9.BÖLÜM/ACI VEREN TARAF

406 15 19
                                    

Çabucak evet deyip masadan kalktık.Arkan halâ bir pislik yapmamıştı.Arkan bana sert sert bakıp öylece gitti.Nasıl ya dedim içimden!Arkan bu işi bozmadan öylece gidiyordu.Omuz silkip düğüne eşlik ettik.Ben kalbimdeki acıyı beynime yaklaştırmadan Umut ile dans ediyordum.Umut elini boynuma götürdü ve boynumu hafif hafif okşadı.Herkes dağıldığında biz aile olarak salona geçtik.Bir anda oldu her şey.Ihsan Ağa,Umut'a öyle sert bir tokat attı ki çocuğun yanağı kopucak sandım.Reflex olarak Umut'un önüne atladım."Ne yapıyorsunuz?Umut'a nasıl vurursunuz?"Ihsan Ağa bana şefkatli gözlerle baktı ama Kadriye anne öyle değildi ne yazık ki.Beni kolumdan tutup dilsiz kızın yanına fırlattı"Söyle konuş!Kimsin sen?Sen o Naz değilmişsin."Umut'a baktım.Çaresizdi.Beren ağlayarak dizlerini dövdü"Öldürdün değil mi kızı?Namussuzluk  etti yine."Umut gözlerini yumdu.Birbirlerine bastırılmış kirpiklerinin arasından yaşlar süzülüyordu.Gözlerimi açtım.Dişlerini sıktı"Bana bakın!Beni ilgilendirmiyor kim ne demiş kim ne konuşmuş!Alın size namuslu gelin!Evet Naz'ıma kıydım.Kıydım!Eeee başka tokat atıcak olan var mı?"deyince kolunu tuttum ve kocamın yanında olduğumu gösterdim.Ihsan Ağa ve Kadriye anne duygulandılar ama Beren ve dilsiz kız bize bakışlarını zehirli ok gibi fırlattılar.Umut'un elinden tuttum"Herkes sakinleşene kadar bizim gidebileceğimiz orda konaklayabileceğimiz bir yer var mı?"dedim.Şöförleri gel işareti yapınca Umut'u çekiştirerek götürdüm.Şöför bizi çok güzel bir dağ evine getirmişti.Bodrum katta havuz bile vardı.Adam da gidince Umut'un kızaran yanağına elimi dokundurdum."Geçmişinle ilgilenmiyorum.Bana geleceğin lazım." deyince bana sarılarak hıçkıra hıçkıra hıçkıra ağladı.
  Demek oyun istiyor canınız!Ben oyunun kralını oynayacağım size!Kimse benimle başa çıkamaz en üstün benim.Ahu benim olucak benimle olucak.Aksi bir durum sözkonusu bile olamaz!Hemen Umut denen şerefsizin şirketini araştırmaya koyuldum.Bu konuda Alp'i kandırıp onun desteğini almam lazımdı.
  Sabah olmuştu.Yine kızım olmadan bir güne uyanmıştım.Canım çok yanıyordu.Mihrimah'ın gözleri olmadan kokusu olmadan boğuluyordum.Umut'a baktım.Zavallıcık.Uyanmış etrafa şapşal şapşal bakıyordu."Acı veren tarafı..."Umut'a baktım"Acı veren tarafı şefkat beklerken yine sert bir tokat yemem."elimi onun gözlerinin üstüne koydum.Gözyaşlarını silip ona sarıldım."Mihrimah'a gidelim mi?''deyince içimdeki acı yine uyandı"Tamam.Kızımıza gidelim."deyince güldü.
  Ne yapıp edip şu kızı annesine vermeliydim.Mihrimah sus pus olmuş konuşmuyordu.Ona zorla kahvaltı yaptırıp salona getirdim.Alp içki şişelerinin arasında kaybolup gitmişti,sızmıştı.Mihrimah elimi bırakıp onun yanına gitti.Başını okşadı.Çocuk işte.Her ne olursa olsun içi şefkat doluydu.Alp onu görünce yüzündeki solgun ifadeyi yırtıp attı."Kızım?Beni mi sevdin sen?"deyip minik ellerini öptü.Onları şefkatle izledim.Mihrimah bizim kızımız olabilirdi.Bu sabah mutlu bir sabah olabilirdi.Bir kadın,bir anne şuan başka bir şehirde evlat acısı çekmeyebilirdi!Ama olmadı.Alp her şeyi mahvetti.
  Ilk defa bir sabah kendimi bu kadar yorgun hissediyordum.Gözlerimin altı morarmış, suratım cesed gibiydi.Elimi yüzümü yıkayıp derhal takımımı giyinip işe koyuldum.Işim çoktu.
  Mihrimah'ın mezar taşını öptüm.Umut beni şöföre teslim edip kendisi şirkete gitti.Ben ise konağa gitmesini emrettim adama.Konağa vardığımızda hemen içeriye girdim.Tam o sırada Beren kilerin kapısını kitliyordu.Beni görünce parmaklarının arasındaki anahtarı düşürdü.Onu umursamadan içeriye koştum.Deli cesaretiyle Kadriye annenin kolundan tuttum"Bana bakın!Herkes bana baksın!Beren,Dilsiz kız,Kadriye anne!Benim kocam!Sevdiğim adam!Umut buraya şefkat görmek için geldi.Benimle tek başıma bir yola çıkmamak için geldi buraya.Biz düğünümüz başımızda büyük olmadan olsun istemedik!Ben sahipsizim.Umut değil ama!Sizler varsınız.Lütfen ona bunu yapmayın.Onu hatasıyla kabul edin!Bi de?Bana da kol kanat gerer misiniz?"(Buradan Sezen Aksu-Küçüğüm şarkısını dinlemelisiniz)Kadriye annenin gözleri dolmuştu.Bir şey diyemeden fırladım.Gözyaşlarla Fırat Nehrinin yanına vardım.Nehir öylece duruyordu.Ben ise sürekli yer değiştiriyordum.Bir yerde ağırlığım yoktu çünkü.Ordan oraya savruluyordum,eziliyordum.Yetim,öksüz olan Ahu'yu herkes eziyordu.Gözyaşlarımı nehire akıtıp bağıra bağıra ağladım.Benim annem babam yoktu.Ben hep yalnızdım.Kolumdaki pırlanta bilekliği nehire fırlattım,boynumdaki kolyeyi de,küpelerimi de!Bir serveti nehire fırlatmıştım."Ben!Artık!Anne!Değilim!"deyip ellerimle yere vurdum"Ben!Hiçbir zaman evlat olmadım!Küçüğüm daha  çok!Çok küçüğüm ben!Anne olmak için çok küçüktüm!Evlat acısı yaşamak için çok küçüğüm!Aaaaaaaaaaaaaaaa!"sonunda öyle bir çığlık atmıştım ki herkes bana bakmıştı.Dayanamıyordum.
  Annemler bizi konağa geri çağırmıştı.Zaten Babam da bana şirkette iyi davranmıştı.Şaşırıyordum.Acaba bu işlerde Ahu'nun parmağı var mıydı diye düşünürken babamdan bize akşam misafir geleceğini duydum.Yeni ortak.Hem Ahu'nun hem de benim havam değişebilir diye sevindim kendi kendime.Konağa geldiğimde Ahu elinden geldiğince güler yüzlü olmaya çalışıyordu ama içini biliyordum.Yanıyordu içi.Mihrimah'ın yanına gitmek istiyordu biliyorum ama açık vermemeliydi.Bana sarılınca Beren ablanın yüzü düştü.Yeter diye bağırıyordum içimden.O sır beni deli ediyordu.Eminim ki Beren abla beni Ahu ile tehdit edecekti bunu biliyordum.Ahu'yu odaya çekince bizimkiler yanlış anladı ve haklılardı ama ben onu biraz rahatlatmak için odaya çekmiştim.Odaya girer girmez onu kendime çektim ve kollarımı beline sardım."Çok acı çekiyorsun biliyorum.Emin ol senin kadar bende çekiyorum ama hayata tutunmalısın ben seni asla bırakmicam ama sen de beni bırakma lütfen Ahu.Dayan."yüzünü boynuma gömdü.
  Evet.Umutla yavaş yavaş gerçek bir çift olmaya başlamıştık.Kızımın acısını bana unutturmaya çalışıyordu.Sofraya oturup yeni ortağı bekledik.Ihsan Ağa bize sevinçle bakıyordu.Kadriye anne Dilsiz kıza yemek sert sert baktıktan sonra Beren'e baktı.Arkama yaslanıp bu 3 kadının arasında neler oluyor onu çözmeye çalıştım.Dilsiz kızın bakışları bu sefer Umut'a çevrildi.Acı dolu bakışlardı bunlar.Sanki yapma diyordu Dilsiz kız.Kapı yavaş yavaş açıldı.Hepimiz ayağa kalktık.Geleni görünce gözüm karardı.
  Ahu beni görünce afalladı.Sırayla herkesle selamlaştım.Umut elimi sertçe sıktı.Gözleri ateşle dans ediyor gibiydi.Onu geçip Ahu'nun elini sıktım.Yavaşca kulağına eğilip fısıldadım."Benden kaçış yok.KARDEŞİMİN KARISI:))"bir anda kucağıma yığıldı.

*Okuduktan sonra oylarsanız ve bizi önerirseniz çok mutlu olurum.

KARDEŞİMİN KARISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin