Mavi'nin Destanı

Maviye, güzel yüreklere, yeni bir hikayeye selamlar

Mavi...

Sevilmeye değer bir renk...
Gökyüzünün denizin can damarı...
Kimi zaman o kadar hırçın ki, saçlarını savuran öfkeli bir kadın gibi...
Kimi zamanda bir çiçek gibi naif, kırılgan...
Öyle bir büyüsü var ki hem kendi içine hapseden hem de sonsuz özgürlüğü önüne seren...
Çok derin, uçsuz bucaksız, savunmasız...
Çaresizliğin içindeki umudun ta kendisi...
Önce içine ateşi düşürür. Yakar seni defalarca. Sınar, ölçüp biçer ve ardından verir istediğini. Bazen zamanında bazen de geçen geçtiğinde...

İnsanın ruhunu dalga dalga eden eşsiz maviyle çevrili Karadeniz için şimdi yeni bir sınav, yeni bir sevda zamanı...

Denizin hırçın iki çocuğu...

İlk önce yollarını kesiştirecek, ardından tek tek düşürecek sevda ateşini yüreklerine. Ve ardından iki yürek tek bir ruha bürünmek için savaşacak. Başta kendileri olmak üzere, çevreleri ama en çok da mavi ile... Sevda, öfke, pişmanlık, hüzün, kıskançlık, mutluluk, heyecan... Kısacası tüm duygular harmanlanacak bu hikayede.

Kiminize klasik bir hikaye gibi gelebilir. Ama benim içime sindi ve bu noktadayız. İlk deneyim, ilk heyecan, ilk mutluluk... Birazda endişe var, yok değil valla. Benimle bu yolda yürüyen, yürüyecek, emeği geçen herkese binlerce teşekkür ederim şimdiden.

Hepinizi çok seviyorum.
Kucak dolusu sevgi ve selamlar...

Bugün itibariyle hikayenin kapağı, tanıtımı burada. İlk bölüm de çok yakın zamanda sizlerle❤