32.Bölüm

447 46 21
                                    


Boğazlar düğüm düğüm... Çünkü bu bölüm, finalden önceki son bölüm. Maalesef! Final kapıda :(

Söyleyeceğim o kadar çok şey var ki, onları şimdilik finale saklıyorum. Lakin size bunu yeniden söylemem lazım.

İyi ki varsınız !💙

Keyifli okumalar...

                                  💫

Alacakaranlık bir gün... Günler geçmiş, haftalar geçmiş, aylar geçmiş; yaz bitmiş, yerine kış gelmiş. Ağustos bitmiş, aralık başlamış. Güneş desen, bulutların ardına saklanmış; hırçın olan mavi desen durulmuş; asi olan dağlar ise, geçit verir olmuş. Kısacası ne dünya ne de zaman olduğu yerde durmamış, bir şekilde kendi döngüsüne devam etmiş. Peki Nefes?

Nefes'in kalbi de eskisi gibi; hatta eskisinden de güçlü atmaya başlayabilmiş mi?

Gelin, bu sorunun cevabını Nefes'in ağzından dinleyelim.

"Merhaba.

Merhaba sevgilim.

Merhaba oğlum.

Merhaba Karadeniz.

Evet, dudaklarımdan dökülen ilk kelime kuru bir merhaba. Öncelikle bu yüzden üzgünüm. Hem de çok üzgünüm. Bir türlü... Bir türlü bulamadım nasıl başlayacağımı. Başladım. Bu kez de nasıl yazacağımın telaşına düştüm. Siz söyleyin! Nasıl yazılır ki, ben ölüyorum.

Evet, ben ölüyorum.

Yatak odasındaki komidinde, mutfak masasında, çantamda, arabanın torpidosunda vb. birçok yerde bulunan tüm ilaçları tükettim. Gerçekten! Hepsini günü gününe saati saatine içtim. Ama ne yazık ki benim kalbim iyileşmedi.

İyileşemedi.

İyi olmak istedi fakat bu yetmedi. Yine de hiç ses etmeyip; önüne koyulan yeni fakat son olduğuna emin olduğu seçeneği denemeye karar verdi. Ameliyat. Evet, ameliyat olacaktım. Sekiz gün sonra, ayın 11'inde, saat 1'de. Bu tarihi vermek bile güç iken, ben nasıl yatacaktım o ameliyat masasına? Söyleyin!

Söylesene Tahir!

Ben nasıl seni, oğlumu ve beni seven diğer herkesi bırakıp o ameliyat masasına yatacağım? Korkuyorum. Korkuyorum sevgilim. Kokunu bir daha içime çekemeyeceğim diye çok korkuyorum. Nefes nefessiz kalacağından değil, Tahir'siz kalma ihtimalinden dolayı titriyor şu an.

Lütfen!

Lütfen Nefes Tahir'siz kalmasın.

Bunları sana söylemek var iken, niye yazıyorum; hiç bilmiyorum. Belki de kalbimin iyi olacağına dair son umudu, o aşığı olduğum gözlerinden çekip almamak içindir. Çünkü umutlusun. Çok umutlusun Tahir. Benden kat ve kat umutlusun sevgilim. Ee şimdi ben sana nasıl kıyayım?

Kıymam.

Kıyamam Tahir'im.

Dilerim rabbimde bize kıymaz.

Bu satırları ne zaman okuyacaksın, okuduğunda ben nerede olacağım; inan hiç bilmiyorum. Ama bildiğim başka bir şey var. Ben hep seninle olacağım. Çünkü gözlerinde de, gönlünde de tek bir suret var senin; o da ben.

Ben Nefes Zorlu Kaleli.

Zorlu, annemin soyadı.

Kaleli, yuvamın adı.

Mavi'nin DestanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin