Tom kendisine nefessiz kalacak kadar sıkı sarılan kadından biraz uzaklaştı. Zaman sanki Tom için bir anlığına durmuş gibiydi. Etrafına dönüp duran her şeyin ağır çekimde ilerleyişini hissediyordu. Kulağındaki uğultu yavaşça azalırken Bret'in sesi onu kendine getirdi.
"Yaralanmışsın." dedi kadın , ardından bacağına doğru eğilerek yarasına bakmak istedi ama Tom yine engel olmuştu.
"Ben iyiyim." sesinin çatallaşması üzerine öksürdü.
"Demek gerçekmiş.." Bret hemen yanı başında duran Tarzan'ı süzdü. "Merhaba." Elini sıkmak için uzattığında Tarzan , çatık kaşlarıyla önce Bret'in eline ardından yüzüne bakınca Bret yutkunarak elini geri çekmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hemen sonra kendilerine doğru patlayan flaşla Tom ve diğerleri gözlerini kıstı. Işığın kaynağına döndüğünde patronunun bir kamera tuttuğunu gördü. Çirkin gülümsemesiyle çektiği fotoğrafa bakıyordu.
"Bu çok ses getirecek.." Tarzan'ı çektiğini fark eden Tom sinirlerine engel olamadı.
"Onu hemen sil!" Patronuna doğru topallayarak ulaştığında kameraya uzandı. Ama patronu kamerayı havaya kaldırarak Tom'un göğsünden ittirdi. "Kendine gel evlat."
"Onu yayımlamayacaksın bok çuvalı!" Geriye doğru gerinip yakalarından tutarak ona kafa attığında patronu yerle buluştu. Hemen ardından düşen kameraya atılan Tom çektiği son resmi bulduktan sonra düşünmeden sildi.
"Kovuldun!" diye bağırdı yerde yatan adam. Burnunu tutarak yerden kalkmaya çalıştı.
"Sikeyim seni de işini de!" Patronu ayağa kalkabildiğinde Tom'un üstüne yürümeye yeltenmişti ama daha ona ulaşamadan önüne çıkan büyük beden ile durmak zorunda kalmıştı. Kendinden fazlaca uzun olan adama bakmak için kafasını kaldırdığında Tarzan'ın sinirli bakışlarıyla karşılaştı.
"Archie nerede?" Arkasında beliriveren kadının sorusuyla Tom bir süre ne diyeceğini bilemedi. Archie'nin cesedi gözlerinin önüne geldiğinde bütün kanının çekildiğini hissetti.
"Tom , Archie nerede?" Bret bir şeyler olduğunu anlamıştı.
Tom sessizce konuştu. "Öldü."
Tom konuştuktan sonra kimse bir şey diyemedi. Bret'in gözleri dolmuştu ve biraz sonra yaşlar bir bir yanaklarından süzülmeye başladı. "Ya sana.. ya sana bir şey olsaydı."
Tom arkasına döndü ve ağlayan kadına sarılarak onu sakinleştirmeye çalıştı. "Ben iyiyim Bret." Bret , Tom'a sarıldı ve sanki ilk defa alıyormuş gibi kokusunu içine çekti. Ona bir şey olma düşüncesi buraya gelene kadar zaten onu yiyip bitirmişti ve şimdi bir kayıpları olduğunu öğrenmek sinirlerini alt üst etmişti.
"Nasıl oldu?" dedi arkadaki ekiplerden biri. Tom onlara doğru döndü ve biraz süzdü. Safarici gibi görünen ekiplerin ellerinde tüfekler bulunuyordu. Daha ayrıntılı baktığında patronu ve Bret'in elinde de birer tüfek olduğunu gördü.
