26.Bölüm-Kardeşiz ⚔ Vol-2

334 34 29
                                    

Ateş'ten,

Hissizlik yeni bir histi benim için. Kendimi ilk defa hayatta değilmişim gibi , bütün yaşananları bir perdenin arkasında oynanıyormuş da ben sadece izliyormuşum gibi hissediyorum. Mesela şu an o zincirlerle asılı adam benim ama hiç acı yok. Adam bana yaklaşıp sırtıma daha önce attığı kırbaç darbeleri gibi bir tane daha atarken ben sessiz ve hareketsizim. Sadece izliyorum olanları. Adam iyice sinirlendi belliki . Daha hızlı vurmaya başladı. Ben mi? Ben hâlâ hissizim...


Erdem'den,

Ateş yine kendi başına yaptığı planı ile tüm istihbarat şubeyi harekete geçirmişti. Tabi , yine ben bunu en son öğrendiğim için Ateş'e döndüğünde büyük bir ceza vericem. Ama önce dönmesi gerekli. İstihbarat şubedekilerin dediğine göre Ateş'in yanında iki tane çip vardı. Bunların biri Ateş'te ve diğeri de Feyzullah'la Fethi'nin elinde olacaktı. Yani Ateş'in çip'i onlara vermiş olması gerekli. Bu çip'ler sinyal takibi yapmamızı sağlayacak. Bu sayede onları gidip geri getiricez. Çip'lerin ikisinin de aktifleşmesi için bir süre beklememiz gerekti ama sonunda başarmışlardı. Hızla timdekilerle yola çıktık. Tabiki gideceğimiz yer o kadar da yakın bir yerde değildi. En azından bölgede helikopter inişi imkansız olduğu için arabalarla gidecektik...

Fethi'den,

Bir süre yapılan işkencelerin etkisiyle yarı baygın olsamda konuşulanların hepsini duymuştum. Tamamen kendime geldiğimde Feyzullah'la odada yanlız olduğumuzu gördüm. Feyzullah gözlerimi açınca kısık sesle sorular sormaya başladı.

-Abi, iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu? Canın yanıyor mu?

Yavaşça doğruldum.

- Ben iyiyim. Ateş, onun sesini duydum. Burdaydı değil mi? Nerde şimdi?

-Evet abi, burdaydı. Ama...

Feyzullah lafını yarıda kesince iyice telâşlandım.

-Ama ne Feyzullah? Ateş nerde?

-Götürdüler.

-Götürdüler mi? Kim? Nereye götürdü? Feyzullah düzgünce anlat ne oldu Ateş'e?

-Bilmiyorum abi! Çolak götürdü. İşkence yapacaklar sanırım. Bilmiyorum!

- Tamam, sakin ol . Önce burdan çıkalım. Ateş'i de buluruz. Merak etme. Hem o inatçıdır. Bir şey olmaz ona.

-Abi!

-Söyle aslanım.

-Ateş komutanım bizimkilere haber uçurmuş olabilir?

-Feyzullah ne saçmalıyorsun? Uçurmuş mu? Olabilir mi?

Feyzullah ayakkabısını çıkarırken yüzümü buruşturdum.

-Ne yapıyorsun oğlum? Yapma böyle şeyler ya!

Feyzullah ayakkabısının içine elini soktu ve tabanlığı biraz yukarı kaldırdı. Yanıp sönen kırmızı ışıkla yüzümde oluşan sırıtmaya engel olamadım.

Kül (NazAt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin