgilim zaten kkk
"Pisliksiniz"
Ikisinin de koluna vurdum.
Jennie elimin üstüne elini koydu."Malsin. Sen şuan kesin vicdan azabı çekıyorsundur. Gerek yok lisa emin ol. Bunu çoktan hak etti ayrıca sen onu sevmiyorsun dimi"
Evet buna ilk kendi içimden cevap vermeliydim. Aşık mıyım bu kesinlikle hayır. Ama hoşlanmak.. olmaz hayır hayır.
"Lisaya heey!! Daldın gittin. Sevmiyorsun dimii
"Yo yok hayir sevmiyorum ya jen bana şu konuyu anlatsana bugün sunumum var"
"Anlatiyim bakalım"
Konuyu degistirdim. Çünkü değiştirmeseydim jennie anlardı beni iyi tanıyor..
Jungkook
"Jimin!"
"Efendim bitanem"
"Lisa senden hoşlanıyormuş haberin var mıydı"
"Ne?"
"Jimin!"
"Vardı vardı. Şey kookie"
"Ya bunu bana nasıl söylemezsin siz ciddi misiniz deliricem kafayı yiycem."
"Jungkook"
"Kapatıyorum"
"Ya bi dinle"
Telefonu yüzüne kapatıp okulun çıkışına doğru yürüdüm. Arabanın anahtarını alip kapıyı açacakken lisayı gördüm.
Rose'un omzunda yatıyordu. Melek gibi görünüyor. Ama beni sevmiyor. Ve jimine aşık daha ne kadar devam edebilirim ki edemem..
Telefonum titreyince elime aldım jiminden mesaj gelmiş. Tıkladım.-Jungkook bende lisaya aşığım-
Mesaji okuyunca başım dönmeye başladı. Hem arkadaşımı hemde sevdiğim kizi kaybediyordum. Yanimdaki çöp kovasina tekme atıp telefonumu firlattim. Ayni anda kızların hepsi bana döndü. Arabaya atlayıp gaza bastım. Nereye gittiğimi bilmiyorum ama gidiyorum. Kafami toplamalıyım.