Bouvet uzun zaman sonra olması gerekenden farklı davranıyordu. Ağustos ayında bile aralıksız olarak yağış alan adanın toprağına bir kaç gündür tek bir su damlası bile inmemişti. Yalnızca kara bulutlar görünüyor bir kaç gök gürültüsü duyulduktan sonra hava yeniden açılıyordu.
Tom yere serili duran bir ağaç kavuğunun üzerinde uyukluyordu. Bir kaç gün önce yaşadığı şeyler onu oldukça etkilemişti ve toparlanması uzun sürmüştü. Diğer taraftakilerle iletişime geçebildiğini düşünmüyordu. Şuan için bulunduğu yere adapte olmaya çalışıp bir yandan da çıkış yolu aramaktan başka elinden gelen bir şey yoktu.
Bütün bunlar olurken Tarzan bir an olsun Tom'u yalnız bırakmıyordu. Yıllarca gorillerle birlikte yaşamış ve o şekilde yetişmişken kendine benzeyen ve kendi gibi görünen birisinin çıkagelmesi onu hem oldukça şaşırtmış hem de memnun etmişti. Kendisiyle ilgili bir çok şeyi sorgulamaya başlamıştı. Bunu yaparken annesi olarak bildiği gorille tartışmış kendisi hakkında yalan söylediği için ona bütün nefretini kusmuştu
Tom , ağaçların yaprakları arasından gözüne ulaşan güneş ışığı yüzünden rahatsız olmuş bir şekilde yüzünü buruşturdu. Güneşten kurtulmak için yana doğru dönmeye çalıştı ama göğsündeki baskı yüzünden yapamamıştı. Baskının kaynağına bakmak için gözlerini hızlıca araladı. Korkmuştu çünkü bu ormanda kendini hiç güvende hissetmiyordu. Neyse ki gördüğü sarı saçlar onu rahatlatmıştı.
Onu ürkütmemek için sesini çıkarmadı. Kafasını biraz eğerek ne yaptığını anlamaya çalıştı. Başını Tom'un gömleğinin açık düğmeleri arasında duran çıplak göğsüne yatırmış muhtemelen kalp atışlarını dinliyordu. Tom onu izlerken dudaklarının kıvrılmasını engelleyemedi. Elleri ondan bağımsız bir şekilde yukarıya kalktıktan sonra sarı saçlara doğru gitti. Karışmış saçlarından parmaklarını geçirip ayırırken Tarzan başını doğrultup Tom'a bakmıştı.
Tom'un uyanık olduğunu görünce biraz utanan Tarzan kendini geriye doğru çekti. Ancak Tom'un beklediği gibi bir tepki vermemesi üzerine kendini ona geri itti. Birbirlerinin yüzlerine ezberliyormuşcasına bakıyorken Tarzan parmaklarını onun yüzünde gezdirmeye başladı. Önce saçlarına doğru gidip bir kaç tutamı okşayan parmakları yavaşça aşağı kayarak gözlerine ilerledi. Tom gözlerini kapattıktan sonra üzerinden çekilen parmaklarla geri araladı. Bu sefer dudaklarına doğru kaymış olan parmaklar ilk olarak henüz yeni çıkmaya başlamış olan sakallarıyla buluştu. Ardından dudaklarını araladı ve alt dudağını okşadı. Tarzan onu keşfe dalmışken o da kendisine ilgiyle bakan adamı izliyordu. Tarzan bu sefer ellerini Tom'un çıplak göğsüne doğru götürdü. Parmakları yavaşça aşağı kayarken gelen gıdıklanma hissi Tom'u güldürmüştü. Göbek deliğini fark eden Tarzan parmağını orada gezdirmeye başladı. Bunu yaparken Tom'un dizlerinin üzerine oturup ayağa doğrulmuştu. Tom gıdıklanmasına daha fazla dayanamayıp elleriyle yüzünü kapatarak kahkahalar atmaya başlayınca Tarzan parmaklarını orada daha çok gezdirmeye devam etti. Bunun Tom'u mutlu ettiğini düşünmüştü.
Ancak sonra alt tarafının aniden avuçlanmasıyla Tom ellerini yüzünden çekti ve gülmesi yarıda kesildi. Gözlerini irileştirip Tarzan'a bakıyorken Tarzan ise Tom'u daha çok sıktırıyordu. Dokunduğu yer onu o kadar şaşırtmıştı ki bunu yaparken Tom'a bakmıyordu bile. Avuçlarının arsındaki organı biraz daha sıktıktan sonra Tom acı bir inleme bırakınca başını kaldırıp ona baktı. Gülümsemesinin kesildiğini görünce de ellerini geri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARZAN | Hiddlesworth
Fanfiction❛Birbirlerine öğretecek çok şeyi olan iki adamın hikayesi.❜